ne herhangi bir horgörme, ne de herhangi bir yüceltme içermesi gerekmeyen duygulardır.
olur, insanlar yüzyıllardır giyiyor bunu. hemen iki nesil başını götünü açtın diye, kendini amerikalı mı sanıyorsun? senin çevrende yoksa, geçmişinde var bu. geçmişinde de yoksa, zaten zıpçıktının tekisindir, sadece çarşaftan değil, bize ait her şeyden tiksinirsin; kendini, hiçbir hissesine sahip bulunmadığın amerikan medeniyetinin üstünlükleriyle avutursun. o medeniyet kurulurken yoktun, muhtemelen yıkılırken de olmayacaksın.
her neyse, ben çarşaf propagandası yapan biri değilim, o ayrı mesele de, işgalci ermeni askeri duygularıyla bu işe el attın mı da, karşında bir sütçü imam her zaman bulursun... bu da böyle...
sıcak ve terli hissi uyandırır ki bu çok doğaldır. genelde siyah ya da koyu renk çarşaf giyerler ve koyu renkli kıyafetler güneş ışınlarını çekerler.ayrıca bu kişi için lüzumsuz bir üzüntü peydahlanır içimde. acaba rahat mı içinde diye düşünmeden kendimi alamam.
ninjaların ülkeyi bastığı duygusu uyandırması muhtemeldir.
türban tamam dini özgürlükte, çarşaf nedir arkadaş ?
fransa'da teröristlerin gizlenme yöntemi olarak kullandığı çarşafı yasaklama kararı alınmıştı. http://www.hurriyet.com.tr/dunya/15783850.asp
en kısa zamanda türkiye'dede alınması dileğiyle.
vücudunu ritmik kırıtmalarla şekilden şekile sokmadığı, gözleriyle sizi tahrik etmediği ve boya badanası ile yapaylığa kaçmadığı için, bir parça mahçubiyet, bir parça vakar ve çokça da huzur hissi bırakırlar.
fatih'e gidiniz, çarşambadan geçiniz lütfen.
samimiyetle benimsenmiş bir yaşam tarzının, iklime dahi nasıl sirayet ettiğini, bir muhitin nasıl da apayrı bir kimliğe büründüğünü, şaşkınlık ve hayranlıkla temaşa edeceksiniz.
edit ulan edit: bir bok, * on yazar eder bu sözlükte. o da en iyimser yaklaşımla...
bikinili hatunların sahil yerlerinde anadan doğmaya yakın bir şekilde dolaşıldığı memleketimde, çarşaflı kadınların kendince bir mozaik oluşturduğu kanaatindeyim.
rahatsız yada şikayetçi değilim efendim, cumhuriyet elden gidiyor diyede bir kaygım yok...
geçenlerde esenler'de altı kişilik bir ailede, tek renkli "giydirilen" kişi bebekti. bebek de sarışın mavi gözlü dünya güzeli bir şeydi. üzüldüm. "seni de mi böyle yapacaklar ablam?"
kimisi görür allahı (c.c.) hatırlar.* kimisi giyemediği için bok atar.* kimisi giymek istemediğinden bok atar.* insan nefsine en ağır gelen sınavlardan biridir. sonuç olarak allah ın emridir ve gerek bilinçli gerek bilinçsiz giyerler çarşafı şerifi.
benim için dindarlıktır efendim. yani kişi dinine bu kadar düşkün bu kadar namazında niyazında olsa neden kapansın ? neyse efendim kendi tercihidir dini bütündür. saygı duyarız.