1.
-
"çarpmak".
dört işlemin en çoğaltanı. en şiddetli olanı. kontrolsüz büyüme. kestirmeden. hemen.
ya da duran bir şeye çarpması olmalı, hareket eden başka bir şeyin.
fakat canlı olan, hareketsiz olana ise daha bir doluyor içi.
canı olan ve yanan, çarpmanın etkisi ile.
her ikiside hareketli olunca 'çarpışma' oluyor zahir.
bir de farkına varmadan diğeri, alıp götürmek var birşeylerini ki, en kötüsü bu.
2.
-
tokat atmak anlamında da kullanılır. haydi şimdi de cümle içinde kullanalım.
-bir çarptım suratına ki; sorma nalan.
(bkz: açık öğretim)
3.
-
bazen 'çarpmak' o kadar hızlı olur ki bölmek le aynı anlama gelir hem matematiksel hem de fiziksel anlamda.
4.
-
allahın, kur'anın, kitabın ya da nimetin gerçekleştirmediği eylemdir.
5.
-
bir yere degmek,dengesini kaybedip herhangi bir yere düşme, bi kişinin parasını alıp kaçmak.
6.
-
Kalemin masadan yuvarlanırken düşmesin diye çabalarsın ama düşer. Alırken de kafanı masaya çarparsın oh mis gibi olur.