başkenti saint petersbourg olan, 1897 yılı verilerine göre 22,400,000 km2'lik yüzölçümüne ve 128.200.000 nüfusa sahip dünyanın önde gelen imparatorluklarındandı. başlangıç tarihi fiilen 1682 olmakla birlikte imparatorluk vasfına ve adına 1721 tarihinde kavuşan ve bu vasıfkarını, sovyet rusya'ya, 1917 itibariyle "devreden" devlet.
kızıl ekim ile son bulmasının türk tarihinde önemli bir yeri olan 1917 öncesi rusyası.
şimdi ne gibi bir yararı var lan faşist komünist ulusalcı antiemperyalist nüdist hümanist egzantrist herif diyenleriniz olacaktır. şöyle ki;
1917 devriminden sonra çarlık rusyasının devlet arşivi bu devlet emperalistti dünya da ne haltlar yedi kimbilir biz bu belgeleri açalım da herkes görsün diyerek halkın hizmetine sunuldu.
işte biz buradan öğreniyoruz ki
1840 fransa-rusya kendi aralarında türkiye'yi tasnif eden gizli bir anlaşmaimzalıyor.
bu anlaşmaya göre yunanistan'dan romanya'ya kadar çizilen düz çizginin aşağısı fransa'ya üst kesimi de rusya'ya ait olacaktı, ve türkler avrupa'dan atılacak aynı zamanda başkenti bağdat olan sömürge benzeri bir yaşam biçimi sürdüreceklerdi
daha sonraki yıllarda bu anlaşmalar tarafların çoğalması ile farklılık içererek çeşitlendi:
1860 fransa-rusya-ingiltere
1870-1880 fransa-rusya-ingiltere-almanya
1890 fransa-rusya-ingiltere-almanya-italya
hatta öyle ki 5-6 yıl sonra yani 1895 gibi avusturya bile alanya'yı almak için anlaşma imzalıyor. bknz: çarlık rusyasına ait gizli anlaşmalar ve türkiye tasnifi *
ayrıca milliyet yayınlarından çıkan barbaros kardeşler adlı kitabın bir bölümünde geçen napolyon'un türkiye planları, papa altıncı sikstus'un * birleşik avrupa çalışmaları'ndan da görülüyor ki bu tasnif 1800 lü yılların değil 1600'lü yılların ürünü!
emperyalistlerce planlanmamış bir devrim nelere kadirmiş işte. ha devirdiler de noldu orası da ayrı konu ama yıkılmam ben diyerek anlaşmalara imza atmayacaskın sonra böyle madara edersin alemi.
ayrıca 1917'de dünya kamuoyuna açılan belgeler nedense 1919'da kullanıma kapanmıştır. işte o tarihten sonra da bu yukarıda adı geçen arkadaşlar hemen bilgileri bir güzel tazelemişlerdir.
"uluslar hapishanesi" der stalin, çarlık rusyası için. sömürü alanındaki onlarca ulusun üzerinde yükselmiş bir imparatorluktur(diğerleri gibi). bolşeviklerin devrim öncesi ve sonrasında önemli sloganlarından biri de "yaşasın halkların kardeşliği"dir bu yüzden.
(bkz: lenin) in hareketlerinden şüphelenerek onu almanya ya sürgüne gönderen fakat, onun o kadar güçleneceğini tahmin edemeyerek basiretsiz bir çar tarafından yönetilmiş olan rus devletidir. çanakkale deniz savaşları sonrasında yıkılmıştır.
Tüm ikinci sınıf imparatorluklar gibi tamamen yağma ve talan üzerine kurulu olmasi bir tarafa mesela osmanlı gibi tarihten usulca siktir olup gideceğine komünizm gibi bir rejimin başarısız olsa da denenmesine yol açmıştır. Komunizmin yol açtığı tüm olumsuzluklarda dolaylı yoldan payı vardır. Bu gavatlar bu kadar insafız olmasaydı "yahudi-ingiliz komplosu" kesinkes başarili olamazdı.
