-hafız! on numara dikilme yeri buldum.
-neresi laın ?
bu dioloğu işitip yaklaşık yarım saat kendime gelemememe neden olan, sadece geceleri araç trafiğine açılan caddedir.
gün boyunca caddenin sağında solunda dikilme kabiliyetinde olan enteresan imajlı genç gruplara anlam yüklemeye çalıştığım mekandır.
her pasaj başında saçlara bir kutu jöleyi boşaltmış enteresan dar kot, konvers ve garip gömlek stilleriyle gruplaşmış apaçilere rastlamak mümkündür.
bir de cadde denir buraya ne hikmetse. hani buranın bağdat caddesi tadını yakalama amaçlı bir eziklik olabilir. işi olan olmayan tek yerde buluşuyor adapazarında.
depremden önce ortasından araba geçerdi sonra trafiğe kapandı.
hemen hemen bütün markaların mağazalarının bulunduğu cadde. ayrıca eğer sakaryalıysanız ya da sakarya üniversitesinde okuyorsanız, başından sonuna yürüyene kadar üç beş arkadaşınızla ya da tanıdığınızla karşılaşmanız mümkün.
düzceden çıkıp gidince kendimizi bir anda istiklalde zannetmemize neden olan caddedir. sonra silkinip kendimize geldik ama düzcede minicik spor sokakta takıldığımızı düşünürsek gayet güzel bir yer.
2006 dolaylarında pek fazla polis bulunmayıp belli bir saatten sonra geçmenin göt istediği cadde iken(özellikle dar sokak dolayları) son 1-2 senedir artan sivil polis sayısı ve ışıklandırması ile bu imajını yıkmıştır. köşe başlarını tutan hafızları saymaz iseniz başından başlayıp sonuna vardığınızda ihtiyacınız olan hemen hemen her şeyi kesenize uygun bir şekilde tedarik edebilirsiniz.
3-4 gün önce gittiğim yer.
istanbulda doğup büyümüş biri olarak sultanbeyli merkezdenn hallice diyebileceğim yer. *
bit kadar yer, çok da görülcek bir yanı yok...
edit: bağdat caddesi ile kıyaslayanların acilen bağdat caddesini görmesini ve tekrar yorumlamasını istemekteyim. yok artık.. bağdat nereee... çark nere.. 40 fırın ekmek lazım.
çark caddesi adını çark deresinden alır.çark deresi ile sakarya nehri birbirini keser.bu ikisinin ortasında kalan alana da eskiden pazar kurulurmuş.sağında ve solunda dere olduğu için de ada görünümü varmış.adapazarı ismi bıradan gelir.
sakarya üniversitesi'ni ilk kazandığımda bana da "bir çark caddesi var, bildiğin istiklal, süper yer" denmişti ve büyük bir hevesle çark caddesini bulmaya çalışmıştım. esentepe kampüsü'nden çarşıya inip bir sokak başında durarak geçen bir adama "pardon çark caddesine nasıl gidebilirim" dedim. durduğum sokak başını göstererek "burası çark caddesi" dedi. o an allah'ın beni neden cezalandırmaya çalıştığını anlamak istedim. çünkü değil istiklal caddesi, istiklale bağlanan işlek caddelerden bile olamazdı çark caddesi. migros'u gördüğüme sevindiğimi hatırlıyorum. cadde boyu aperatifçiler, dönerciler, bir kaç tane çakma armani kot satan yer bir de büyük bir mantıcı vardı. simit sarayı türevlerini saymıyorum. buraya kadar yazdıklarım 2004 senesinin eylül ayına aitti. 2008'e gelindiğinde çok büyük değişiklikler olmadıysa da daha kaliteli markalar ve mağazalar açılmıştı. 2011 yazında ise ancak Bakırköy'deki ebüzziya caddesi olabilmişti. öyle milleti istiklal caddesi diye kandırmayınız. üzülüyoruz sonra.