çare

    11.
  1. 1.
  2. sorunlara, halledilmesi gereken çözümsüz durumlara bulunan çözüm önerisi, derman.
    2 ...
  3. 2.
  4. 13.
  5. 7.
  6. kimse yazmamış, ing. umrsamak.
    1 ...
  7. 6.
  8. farsça bir sözcüktür. "çâr" şeklinde de kullanılır
    1 ...
  9. 15.
  10. soyismi sarıgül olan bir siyasetçidir.
    1 ...
  11. 3.
  12. şu sıralar guardian'da pazartesi salı ve cuma günleri sahne almakta olan sağlam bir rock müzik grubudur. (bkz: grup çare)
    1 ...
  13. 8.
  14. 9.
  15. Güçlüklere, bir başına da olsa, karşı koyan insan kuvvetli insan olmalı. Ben bunu yalnız kalıp da ümitsizlik içinde olduğumu hissettiğim anlarda daha iyi anladım. Bununla beraber, senelerden beri, o kadar çok zamanlar yalnız kaldım ki bu hale adeta alışır; hatta -kuvvetli olmanın gururunu duyabilmek için- zaman zaman yalnızlığı arar oldum. Şu anda gurur diye isimlendirdiğim bu his başlangıçta bir avunma yolu idi. Hayatlarının, benim gibi, ıstırapla dolu olduğunu sananlar, buna benzer bir sürü avunma çareleri bulmuşlardır. Bu çareler, o yalnız kalmış insanların, yalnızlık anlarındaki arkadaşlarıdır. Hayatın karşısında; hatta sırasında ölümün karşısında; ancak bu arkadaşların yardımıyla tutunabiliriz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük