Otobüs yolculuğunda ilçelerin girişinde, köprü altlarında, ıssız dağ başında bile yazan yazı. Hepsi kırmızı, aynı fontta, kalıpsız yazılmış ayrıca deforme bile olmuyor yazılar.
ankara-samsun-ankara karayolunda mecitözü kavşağı civarlarında bir duvarda gördüğüm yazıdır. orada da görünce, yuh artık amk dedim. her yerde var olum bu yazıdan.
alttan alttan verilen mesajdır. amerikanlar şimdi de bunu hazırlıyor. işe bak arkadaş siyasilerimiz maşallah yurt dışından atanıyor biz de güyya seçiyoruz.
melih gökçek'e bakarsanız; demirel ve rahmi koç da aynı görüşteler. ancak bu işler, öyle birkaç etki sahibinin istemesi ile olmuyor. olsa idi; tüm tüsiad'ı ardına alan cem boyner başbakan olmuştu.
- keşke olsaydı! o da ayrı mesele...
lakin olamadı... zira bu ülke insanı'nın garip bir huyu var; bir şahsın ya da bir siyasi partinin, birileri tarafından kendisine dikte ettirilmeye çalışılmasından pek hoşlanmıyor.
- hatırlayın! 12 eylül ardından gerçekleşen ilk seçimde, kendilerinden çok emin konsey üyelerinin yaşadığı necdet calp fiyaskosunu.
- milletçe değişiğiz biz biraz!
umulmadık zamanlarda umulmadık çıkışlar yapmakta üstümüze yoktur bizim.
insanların bilinçaltına hitap etmeye çalışan ama pek de başarılı olamayan eylemdir. gerçi sarıgül şişliden dışarı adım atmayı göze alamadığı için test edilemedi ama neyse.