önümüzdeki yıllarda bol bol göreceğimiz slogan. sermayenin sosyal demokrasi badanası enkaz chp'de tutmayınca çare sarıgül. yeni anayasanın kabulü sonrası oluşacak düzende iktidar adaylığı sarıgül'de olacak ve chp tasfiye edilecektir. yeni sistemde chp-mhp gibi partilerin yeri yoktur. tekelci sermaye karşısına avrupa tipi, işbirlikçi, ikinci enternasyonalci bir sosyal demokrat partisi lazım.
hunharca gelen zamlara karşı ezilen halkın isyanını birleştirdiği kişiliği temsil eden slogandır. zamlar %30-4050 geldikçe daha hala domalan halkın bunu anlaması elbette beklenilemez ama emekliye %2,5 zam verildiği gerçeğini gören memur ve emekli kesimin kolayca anlayabileceği akılcı bir ifadedir.
bu hayatın gerçeğidir. bu sözü eden kişi hayatın anlamını kavramıştır, anlamayan kişi bu hayattan bi bok anlamamıştır.
ortada adam akıllı bir parti ve lider olmadığı için, mustafa sarıgülün bu eksiği gidereceğine inananların kullandığı slogan. bir dahaki seçimde yeni kuracağı bir partinin başında seçimlere katıldığını görmek isteriz, oylarımızı da esirgemeyiz.
sarıgül'ü kemal kılıçdaroğlu'ndan çok daha önce tanımış ve daha karizmatik bulan bir bünye olarak en azından chp nin çaresi olabileceği konusunda hem fikir olduğum istanbul ve ankara da bir çok yerde gördüğüm slogan.
chp daha kaliteli, daha seviyeli, aklı başında bir muhalefet yapmak ve halkın nazarında daha sempatik görünebilmek istiyorsa ''çare kesinlikle sarıgül''
Edirne'nin bir çok köşesinde spreyle yazılan yazı. Özellikle otogar çevresinde çok fazla mevcuttu bir zamanlar. Uzun zamandır uğramadığım için hala öyle mi bilmiyorum.
Türkiye'nin her yerinde denk gelebileceğimiz slogan. Hatta sloganlıktan çıkmıştır, deyim olmaya adaydır. Örneğin; 1 sene önce sivas'ta bir köye gittiğimde, dağın başında bulunan bir su deposunun dışında dahi "çare sarıgül" yazıyordu.
istanbul-edirne yolunda yaklaşık 100 150 metre aralıklarla yazılmış olan slogan. yol çizgileri diye çare sarıgülleri takip edince de rahatlıkla gidilebiliyor.
abi nasıl olduğunu, ne amaçla yazıldığını hatta onuda geçtim nasıl yazıldığını bir türlü anlamadığım yazı. bursa'dan ankara'ya gidiyorum, inegöl'ü biraz geçince bir başlıyor bu yazı kuş uçmaz, kervan geçmez dağlara tepelere, duvarlara, duraklara, çeşme başlarına bile yazmışlar bu yazıyı. iyide kim yazar, niye yazar, nasıl yazar, kim okur hepsi aklımı karıştırdı beni muammalar içinde bıraktı. hadi yazan yazdı diyelim neden silmiyorlar orası daha da ilginç. gerçekten ilginç.
türkiye'nin geneline bakıldığında her derde deva sarıgül olması muhtemel slogandır. anlamadığım hakkari'den izmir'e nasıl bir yelpaze bu. üstüne bu sloganın yazıldığı yerler genelde dağın başları, köprünün altları...