elbette bütün çapkın erkekler fotokopi gibidir demeye çalışmıyorum ama genelleme yapıldığında bazı ortak özelliklere rastlamak mümkün.
* el ele yürümeyi tercih etmezler; çünkü diğer sevgililerine bu şekilde görünürlerse, durumu kıvırmaları ya da "sonuna kadar inkar yasası"nı kullanmaları pek mümkün olmaz.
* ya facebook kullanmadıklarını iddia ederler ya da gizlilik ayarlarını mark zuckerberg kadar iyi bilirler.
* akıllı telefon kullanıyorlarsa mutlaka bir black listleri vardır. aptal sevgilileri de boynuzları kaf dağındayken "ayy canımmm telefonu masada bıraktığına göre saklayacağı bir şey yok demek ki" diye düşünürler.
* kızları birbirine uzak semtlerden seçerler ki, pişti olasılıkları aza insin. zira pendikte oturan bir kızın beylikdüzündeki sevgilisini basması pek olası değildir.
* eğer eşleri ya da uzun vadeli ilişkileri varsa ve black list uygulamalarından haberdarlarsa, garsoniter hat kullanmayı tercih ederler ve telefon rehberinden sildirmeyi de ihmal etmezler.
* eski tip telefonları kullanan ve kız arkadaşlarını erkek isimleriyle kaydeden zihni sinir mallar azalsa da yok sayılamaz.
* ya ketumluğun dibine vururlar ya da çok şey anlatıyormuş izlenimi vermek için çene ishali şeklinde konuşurlar; fakat hiç bir şey anlatmazlar.
* aileleriyle ve çok yakın kankaları haricinde arkadaş gruplarıyla tanıştırmamaya özen gösterirler. bunu talep ettiğinizde de türlü bahanelerle direnirler. çünkü eğer gerçek bir orospunun çocuğu değilse anneler oğullarının bin tane kızın günahına girmesini onaylamaz ve buna alet olmazlar. kankalar haricindeki arkadaşlarla tanışmanızın da bilinirlik açısından sakıncaları vardır.
emeği geçen yazar arkadaşlarıma, tüyoları için teşekkürü bir borç bilirim. nicklerini açıklayamıyorum.
* yıkanmadığı halde çarşafları balkonda bulursanız anlayın ki boynuzu yemişsiniz. kadın parfümü çıksın diye havalandırıyordur.
* bir önceki gün şişko şişko duran yeni açılmış tuvalet kağıdı dibine gelmişse yine sonuç aynıdır. hiç bir erkek bir rulo tuvalet kağıdını bir günde kullanmaz.
* üstü başı ve çarşafları yerine havlu ve bornozları koklayın. aradığınız parfümlere oralardan ulaşmanız daha mümkündür.
* oje, manikür takımı vs gibi eşyalara raslarsanız emin olun ki o annesinin değildir. hiç bir kadın oğlunun evine gidip de oje bırakmaz. olsa olsa diğerlerinden birinin ( köpeklerin işeyerek alanını belirlediği gibi ) "bu erkek benim" deme çabasıdır o oje. ( hele ki yeşil flnsa vakit kaybetmeden kafasını koparabilirsiniz. )
* kredi kartı sliplerini bilmeyeniniz yoktur diye kabul ettiğimden değinmiyorum bile. lacivertte erkek erkeğe maç izlemiş olamaz değil mi?
* benzin göstergesine göz ucuyla bakmanızı da tavsiye ederim. akşam sizi bırakıp sabah da işe servisle gidiyorsa mesela, akşam tekrar yanınıza geldiğinde benzin dibine vurmuş olamaz ;)
* bulaşık makinesindeki bardak kenarları da ruj taraması yapılması gereken yerlerdendir.
emeği geçen yazar arkadaşlarıma, tüyoları için teşekkürü bir borç bilirim. nicklerini açıklayamıyorum :)
* aylardır ya da yıllardır ( atış kapasitesine göre değişir ) sevişmiyorlardır.
* mutlaka boşanacaktır.
* garsoniyer evi ve telefonu vardır. ( evdeki eşyalardan gerçekte o evde yaşayıp yaşamadığını anlamak için ortalama bir zeka yeterli olacaktır. )
* çocuğu varsa evliliği sırf onun için sürüyordur.
* karısı iyi olan erkek yoktur. mutlaka karısı cadıdır, anlayışsızdır, paragözdür, pistir, şefkatsizdir vs. bu listeyle jüpitere köprü yapılır. ( gerizekalı kadınlar da bunları dinlerken "aa ben hiç öyle değilim demek ki beni seviyor ya da sevecek" diye hayal kurar. üçün birini alırsınız! ) sonuna kadar dinleyin: evliliğinin bozulmasında tek bir suçu yoktur. kendisi, sütten çıkmış ak kaşığın yanında bile parıldar. ( bu boşanmışlar için de geçerlidir.)
emeği geçen yazar arkadaşlarıma, tüyoları için teşekkürü bir borç bilirim. nicklerini açıklayamıyorum :)
* paranoyaklık derecesinde kıskançlardır. sürekli sizi suçlayacak bir detay bulurlar. bu hem yediği bokların kamuflajı için girdikleri zeytinyağı modudur hem de sizi kendileri gibi gördüklerinden akıllarınca önlem almaktadırlar.
* ofiste değilken aradığınızda telefonu açmıyorsa, meşgule atıyorsa, mesajlara geç cevap veriyorsa ve siz hala bunlara uydurduğu bahanelere inanıyorsanız kibar olamıycam siktirin gidin!
* bir haftasonu, her aradığınızda aradığınızdan belli bir süre sonra dönüyorsa bilin ki tuvaletten arıyordur. fonda yan kabinden gelen osuruk sesine şahit olursanız şaşırmayın diye söylüyorum.
* şiddetle tavsiyem olur ki kız "kanka?"larını da iyi gözlemleyin. o kanka maskesinin altından, arkadaşlar her "şeyi" paylaşır diye düşünen bir fuck buddy çıkabilir.
emeği geçen yazar arkadaşlarıma, tüyoları için teşekkürü bir borç bilirim. nicklerini açıklayamıyorum *
* telefonda kabız olmuş gibi konuşuyorsa yalnız değildir. ıkınıp sıçarken telefonu açmak gibi alışkanlıkları yoksa tabi.
* tarzı olmayan kıyafetler, ozellikle de iç çamaşırına rastlıyorsanız bu erkeğin değişiklik arzusu değil diğer kadının "heey ben burdayım" mesajıdır.
* ellerinde buram buram kokan kadın parfümüdür. daha önce hiç rastlanmamış bir ıslak mendilin kokusu olduğunu yemeyin kafanızı kırarım.
* arabasındaki farklı renkte uzun saç da haminnesinin ya da yaşlı ve çirkin muhasebe müdürünün değildir. o oraya bizzat diğer kadın tarafından bırakılmıştır.
* olmadık yerlerden çıkan küpe teki, toka vs de sevgili kumanıza aittir. "kimin bu?" diye aptalca sorular sormayın. o saniye terkedin. şiddet eğilimimi hayata geçirmeye hevesliyim diyorsanız dövün. ona ben karışamam.
* cinsel yolla da bulaşabilen bir hastalık kapmışsa, o prostat olmamak için oturarak işediğinden değil bizzat pozisyon zenginliği yaşadığı pis kadındandır.
* morluk ve tırnak izlerini de es geçiyorum. kedi tırmalamasıyla kadınların tırnak kullanış stilini ayıramıyorsanız biberonunuzu alın ve annenizin kucağına dönün.
* garsoniyerinin elektrik sayacındaki rakamların takibini mutlaka yapın. bir daha gelişinizde fark büyükse sonuç nettir. emin olun anahtarını bir arkadaşa vermemiştir.
emeği geçen çapkın yazar arkadaşlarıma, tüyoları için teşekkürü bir borç bilirim. nicklerini açıklayamıyorum :)
