varlığını farkettiğim ilkokul günlerimden bu yana garip bir coşku vermiştir kendisi bana.
ilk teknik çantam rus ordusunda kullanılmak üzere üretilmiş kaba bir model idi ve elime geçtiğinde çok eskimişti, bu sebepten fazla bir anımız olamadı kendisi ile, 2 seyahat sonunda onu istemeye istemeye son yolculuğuna uğurlamıştı.
h&m de gördüğüm bir çanta uğruna istanbul'un apayrı yerlerindeki 3 mağaza dolaşılmıştır, beraberinde ev arkadaşı da zorlanmıştır bu gezilere. metrobüstüü, metroydu, otobüstü kmlerce yol. amma velakin yok arkadaş bulunamadı. artık ümidimi kestim olur da gören bilen duyan denk gelirse bir yeşillendirin, model budur;
lise yıllarında, acaba bu gereksiz şeyi her defasında nası yanlarında taşırlar diye, herkese laf söylerdim, sadece bir çantam vardı o da okul çantamdı, üniveritede durum değişmedi, lakin iş hayatı, ortama mı uydum naptımsa, aklım almıyor, resmen bir koleksiyon oluşturdum, annemin tabiriyle parayı çantadan geçirdim, nerde benim eski günlerim. çapraz okul çantama geri dönmek istiyorum.
aksesuar.
bundan 5-6 yıl once benden bır sene once unıversıteye baslayan arkadasımla sohbet ederken" seffaf canta almam lazım, bır tane yetmıyor" demıstı. bır canta neyıne yetmıyor, ne gerek var demıstım, cantayı hayatıma cok da dahıl etmeyen bırı olarak. ne zaman unıversıteye adım attım, o zaman çantanın ne kadar elzem bir şey olduğunu anladım. ve ben uzerınden onca zaman geçmesıne ragmen her çanta alışımda bu anı hatırlıyorum. çanta, kadının alıp da doyuma ulaşamayacağı bir şeydir nokta. hastalık mıdır nedir anlamadım.
ilköğretim öğrencisinin belini bükendir.
lise öğrencisinin tarzını belli edendir.
ünivesitede erkeklerin nadir kullandığı, kızların kola takılanlarını daha bi' tercih etmeye başladığıdır.
kullanan insanların özelliğine göre ya aksesuardır ya da gereksinimdir.