gidiyorum elimde "conta"
tüm bağlantımı kestim hayatla
son gaza bastım hyundai'yla
Allaha emanet gidiyorum.
şeklinde "dünya tamirciler günü" için özel versiyonunu yaptığım şarkıdır. Ne yani popçusu, türkücüsü milli takım için şarkı besteliyor ya, tamirciler içinde besteleyemeyecek miyiz kardeşim, nedir yani.
Demet Akalın'ın insanı fena halde moda sokan şarkısı, özellikle sevgilinizle ayrılıp ayrılmamak konusunda şüpheleriniz varsa bi anda karar vermenize neden olabilir. Sözlerinide yazalım tam olsun:
gidiyorum şimdi elimde bir yürek
bu sonuca nasıl geldik delice severek
güm güm atıyor çok üzülerek
ölüyorum ama gidiyorum
gücüme gidiyor kurduğun cümleler
düştüğüm hallere inanamıyorum
üstümde kurduğun edepsiz baskıya
dayanamıyorum
bu sabah aynada kendime bir söz verdim
beklide bu aşka ve sana zarar verdim
yıllarca senin için özümden verdim
çok iyi anlıyorum
en azından beraberken
ayrılalım yol yakınken
henüz saygı duyarken
ve severken
gidiyorum şimdi elimde çanta
tüm bağlantımı kestim şu anda
üzülüpte başına vurduğu anda
zor olacak ama gidiyorum
gidiyorum şimdi elimde bir yürek
bu sonuca nasıl geldik delice severek
güm güm atıyor çok üzülerek
ölüyorum ama gidiyorum
benim gibi pop müziğe nötr olmanın dışında negatif tutum geliştirmiş bünyelerde dahi hoşlantı belirtileri hasıl ettiren tek demet akalın şarkısı. nakarat kısmı dışında sıradan bir pop müzik şarkısı gibidir.
ilköğretim öğrencisinin belini bükendir.
lise öğrencisinin tarzını belli edendir.
ünivesitede erkeklerin nadir kullandığı, kızların kola takılanlarını daha bi' tercih etmeye başladığıdır.
kullanan insanların özelliğine göre ya aksesuardır ya da gereksinimdir.
aksesuar.
bundan 5-6 yıl once benden bır sene once unıversıteye baslayan arkadasımla sohbet ederken" seffaf canta almam lazım, bır tane yetmıyor" demıstı. bır canta neyıne yetmıyor, ne gerek var demıstım, cantayı hayatıma cok da dahıl etmeyen bırı olarak. ne zaman unıversıteye adım attım, o zaman çantanın ne kadar elzem bir şey olduğunu anladım. ve ben uzerınden onca zaman geçmesıne ragmen her çanta alışımda bu anı hatırlıyorum. çanta, kadının alıp da doyuma ulaşamayacağı bir şeydir nokta. hastalık mıdır nedir anlamadım.
lise yıllarında, acaba bu gereksiz şeyi her defasında nası yanlarında taşırlar diye, herkese laf söylerdim, sadece bir çantam vardı o da okul çantamdı, üniveritede durum değişmedi, lakin iş hayatı, ortama mı uydum naptımsa, aklım almıyor, resmen bir koleksiyon oluşturdum, annemin tabiriyle parayı çantadan geçirdim, nerde benim eski günlerim. çapraz okul çantama geri dönmek istiyorum.
h&m de gördüğüm bir çanta uğruna istanbul'un apayrı yerlerindeki 3 mağaza dolaşılmıştır, beraberinde ev arkadaşı da zorlanmıştır bu gezilere. metrobüstüü, metroydu, otobüstü kmlerce yol. amma velakin yok arkadaş bulunamadı. artık ümidimi kestim olur da gören bilen duyan denk gelirse bir yeşillendirin, model budur;