3 kere yolumun düştüğü, allahın unuttuğu yer derler ya hani işte öyle olan il. çankırı büyük otel, merkezdeki camiinin altındaki yimpaş, bir de gençlik spor il müdürlüğüne ait çankırıspor'un kullandığı futbol stadyumu ve stadyumun bitişiğindeki spor salonundan başka kayda dair bir şeyini göremediğim yerdir ayrıca.
şehrin dışında tuz madenleri var bir de. ilginçtir ilk gittiğimde görmüştüm. zamanın birinde bir eşşek girmiş o mağaralardan birine ve kaybolmuş içeride. eşşek bir zaman sonra ölmüş tabiki. ama vücudu hiç bozulmamış. madenin havası resmen doğal bir mumyalama işlemi görmüş hayvanın üzerinde. bunu bulan işçi ve mühendisler de önce hayvanı yanlış hatırlamıyorsam avrupa'ya gönderip bunun nasıl olduğunu araştırttırmışlar, bugün de o eşşeği cam şeklinde bir dikdörtgenden oluşan kutunun içinde madenin içinde sergilemekteler. çok şaşırmıştım gerçekten hiç bozulmamış hayvan neredeyse.
ayrıca:
-abi burda huzurevi var mı diye? soran arkadaşıma
-gencüm siz kerhanayı mı soruyonuz?
diye cevap verebilen acayip açık sözlü taksicileri barından ildir.*
dünyanın başkenti olacak nitelikte bir şehir, uçsuz bucaksız ovaları, orduları ve kavimleri besleyecek kadar bereketli toprakları, içinden bal ve süt akan nehirleri, binbir türlü canlıyı içinde barındıran çok geniş bir ekosisteme sahip sık ağaçlı ormanları, yeşille mavinin birleştiği evrenin en güzel köşesi olan osman gölü, sapsarı göz alıcı tarlaları, binbir türlü derde deva şifalı suları ve kaplıcaları, ve paris, londra, newyorku kıskandıracak mistik havası olan geceleri "olmasa da ülkemizin çok güzel bir şehridir"... *
içinde birde aziz avman kışlasını barındıran ildir. eğer askerliğini burada yapacak askerler olursa 200 basamaklı merdivenlerini görürlerse sasırmasınlar. 28. mekanize piyade tugay komutan yardımcılığı
iç anadolu'nun kuzeybatısındaki küçük şehir. nasıl il denilebiliyor şaşıyorum. otobüs durağı bile yok. bizim üstün yetenekli siyasetçilerimizin engin başarılarından olsa gerek. aslında konu tam anlamıyla bu değil. çünkü çankırı yeni il olmadı. konu; uzun süredir il olan bir yerin hala köy gibi kalabilmesi. işte bizim o üstün yetenekli siyasetçilerimizin yoğunlaşmaktan kaçındığı temel nokta.
havası çok soğuk, suyu çok soğuk. ılgaz'a ve ankara'ya yakın olması en büyük avantajları. yeni yapılan yolları ile şabanözü, yapraklı ve eldivan ilçelerine gidişat artık hem daha güvenli, hem de o bölgenin en eğlenceli aktivitesi. çünkü dört mevsim de bozkırın, o karasal iklimin tadı cezbedici olabiliyor bu yolculuklarda. bir de merkezde trafo denilen bir yere araba ile çıkıp artık "ne yaparsan" modu var. o da adamına göre eğlenceli olabilir. insanları kendi halinde. ben tanıdığım insanlarını çok seviyorum da, tanımadığım insanlarının yırtık kota güzel gözlerle bakmadığını biliyorum.
çorum-çankırı-yozgat üçgeninin bir üyesidir. 6 ay sonra daha detaylı açıklama yapıcam, editlediğimde anlaşılır zaten. *
edit: eksi oy gelince edit yapmam gerektiğini hatırladım, titredim bir anda. tozu-kızı-tuzu diyorlar. kızı hariç diğerleri bol bol mevcut.
Çankırı Evleri genelde iki katlıdır. Birinci kat ara kattır ve kışlık olarak kullanılmaktadır. Burası günlük hayatın geçtiği yerdir. Plan yapılırken de buna dikkat edilmiş olup sade ve kullanışlıdır. Yemek yapma, yeme ve oturma için düşünülmüştür. ikinci katlar ise manzaralı ve gösterişlidir. Bu katlar daha çok yazın ve misafir için kullanılmaktadır.
kaynak http://www.cankiri.gov.tr
4 yıl boyunca lise okuduğum.tozu, tuzu ve kızı meşhurmuş gibi bilinen ancak bu üçlüden sadece tuzu meşhur olan diğerlerinin kafiye uyması için söylendiği ufak bir anadolu şehri.güzeldir aslında.çok şey kattı benim kültürüme,gelişimime.insanları tipik anadolu insanıdır.muhafazakardır.şiveleri biraz kastamonu , biraz ankara karışımı bir şivedir. Fazla gezilcek görülcek yeri olmamasına rağmen, memur tipi bir yaşam ve orta halli geliri olan aileler için ideal bir yerdir.