sayın abdullah gül e abd-ullah gül diyen bir takım düşünce fakiri insanın, elinde sayın gül e karşı ipe dokunur bir eleştirisi, sayın gül ün bir yumuşak karnı olmadığı için uydurdukları saçma sapan bir hededir.
seçim sonuçları açıklandıktan sonra, sesizliğe bürünen, tayyip baksana kaç kişiyiz saysana diye çığlıklar atarken bir anda sus pus olan insanların, fazla değil 2 3 ay sonra tekrar susacaklarını bildikleri için, şimdi ne desem kardır cümlesidir.
cem uzan da iktidar olacağım diyordu 8 gün önce, avaz avaz bağırıyordu hatta. ne kadar komik değil mi?
zekice desek değil, akıllıca desek hiç değil. eğlencelik olsa gerek.
insanın gerçekten içi acıyor, ilkokul seviyesindeki bu sloganlar için..
demokrasinin çoğulculuk ve çok seslilikten ibaret olduğunu bilmeyen , anlamayan , anlamak istemeyen akp yandaş ve karnıağrıyandaşlarının anlamakta kıvrandığı kıvranırken de zırvaladığı cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yapılan ironik bir başlıktır . ( başlığın orjinali bugünkü milliyet gazetesinde melih aşık'ın köşe yazısında mevcuttur .... yazının tamamı aşağıdadır :
--------
" Dışişleri Bakanı Abdullah Gül halkın çoğunluğunun kendisini cumhurbaşkanı olarak görmek istediğini söylüyor. Peki neden?
Gül Bey, Dışişleri Bakanlığı'nda hangi başarıyı gösterdi?
iki yıl önce AB ile müzakerelerin başlaması için tarih alınmıştı. Bugün artık 50 yıl sonra üye olacağımızdan dem vuruluyor. Merkel ve Sarkozy Türkiye ile dalga geçiyor.
Barzani ve Talabani meydan okuyor... Sözde "stratejik ortak" Amerika, Türkiye'nin gözünün içine baka baka Kuzey Irak'ta Kürt devletini kuruyor. Washington, PKK ile ilgili şikâyetlere kulak tıkıyor. Kıbrıs topun ağzında...
Devletler birbiri peşinden soykırım kararları çıkarıyor. Abdullah Gül hepsini seyrediyor. Hangi başarısından dolayı cumhurbaşkanlığına kendini layık görüyor acaba? Merak etmez misiniz? "
-------
ayrıca ve pek ayrıca iktidarlar demokratik rejimlerden tutun da antidemokratik rejimlere kadar bütün alanlarda eletirilmektedir bunda gocunacak , üzülecek , dert edecek bir şey yoktur ki bu eleştirilerin yanıtı icraatlar , atılmış adımlar olmalıdır... demokrasinin lokomotifi karşıt düşüncelerin varlığından beslenir , beslenmelidir...
seçimi bir futbol maçı gibi görüp , yorumlayan ahahaha sustular nasıl aldık % 47'yi tarzında sevinçler yaratan nesiller , kimlikler , kimliksizlikler yetişmesi de pek düşündürücüdür .