her gittiğimde huzur bulduğum memleketim. mutlaka gidilmesi gereken yerleri arasında şehitlikler, truva ve asos yer alır. mutlaka tadılması gereken şey ise peynir helvasıdır.
birinci dünya savaşının diğer cephelerinde kahramanca çarpışan türk ordusunun en müstahkem yeri çanakkale idi. öyle ki müttefik orduları başkumandanı general hamilton bu muazzam direniş karşısında:
" insan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. dünyada hiçbir ordu bu kadar uzun müddet ayakta kalamaz. sadece bugün 1800 şarapnel attık. savaş gemilerimiz aylardan beri gece gündüz mevzilerini bombalıyor. son derece hırpalanmış türkler i, onları koruyan allah larından ayırmak için başka ne yapılabilir!" demekten kendini alamamıştı.
Bol rüzgarli sonbahar gecelerinde kemikler titreyene kadar kayaliklarinda köpek öldürenlerin icildigi sehir. ( Bu köpek öldürenler sadece bu sehirde icilir) .
yilin 260 günü rüzgarlidir tezi tamamen fis olup orantiyi tamamen 365 güne yayan sehirdir. Bu sehirde en cok besiktas taraftari vardir. Yerlisi nazik ve kibardir. Kapisini rasgele caldiginiz evdeki yanliz yasayan yasli teyzenin mütevaziligi beyninizin en ince kivrimlarina kadar islemistir. Ki bu yüzden bile yillar sonra ic acitan bir mutluluk duyar insan aklina geldiginde. Haaa bir de: 80' lerin cocuklari cok pis cagla ve eriklere dalarlardi.
koyun sütünden yapılan tüm ürünleri ve peynir helvası muhteşemdir. burada yenen balık ve et de muhteşem olmasının yanı sıra, istanbul'da lüks manavlarda çanakklae domatesi en iyi domates olarak satılır..
kilitbahirde tepe basi yapilir bir sise sarap acilir, bogazi ayaklarinin altina koca dagi karsina alir,gegigin sonu gelmek bilmez, sarabinsa bittigini anlamazsin. özlenesi yurdum sehiri.
emlakçıların parayı götürdüğü, halkın geçim kaynağınınn yarısı sadece öğrenci ve askerlerden olan yerli halkının o umursamamazlığı, vurdumduymazlığı insana kafayı yedirten, gidilecek adam akıllı topu topu 4 5 mekanı bulunan her yere yürüyerek gidebileceğin $ehir..bir de anım vardır anlatmasam olmaz..
ev bulmak için arkada$ımla girmediğimiz mahalle sokak kalmayıncaya kadar sağa sola boş ev soruyoruz çoğu yol veriyor bize..emlakçılar 400 ytl aylık 400 ytl aynı $ekilde komisyon ve depozito istiyor sikindirik bir ev için..kafayı yemek üzereyken bir pansiyon ayarlıyoruz..pansiyon ilk gece falsoyu veriyor kerhane cıkıyor kafayı yemek üzereyken kordon'da birer bira içelim kendimize geliriz diyerek kordon'a gidiliyor yolda giderken bir de köpek ısırıyor..köpek kuduz cıkıyor bla bla bla..ilk 2 günde bu kadar $ey ya$ayınca geri dönüp her$eyi bırakası geliyor insanın bir an ve o psikolojiyle sex iniltileri içersinde bir gece daha geçiyor pansiyonda..