Tamamiyle dincilerin "kazanılan" savaşı üzerlerine almak için attığı palavradır.
Neymiş efenim bizler 100 isek onlar 1000 di. Bizde silah yoktu onlarda savaş gemileri, techizatlı donanmalar vardı. Nasıl yendik? Tabiki iman gücüyle. (stratejik planlama, askeri deha yardımıyla falan değil) Düşmanı imanımızla denize döktük.
Siktiriniz gidiniz efendimiz.
Yüzbinlerce persliyi geri püskürtmeyi başaran spartalılarda da mı bu sizin iman power ınızdan vardı? "Yalvarırım dünyaya bağlı kalın dostlarım"
palavra değildir. çanakkale şehit ve gazilerinin belki hepsi vatan toprakları gayri müslimlerin eline geçmesin diye, ezanlar susmasın bu topraklarda diye savaşmıştır. din için savaşmak askerlerin psikolojilerini olumlu yönden etkileyebilir. ister inançlı ol, ister olma şehitlerin ve gazilerin iman gücünün etkisini yok sayamazsın.
ayrıca sana istiklal marşını bi daha oku derim. anlayamamışsın anlaşılan. kurtuluş savaşına hazırlanırken mehmet akif ersoyun şehir şehir gezip cuma hutbelerinde insanları savaş için motive ettiği söylemlerinden oluşmuştur.
osmanlı'nın birinci dünya savaşı'ndaki Kafkasya Cephesi, Sina-Filistin Cephesi, Hicaz-Yemen Cephesi, Balkan Cephesi ve Irak Cephesi'nde aldığı sonuçlar dikkate alındığında haklı olabilecek olan palavradır.
ancak burada ordunun bölündüğü ve asıl gücün çanakkale'ye yönlendirildiği unutulmamalıdır. nihayetinde başkentin savunması esastır.
bir de " ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zamanda yerimizi başka kuvvetler alabilir." emrinin ve bu emri verenin etkisi unutulmamalıdır.