yalanlarla dolu br coğrafyada, yalan yanlış bilgilerle donatılarak yaşıyoruz malesef.
bu yalanlardan biri ve en hayasızı ise kürtleri şirin gösteren yavşakların son zamanlarda sürekli gündeme getirdikleri "bu vatan çin birlikte savaştık" ve "çanakkale'de kürtler de savaştı" yalanlarıdır.
evet biz bu vatanı birlikte kurduk, çanakkale'de birlikte savaştık.
evet evet hatta yahudiler ile birlikte savaştık ve kurduk biz bu memleketi.
peki ya kürtler? ya araplar?
arapların bu kategorizasyonda neden yer almadıklarına daha önce etraflıca değinmiştik. hatırlayanlar bilirler;
(bkz: çağlar boyu arap ihanetleri/#13735392)
zaten konumuz da araplar değil, onun için biz kürtlere geçelim...
bu yazımızı da rakamlara dayandıracağız ki türk'ün kutlu zaferlerine kürt'ü ortak etmek isteyen yavşaklar üzerine söz söyleyemesin...
başlangıç olarak osmanlı devleti'nin avrupa kaynaklarında geçen birinci dünya savaşı öncesi nüfus ve demografik verilerine göz atalım.
1914 nüfus saymına göre osmanlı'nın resmi nüfusu 14 milyon civarındadır.
lakin bu nüfus sayımında sayılmayan göz ardı edilen unsurlar da katılırsa ve yabancı gizli servis raporları göz önüne alınırsa osmanlı'nın nüfusu 18 milyon olarak karşımıza çıkıyor.
ingiliz kayıtlarına göre;
osmanlı nüfusu: 18.000.000
kürt unsur: 2.800.000
alman istihbarat raporlarına göre;
osmanlı nüfusu: 18.000.000(ingilizler ile aynı)
kürt unsur: 1.600.000
alman ve ingiliz belgelerindeki kürt unsur arasındaki çelişki ingilizlerin zazaları da kürt nüfus toplamına katmasından kaynaklanıyor belli ki.
birinci dünya savaşında silah altına alınan toplam asker;
osmanlı harbiye nazırlığı resmi rakamı: 2.998.000
ingiliz kayıtlarına göre;
toplam silah altına alınan personel: 3.156.000
kürt unsur: 44.000
alman istihbarat raporlarına göre;
toplam silah altına alınan personel:2.998.000
kürt unsur: 44.000
bu rakamlara istinaden şunu diyebiliriz ki, rakamlar osmanlı'nın müttefiki olan almanya'nın istihbarat birimlerinin hazırladığı raporlara dayandırılmıştır, ingilizler de alman raporlarını referans almışlardır.
şimdi alman raporlarını referans alarak sesli düşünelim.
osmanlı tebası içindeki kürt nüfusun oranı: 18.000.000/1.600.000= yaklaşık olarak yüzde 10
osmanlı ordusundaki kürt unsur oranı: 2.998.000/44.000= yaklaşık olarak yüzde 1.5 hadi biz ona yüzde 2 diyelim ki yuvarlak olsun.
bir dengesizlik var gibi.
evet. var...
zira osmanlı'da kürt-türk diye kayıt tutma yoktu, müslüman-gayrimüslim olarak kayıt tutulurdu. yani kürtler osmanlı'nın asli unsurlarından biriydi.
şimdi sevgili kürt sevicilerine soruyorum.
osmanlı'nın asli unsur olarak kabul ettiği ve nüfusunun yüzde 10'una tekabül eden halk, osmanlı'nın en çetin dönemi olan birinci dünya savaşı esnasında neden asli unsur olmamış ve osmanlı ordusu'nda nüfusuna oranla yer bulmamış?
geçelim...
çanakkale cephelesinde şehit sayıları:
yine alman istihbarat raporlarından;
toplam şehit:48148
kürt unsur: 221
çanakkale'de silah altına alınan toplam kürt unsur: 12.000
toplam şehit sayısının binde 5'i...
kürtlerin belki şehit sayısı ve çanakkale savaşına olan katkıları daha fazla olabilirdi.
lakin, kürtler bugün iddia ettikleri gibi bu vatanın asli unsuru gibi davranmadılar, örneğin çanakkale savaşında tek bir kurşun dahi atmadan dağılan 77. alayın tamamı kürttür.
savaştan kaçan bu kürt askerler cephe gerisinde osmanlı ordusunu uğraştırmış, erzak ve mühimmat konvoylarını yağmalayarak düşmandan daha fazla zararlar vermiş ve savaş dolayısıyla haklarında infaz kararı çıkarılmış ve yakalanan firariler derhal infaz edilmiştir.
yine kürtlerden mürekkep bir başka alay olan 72. alay ise çatışmaların en çetin olduğu conkbayırı'nda kanatlarını korumakla görevli olduğu 57. alayı yüzüstü bırakmış, silahlarını dahi düşmana terk ederek etrafa dağılmış ve hatta esir düşmüşlerdir. şefik aker paşa anılarında bu kahpelikten bahsetmektedr.
edward j erickson adlı bir ingiliz savaş tarihçisi "ordered to die" (türkçe çevirisi "size ölmeyi emrediyorum") diye bir kitap yazmıştır.
bu kitap birinci dünya savaşı'nda osmanlı ordusunu anlatıyor.
fakat kitabın çoğu yerinde "osmanlı ordusu" yerine "türk ordusu" denmiş.
yazar sunuş kısmında bunu şöyle açıklıyor: "bu kitap 1. dünya savaşında osmanlı ordusu adını taşıyorsa da aslında türk ordusunu anlatmaktadır.
"gerçekten de, savaşa baktığımızda en acımasız düşmanları olan ingilizlerin osmanlılarla değil, her zaman türklerle savaştıklarını görürüz.", "her ne kadar osmanlı imparatorluğu hukukî olarak varlığını hâlâ sürdürmekte ve ayrıca araplar ve kürtler gibi bağlı halklar orduda hizmet etmekteyseler de ordunun özü türk'tü ve siperde ölmek gerektiğinde ölenler genellikle türkler oluyordu"
şimdi dönem dönem biz bunları yazdığımızda, şanlı çanakkale zaferimize ortak çıkmaya çalışanlar kürt şehit sayısının az olmasını, çanakkale'nin coğrafi uzaklığına bağlıyor ve "kürtlerin diğer cephelerde savaşıp şehit olduğu"ndan bahsediyorlar...
diğer cepheler...
hangileri? kürtlerin yaşadığı coğrafyaya yakın olan cepheler.
misal sarıkamış.
kürtlere çanakkale'den çok daha yakın. sarıkamış'ta osmanlı harp tarihi kayıtlarına göre verdiğimiz şehit sayısı 50.000'dir.
ingiliz kaynakları bu rakamın 90.000 olduğunu refere eder, rus kaynaklarına göre bu rakam 108.000'dir.
savaş öncesi osmanlı resmi kayıtlarında slah altına alınan kürt unsur sayısının 44.000 olduğunu yukarıda belirtmiştik.
sarıkamış harekatına vilayet'i sitte diye adlandırdığımız coğrafyadan intikal eden şehit sayısı ise 1300'dür.
bu 1300 şehidin 1000 kadarı erzurum ve gaziantep vilayetlerinden olup geri kalanı diğer vilayet'i sitte sancaklarındandır.
yani osmanlı kaynaklarını referans alırsak 50.000 şehidin sadece 300'ü kürttür ki bu oran çanakkale savaşındaki oranın hemen hemen aynısıdır.
sarıkamış'ı ele almışken, sarıkamış'ta kürtlerin neler yaptığını incelemeye devam edelim.
miralay hafız hakkı bey'n aktarımlarından;
"soğuk ve moskofla mücadelede oldukça başarılıyız. lakin cephe gerimize sarkan ermeni ve kürt çeteleri tüm ikmal bağlantılarımızı tehdit ve yok etmekte gayet başarılılar. bu şartlar altında bu savaş kazanılamaz..."
bir diğer kaynak ise, Sarıkamış Harekâtını Rus Genel Kurmayına mensup General Nikolski bütün cephe savaşlarını günü gününe not etmiş ve eser Rusya'da yayınlandıktan sonra emekli kaymakam Nazmi (Osman) Bey eseri Türkçeye tercüme ederek 1934 yılında 120 sahife halinde Erkân-ı Harbiye Matbaasında bastırabilmiştir. general nikolski'nin notlarındaki aktarımlarından;
"türkler, cephe gerilerini ve ikmal yollarını sağlama almadan böyle bir harekata girişiyorsa bunun adı "intihar"dır. başka birşey olarak adlandırılamaz..."
rus istihbaratından albay alexiyev'in aktarımından;
"ermeni gerillalar arşen ve reizyan'dan aldığım raporlar doğrultusunda sayılarının azlığından ve türklere karşı başarısız olacaklarından çekindiğimi söylediğimde, kendileri ile birlikte 1500 kürt'ün hareket ettiğini beyan ettiler. bunların hepsini kasparyan ve skolitsa ile birleştirmek sureti ile tokat'tan van'a kadar olan sahada türklerin cephe gerisine sarkarak zaferimize önemli katkılarda bulundular."
bir başka rus gizli servis raporuna bakacak olursak;
Kirmanşahtan Tahrana...
Kirmanşah Konsolosluğu idarecisinin gizli telgrafı,
30 Aralık 1914
Tahrana.
Kirmanşaha gelen Amir Han Zaharyants, Kürdıstanda ve Hamadanda Türklere karşı Ermeni ve kürt mücahitlerden birlik oluşturmak niyetinde ve genel saymandan ona belirtilen bölgede herhangi bir göstermelik görev verilmesini talep ediyor. Misyonun planını bildiğini belirtiyor. Kendisine esas olarak güvenmek mümkün müdür?
Talimatınızı rica ediyorum, imza: Dolgopolov
(RGViA fond 2000, liste 1, dosya 3851, yaprak 75)
sarıkamış'ı da geçelim mi?
hadi bir başka yakın coğrafya'ya, ırak cephesine gidelim.
peki hemen yaşadıkları coğrafyanın yanıbaşındaki bu savaşta nerede bu asli unsurumuz?
herneyse.
çanakkale ve birinci dünya savaşı esnasında kürtlerin durumu tamamen budur. dahası da var.
kürtler neden savaşmaktan imtina etti?
kürtler savaşa gönüllü olmadı zira osmanlı toprakları 5. kol faaliyet alanıydı. osmanlı ile savaşan tüm devletler kürt coğrafyasında nifak dağıtmak ve kürtleri angaje etmek için cirit atıyorlardı.
kürtlere çok önemli vaatler yapılıyordu.
"osmanlı savaşı kaybedecek, kürtler kazanan tarafta olursa gelecek onların olur..."
işte bu vaatler ile kürtler osmanlı ordusuna katılmak yerine, kendi bölgelerinde eşkiyalık yapmayı, osmanlıyı arkadan vurmayı ve ingiliz, fransız ve rus kuvvetlerine yardımcı olmayı seçtiler.
kurtuluş savaşımız cephelerinde de durum birinci dünya savaşı cephelerinden farksızdı.
kürtler kurtuluş savaşına iştirak etmedikleri gibi, birinci dünya savaşından güçlü, kayba uğramamış, donanımlı ve zengin çıkmışlar. kurtuluş mücadelesi veren şanlı ordumuzun amacına ulaşmaması için ellerinden gelen yapmışlardır.
ey bu vatanın asli unsuru olan kürtler. sizin tabirinizle "türkiye milleti"(!) kurtuluş mücadelesi verirken bunları neden yaptınız?
hadi diyelim ki tüm kürtleri genellememek gerek bu isyanlarda.
diğer kürtler ne yaptı?
kurtuluş savaşımızda şehit olan kürt sayısı kaç?
bununla ilgili herhangi bir yabancı gizli servis yahut devlet istihbarat raporuna rastlayamadım. lakin kürt coğrafyası olarak kabul edebileceğimiz bölgelerin şehit sayıları şu şekilde;
bu rakamları baz alırken 1920'li yıllarda bu vilayetlerde türk-türkmen nüfusunun kürt nüfusundan daha fazla olduğu göz ardı edilmemelidir. yani yukarıda verilen rakamlar türk şehitleri de kapsamaktadır. türk ve kürt şehitlerin rakamlarını yarı yarıya kabul edecek olursak en iyimser rakamla kurtuluş savaşı sırasında sadece 546/2= 273(iki yüz yetmiş üç) şehit olduğunu idrak edebiliriz...
şimdi gerek brinci dünya savaşı, çanakkale savaşı ve diğer cepheler ile kurtuluş savaşımız esnasında kürtlerin bu vatanın asli unsurları(!) olarak milli mücadelelere intikalleri ve verdikleri kayıplar ortada.
ayrıca kürt teali cemiyeti'nn faaliyetleri, şeyh sait isyanı, mutkili hacı musa, yusuf ziya bey, ihsan Nuri, Vanlı Rasim, Tevfik Cemal ve Teğmen Ali Rıza gibi kürt hainlerin yaptıkları da tbmm'nin zabıtlarında hala belgeli ve arşivli bir şekilde durmakta.
bunlar bir yana bizler, Mustafa Kemalin idam emrini verenin Kürt Mustafa Paşa olduğunu da unutmadık hala...
milli mücadelede kürtlerin bir başka ihanet vesikası da ali galip olayı'dır.
ingiliz ajanı Binbaşı Noel, Ali Galip ve Kürdistan Teali Cemiyeti liderleri Malatyaya geçerler. Burada bir Kürt birliği kurarak Sivas yolunda Mustafa Kemali öldürecekler ve Kongrenin toplanmasına engel olacaklardır.
Ancak Mustafa Kemal girişimi haber alır ve tedbir alır.
Malatyada Türk birlikler ingiliz ajanı, Ali Galip ve Kürdistan Teali Cemiyeti liderlerini kıstırırlar. Tutuklama emri vardır. Noel, ingilizlerden yardım ister. Saraya baskı yapılır fakat sonuç varmez. En sonunda kaçmak zorunda kalırlar.
Görüldüğü üzere daha Sivas Kongresi öncesinde bile Kürtler ingilizlerle, istanbul Hükümeti ile birlikte Mustafa Kemale kaşıdır.
ingiliz gizli belgeleri de bunu doğrulamaktadır.
28 Kasım 1919da Mr. Kindsonun Londraya gönderdiği raporda şöyle yazılıdır:
Kürtlere her ne kadar inanmasak da onları kullanmamız çıkarlarımız gereğidir.
--alıntı--
Kürtler bütün ümitlerini ingiliz hükümetine bağlamış durumdalar. Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya başlıyor. Kuvvetler, Kürtleri Mustafa Kemal Paşaya karşı kullanmak için para ödemeye hazırdırlar
--alıntı--
bitmedi...
ingiliz Gizli Belgelerinin verdiği bilgiye göre Kürtler aynı zamanda Yunanlılarla da temas halindedir.
Amasyada Yunan temsilcisi ile görüşen Kürtler, Yunanlılara Türk ordusunda ele geçirilen Kürt esirlere iyi davranılmasını ve bu esirlerin Türk ordusuna karşı kullanılmasını önerir. Teklif kabul edilir ve esir Kürtler Yunan ordusunun hizmetine girerler.
Kürt-Yunan işbirliğinin en büyük sonucu ise Koçgiri isyanıdır. Yunan ordusu büyük ilerleyişe geçmeden hemen önce Kürtler isyan eder. Yunan ordusu Bursaya doğru ilerlerken Kürtler Sivasa doğru yürümeye başlar.
Amerikan Askeri Ateşesi durumu şöyle rapor eder:
--alıntı--
Yunanlılar önemli bir zafer kazanırlarsa Kürt isyanı Türkiyenin arkasını ciddi bir şekilde tehdit edebilir. Ancak Batıdaki savaş Türklerin lehine gelişirse, Türkler, ellerindeki yarım düzine yetenekli liderden biriyle Kürt sorununa son verebilir. ingilizler kuşkusuz bu durumu bilmektedirler. Gene de Kürt sorunu ile meşgul olduğu sürece Mustafa Kemalin Musula el koyamayacağını düşünmektedirler. Dolayısıyla Kürt akımına yardımcı olmaktadırlar.
--alıntı--
Koçgiri isyanının başlangıç tarihi sadece Yunan ilerleyişine değil aynı zamanda Londra ve San Remo Konferanslarına da denk gelir. Ankara Hükümeti ve milli mücadele kürtler kullanılarak böylece sıkıştırılmaktadır.
"1071de Türklere yardım etmeseydik Malazgirti kazanamazlardı ile başlayıp Cumhuriyeti birlikte kurduk, ama sonradan bize ihanet edildi." safsataları artık yerini milli duruşa, milli bilince bırakmalı ve bu vatana ve millete ihanet edenler, arkadan vuranlar değil, türkiye'nin gerçek sahibi olan türk milleti konuşmalıdır artık.
utanç tablosu. ölen/ölmeyen insanların üzerinden bak şu öldü bu ölmedi şeklinde değerlendirme yaparak çıkarımda bulunmak nasıl bir zihniyetin tezahürü düşünemiyorum. böyle bir araştırmayı yapan insanın amacı bile olamaz. bunun orda ölmüş/ölmemiş insanlara ne yararı var. aferin vatanı biraz daha kurtardınız.
savaşın çanakkale'de olması dolayısıyla doğudan çok fazla kişinin gitmesi mümkün değildi. bunu beklemek için gerizekalı olmak lazım. o sıralarda doğuda hem ermeni hem rus tehlikesi vardı ve rusya'da henüz bolşevik ihtilali olmamıştı. halk zaten bunlarla uğraşıyordu.
van'da,erzurum'da,elazığ'da,malatya'da,bitlis'te,muş'ta,bingöl'de ve benzeri pek çok yerde ermeniler ve islam ahalisi arasında büyük bir mücadele söz konusuydu ve üstelik doğudan gelecek bir rus tehlikesi mevcuttu.
kaldı ki eğer kürtler istiklal harbi* yıllarında hainlik içerisinde olsalardı bugün doğu ve güney doğu anadolu türkiye cumhuriyeti toprakları olabilir miydi? bir yandan ruslar, bir yandan ermeniler derken bir de kürtler bu işe girişseydi neler olurdu acaba? sahi ermeni çeteleriyle mücadele edenler kimlerdi?
tüm bu şartları göz önüne almadan ''aga ya çanakkale'de çok az kürt ölmüş'' demek faşistlik değil gerizekalılıktır. faşistlik yapmak bile belli bir zeka gerektirir. bazı orospuçocuklarında o bile yok.
yani şimdi hitler'in ırkçı-faşist gençleriyle bu dangalakları aynı potada eritmek mümkün mü? hesapta onlar da faşist ya hani. halbuki şu bizim milliyetçi geçinen ergenlere faşist demek onlara ödül be kadeşim. düzgün kullanın şu kavramı.
hitler'in faşistleri 5 milyon kişiyle dünyanın anasını siker ama türkiye'de ki ocağa adam toplamaya giden dangalaklardan 555 milyon tane toplasan bir sik elde edemezsin. en fazla mahallede karı kız kavgası çıkarırlar.
konuya dönelim eğer bir hainlik aranıyorsa bunu istiklal harbi'nde aramak ciddi anlamda orospu çocukluğudur. bu ülke de türk de ermeni de kürt de çerkes de şehit vermiştir. her birinin kanı değerlidir.
şehitler de bile türk kürt ayrımı yapan orospu çocuğu değil de nedir? şöyle bir günde bile ölenlerin ne kadarı kürt ne kadar türktü diye düşünebiliyorsa bir insan daha ne denebilir ki?
şehit onlar adı üstünde. senin o üç kuruşluk çay sigara kokan ağzına veya buram buram iğrençlik kokan ideolojine, üç beş çakalı etrafına topladığın iğrenç muhabbetine meze olacak kadar değersiz değil yani.
edit: kimseye faşist dediğim yok. şu zihniyetin faşist sayılabilmesi için bile kırk fırın ekmek yemesi lazım. önce beyin taktırarak başlanabilir.
hala çanakkale cephesinin uzak olduğu hususunda yorumlar yapılıyor ve bir tarihi ayıp, bir ihanet savunulmaya çalışılıyor.
çanakkale uzaktı evet, peki ya sarıkamış'ta mı uzaktı? ırak cephesi de mi uzaktı. bizim osmanlı ve genelkurmay belgelerini de kabul etmiyorsunuz diye, rus belgeleri koyduk, sarıkamış'taki kürt ihanetinden bahsettik, ingiliz belgelerinde kutulamare'de sadece 40 kürt'ün şehit olduğunu yazdık hala sunduğunuz tek arguman "çanakkale uzak"...
önce okuyun ve okuduğunuzu anlama yetisine sahip olun, ondan sonra gelin tartışalım.
nevruzda türkiye cumhuriyeti bayrağı açmayan, açana da saldıran kürtlerin, ben çanakkalede savaştıklarına inanmıyorum kardeşim ! hakkari de, diyarbakır da türk bayrağı açtırmayanların çanakkalede savaştılarsa da ingiliz tarafında savaşmışlardır !
neymiş mezar taşlarında diyarbakır kars falan gibi iller varmış ! ulan biz o topraklarda bin yıllardır varız ! bakınız hazar türkleri, bakınız selçuklular ! bakınız kafkas türkleri !...
şuradadırlar;
(bkz: ali bati isyanı)
(bkz: simko isyanı)
(bkz: koçgiri isyanı)
(bkz: 77 nci alay)
bir de yunan ordusuna çalışan kürtler var. ama bence onlar yunan ordusu ile türk ordusunu karıştırmışlardır. yoksa yapmaz öyle şeyler.
ek; ulan adamlar hareket alanı bulabildikleri üniversitelerde bu savaşların anmalarına satırla, sopayla saldırmaya kalkıyor, kimi beyinsizler de çıkmış ama onlar da oradaydı diyor. resmi tarih değişecekse buralardan başlamalıdır.
yazdığınız çoğu şey bilmemediğinizdendir ben kendim çanakkale onsekiz mart üniversitesinde okuyorum ve şehitliği de baya gezdim mardinden ağrıdan vandan bitlisten şırnaktan bir suru şehit mezarı gördüm elinizi vicdanınıza götürün ve bu zor zamanlarımızda birlikte ve bütünlükte olalım önyargılarımızı kıralım biz türk yada kürt yada çerkez değiliz bir birlikte TÜRKiYELi yiz .
saçma sapan iddialarla beslenen konudur. şimdi burada protest'in iddialarına tek tek cevap verebilirim. vakit bulursam vereceğim de... yalnız öncelikle, inglizler'in "kürdistan" kurmaktan neden vazgeçtiklerini anlatayım size...
1921 kahire konferansı... ortadoğu'nun hemen hemen bugünkü haritasıyla ortaya çıktığı konferans... filistin'in cezalandırılmasına karar veriliyor bu konferansta; çünkü filistin vilayetinde (bugünkü filistin, israil ve ürdün) yaşayan 1 milyon nüfustan bir teki bile osmanlı'ya ihanet etmiyor... ikincisi, kürdistan kurmaktan vezgeçilmesi karara bağlanıyor. o güne kadar kürdistan kurmak için uğraşan bir ingiliz yetkilisi şöyle bir rapor veriyor konferansta:
- kürtler bu savaşta (dünya savaşı) osmanlı bayrağının karşısında kimi gördülerse, ermeni demeden, arap demeden silah attılar. onlar bağımsızlığı hak etmediler!
şimdi bunu dediği sırada, musul vilayetindeki büyük kürt isyanı yeni bastırılmıştır. dikkat edin: anadolu'daki kurtuluş savaşında bir tek ingiliz askeri ölmemiş, ama kürt ingiliz savaşlarında yüzlerce ingiliz subay ve askeri hayatını kaybetmiştir. net rakamaları bulabilirim, sorun değil... ama şunu söyleyeyim:
- kürtler, "gelin size kürdistan kuralım" diyen ingililere silahla karşılık vermiş ve osmanlı'ya ihanet etmemiştir!
bunu aynen bu dediğim şekilde ingiliz raporlarından -kaynak hep onları alıyoruz ya- okuyabilirsiniz. bkz. barışa son veren barış - david fromkin...
oraya gitmeye de gerek yok. daha net bir bilgi de paris barış görüşmeleridir. burada ingilizler kürt şerif paşa ile anlaşarak bağımsız kürdistan kurmak isterler, 1919'da... ve buna bütün bir kürdistan halkından çok sert tepkiler gelir. kürt vilayetlerinin hepsinden osmanlı hümetine telgraflar yağar, biz şerif paşa'nın yaptıklarını desteklemiyoruz diye...
90'larda askeri yetkililer bu telgrafları yayınlamışlardı. ey kürt milleti, bakın siz geçmişte böyle yapmıştınız, şimdi ne oluyor diye... halbuki o zamanlar osmanlve hilafet vardı, günümüzde onlar yok...
en bu konuyu anlatacağım ayrıntısıyla... ama önce bir bilmecem var:
- çanakkale savaşında kaç tane selanikli şehit vardır?
+ sıfır.
- neden?
+ çünkü savaş sırasında hepsi yunan ve sırp gibi düşman devletlerin uyruğuna geçmişler ve askere alınamamışlardır da ondan... ismir ve istanbul'da servet biriktirmişler, savaş vurgunu yapmışlar. savaştan sonra da bütün türkiye'nin hakimi oluvermşlerdir. hem servet olarak, hem siyaset olarak...
dikkat edin: kurtuluş savaşında anadolu'da çıkan isyanların bir bölümü de bu yüzden çıkmıştır. yani bu dönmeler savaşta yoktu, şimdi işin başına onlar geçmek istiyor diye... evet, bu dediğim o dönemin gazetelerinde açıkça görebilirsiniz... 1919, 20 yılında istanbul'da yayınlanan peyam-ı sabah gazetesinden aktarıyorum ben de...(isterseniz, makalenin tam metnini de dökerim buraya...)
burada buna niye değiniyorum? çünkü burada kürt ve arap düşmanlığı yapılmakla kalmıyor, aynı zamanda yahudi propaganası, israil propagandası yapılıyor. kendilerine türkçü diyenlerin hepsi, aynı zamanda israilci... o yüzden kürt ve arap düşmanlığı yapıyorlar. bu savaştaki çöküşümüzü onlara bağlamak istiyorlar. öce hatırlatayım: (bkz: filistin cephesinde yahudi casusları) (bkz: yahudi ihaneti)
--spoiler--
evet biz bu vatanı birlikte kurduk, çanakkale'de birlikte savaştık.
-türkler,
-lazlar,
-çerkesler,
-boşnaklar,
-arnavutlar,
-abhazlar,
-pomaklar,
-yahudilerle...
--spoiler--
palavranın en büyüğüdür bu. çanakkalede ingiliz saflarında siyon katır birliği adında bir yahudi grup vardı zaten... iki yl sonra filistin cephesinde anamızı tam belleyeceklerdi. osmanlı için savaşan yahudi yoktu. yahudiler irail için savaşatılar. ve sonra türkiye'nin de iplerini ele geçirdiler.
yukarıdaki diğer unsurların rakamları da kürtlerin rakamlarından çok çok azdır. bosna ve arnavutluk zaten kaybedilmişti. hatta arnavutlar, kürtlerin yapmadığını yapmış, batı ile anlaşarak osmanlıya ihanet etmişler, türk kanı dökmüşlerdir. bosna zaten çoktan kaybedilmişti. ben burada boşnak ve arnavut kardeşlerimi rencide etmek istemiyorum: fakat haksızlık ediliyor.
fırsat buldukça devam edeceğim... protest'in kurgusu yanlıştır. tek tek ispalayacağım!
umayanamcıkları tedirgin etmiş mesele... kaldığımız yerden devam ediyoruz:
--spoiler--
evet evet hatta yahudiler ile birlikte savaştık ve kurduk biz bu memleketi.
--spoiler--
yalancının?... neyse, buraya sonra döneceğiz.
şimdi birinci dünya savaşında ve çanakkalede kürtler savaşmadı yalanı gelelim: bakın, ben size çok açık söyleyeyim: kürtler eğer söylendikleri gibi bir ihanet içinde olsalardı, bugün konya ve anara arasında küçük bir türkiye'den başka elimizde bir şey kalmazdı. bugünkü türkiye "iyonya rum cumhuriyeti", "pontus rum cumhuriyeti", "ermenistan", kürdistan gibi isimler altında bilmem kaça bölünürdü.
doğu anadolu'yu bütünüyle tutan kürt birlikleriydi. hani hacı musa bey ismi veriliyor yukarıda... hacı musa bey ve onun gibi kürt ileri gelenleri masaydı, ruslar doğuyu bir yıl içinde çökertirlerdi. doğu sarıkamış'la kurtulmadı ki- sıkılan palavralardan biri budur. sarıkamış faciadır. daha da kötüsü var: ihanettir. sarıkamış'ta, en insanlıkdışı şartlar içine, sırf kahraman olacağım diye milleti sürenler ve kırdıranları da konuşuruz. doğuyu tutan; bitlis, muş, van, erzurum yöresinde rus ve ermenilere karşı verilen olağanüstü savaştır. bu savaşı da sadece kürtler vermiştir.
atatürk, 1916'da bizzat bu savaşın içinde bulunmuştur. oradaki kürt beylerinin kahramanlıklarını, elbette bugünkü siyonist türkçülerden daha iyi bilir. o yüzden erzurum kongresinin yönetim heyetine onların adını ilk sıraya yazdırmıştır. kürtler orada başka türlü davransaydı, erzurum kongresi olabilir miydi? hacı musa bey isyan etseydi, ingilizlerle anlaşsaydı, ermenilerle anlaşsaydı, bugün ortada savunulacak ne kalırdı? kaç tane "yahudi" vardı doğu cehesinde de "yahudilerle birlikte kurduk bu memleketi" palavraları sıkılıyor.
kürtler, bütün cephelerde savaşmıştır. çanakkalede olduğu gibi, süveyş'te, filistincephesinde kürt taburları vardı. peki yahudiler neredeydi? türkler için bir tek mermi mi attılar? ne gezer? igilizlere katıldılar, yahudi lejyonu kurdular ve türklerin -afedersiniz- anasını şeyeettiler. ırak cephesi çoğunluk kürt ve araptır. bu rakamlar yanlış...
kurtuluş savaşında hiçbir ciddi kürt isyanı yoktur. tam aksine türk ve çerkes isyanı vardır. yozgat, konya, bilecik, bolu, adapazarı, çanakkale, tokat, bayburt alayı isyan etmiştir. bunlartda kaç tane kürt vardı? hadi türk düşmanlığı da yapsanıza... sizler yozgat kadar, konya kadar türk müsünüz ki, türk düşmanlığı yapacaksınız!
kürt isyanları 1925'te, türklere verilen sözler tutulmayınca başlamıştır. ve 1938'e kadar sürekli isyan ve katliam olarak devam etmiştir.
şimdi bir de binbaşı noel hikayesi gidiyor, onu da anlatayım size: ingilizlerin küler arasına gönderdiği ve kürdistan kurmak için çalışma yaptırdığı bir isimdir. kürtler onun tekliflerini reddetmişlerdir. hiçbir başarı sağlayamamıştır. daha sonra atatürk onun için ingilizlere tepki gösterdiğinde, "bizimle alakası yok, çok özür dileriz" diyerek onu görevden almışlardır. dediğim gibi, 1921'den sonra ingilizler kürdistan kurma davasını tamamen bırakmışlar ve bu konuda atatürk'le anlaşmışlardır.
ali galip olayı çok basit bir olaydır. bunda ingilizlerin parmağı yoktur. damat ferit, ali galip'i isyan etmesi için kışkırtır. o da gidip dersim vilayetinden adam toplar. üstüne kuvvet gönderilince de halep'e kadar arkasına bakmadan kaçar. kemalistler bunu sanki olağanüstü bir hadiseymiş gibi anlatıyorlar. adam mermi bile atamadan kaçıp gitmiş. ingilizlerle ilişkisi olsaydı, herhalde daha hazırlıklı olurdu. sonuç: kütler olmasaydı veya karşı cephede yer alsaydı, bugün bir türkiye de olmayacaktı!
peki ama şunu söyleyin bana;
--spoiler--
evet evet hatta yahudiler ile birlikte savaştık ve kurduk biz bu memleketi.
--spoiler--
hangi cephede türkler safında kaç tane yahudi savaştı ve öldü? hadi kaç tane demeyeyim, soru zor oldu: bir tane var mı bari? (yani istanbul'dan hasbelkader götürülmüş, sağlıkçı yapılmış falan da olabilir)
sığır tespitidir. zira ülke o esnada tek cephede savaş vermemektedir. kürt kardeşlerimiz de doğu bölgesinde düşmana karşı direnmiştir. bu ayrımcılığı yapan orospu çocuklarına sorarım: doğu cephesinde kaç türk savaştı?
ülkeyi her zamanki gibi batıdan ibaret görmektir. ne demek yahu doğu'da ermenilere atılan tokadı yok saymak? üstüne bir de ülkenin kanını iliğini yıllardır siken yahudiyi masonu cici gösterme çabaları yok mu... canlarım benim.
bizim küçüklüğümüzde çanakkale'de türk ve kürd dedelerimizin yan yana yattığı söylenirdi. sonra biz büyüdük bir baktık bir tane batmanlı ile iki bin tane kastamonulu yan yana yatan. nezaket icabı söylenmiş bu söz sonraları çanakkale doğu ve güneydoğu'ya uzak olduğundan kürdler farklı cephede savaştı diye başka bir palavraya evrildi.
bir de doğu ve güneydoğu anadolu'da kürtlerin düşmanla savaştığını iddia edip tarih bilenlere orospu çocuğu diyen it oğlu itler var. ulan orospu çocuğu: kürdlerle bir savaş varsa yan yana değil belki fransızlar, ruslar ve ermenilerle olduğu gibi onlara karşıdır.
kıymetli kürtçü ve kürt sevicilerinin en ufak bir karşı tez üretemediği, bir türlü cevap yazamadığı, uzunca bir süredir hala herhangi bir tarihi kaynak, bilgi ve belge koyamadığı, lakin buna rağmen "ırkçı, faşist" gibi boş bakınızlar ile sadece ve sadece gaz ve tozdan ibaret olduklarını haykırdıkları tarihi gerçek.
evet, yok mu lan buna karşı bir tez yazacak, "hadi oradan o iş öyle değil şöyleydi" diyebilecek biri?
--spoiler--
birinci dünya savaşında silah altına alınan toplam asker;
osmanlı harbiye nazırlığı resmi rakamı: 2.998.000
ingiliz kayıtlarına göre;
toplam silah altına alınan personel: 3.156.000
kürt unsur: 44.000
alman istihbarat raporlarına göre;
toplam silah altına alınan personel:2.998.000
kürt unsur: 44.000
çanakkale cephelesinde şehit sayıları:
yine alman istihbarat raporlarından;
toplam şehit:48148
kürt unsur: 221
çanakkale'de silah altına alınan toplam kürt unsur: 12.000
--spoiler--
çanakkale ve kurtuluş savaşı genelinde kürtler işe yaramadiklarini çanakkale şehitliğini ziyaret edenlerden bir kişinin bile kürt olmadiğini gördüğümde anladim.