çanakkale cephesi birinci dünya savaşının bir parçasıdır.
karakter sınırlamasından dolayı kısaltılmış başlık. uzun hali şudur; çanakkale cephesini kurtuluş savaşının bir parçası sandığı halde tarih konusunda ahkam kesen geri zekalı.
sözlükte de çok sayıda olduğunu gördüğüm kiloyla satılası gerzeklerdir.
birşey bilmiyorsan bile internet elinin altında aç birkaç bilgi öğren denilesi kişilerdir.
osmanlı'nın zorla tüm telkinlere rağmen çanakkale'deki orduların başına limon von sanders'i getirdiğini, Mustafa kemal atatürk'ün ise kendi insiyatifiyle ordusuyla sahte değil de gerçek çıkartmanın yapılacağı yeri savunduğunu bilmeyen, ben size taaruzu değil ölmeyi emrediyorum emrini bilmeyen ibnelerin varlığına şahit olduğumuz tespit parçasıdır. Evet çanakkale 1. dünya savaşı'nın bir parçasıdır. Tüm ingiliz, fransız ve bilimum itilaf ordularının tek kurşun atmadan aldığı istanbul'un geri alındığı kurtuluş savaşı'nınsa geçiş dönemidir. Şimdi siktirin gidin koduğumun şakirtleri sizi.
ve birinci dünya savaşı sadece çanakkale savaşından ibaret sanmakta hoş bir şey değildir. hicaz cephesini yemen'de ölenleri unutmamak lazım ya da diğer cepheleri. senelerce çanakkale savaşını konuşuruz, 18 mart olduğunda belgeseller yayınlanır, marşlar okunur, seyit reis hikayesi anlatılır, ya diğer cepheler ? giden dönmemiştir...
Çanakkale Türk Milletinin Kurtuluşunun olabileceğinin yegane göstergesi olması bakımından orada çarpışan komutan için de asker için de umut ışığı olmuştur. Evet teknik olarak Kurtuluş savaşının parçası değildir lakin insanların yüreklerinde Kurtuluşun başladığı yerdir. Çanakkale destanını yazmaktan aciz bir millet kurtuluş savaşını verebilecek kabiliyete sahip değildir.
18 mart çanakkale deniz savaşı zaferi in. 18 mart çanakkale zaferi out.
elbette 18 mart deniz savaşı zaferinin yıldönümüdür. ancak yıllardır kara ve deniz savaşlarının zafer yıldönümleri beraber kutlanırdı. ne oldu da kara savaşları anılmaz oldu?
kara savaşlarının kazanılmasında pay sahibi kim vardı da adını anmamak adına böyle bir uygulamaya geçildi?
çanakkale savaşı ilerici ve anti-emperyal bir tutum ile falan yapılmamıştır. savaş sırasında yüksek rütbeli komutanların tamamı almandır. genelkurmay başkanı bile almanken ve alman emperyalizminin arzu ve isteklerine göre cepheler açılıp kapanırken alman istekleri doğrultusunda yönetilmiş bir savaştır.
mustafa kemal savaşın sonuna kadar zaten çanakkale de bulunmamıştır. öyle savaşın sonucunu belirlyecek bir rütbede de zaten değildir. savaşın bitmesinden 8 ay önce suriye'ye gönderilmiştir. o dönem çıkan harp mecmualarının hiçbirinde adı bile geçmez. çok sonra çıkacak olan bir başka dergi de adı çanakkale fatihi olarak geçer yalnızca o da enverin sıçacağı iyice belli olduktan sonra hgeriye kalan şöhretli komutanların yıldınızı parlatmak için yapılan işlerden biridir.
kara savaşlarının kazanılmasında mustafa kemalin rolü pek yoktur, sadece ta en başında kimsenin bulunmadığı bir araziye yanlış hesapla çıkan ingilizler eğer gerçekten kimse olmasaydı oradan ilerler giderlerdi ama mustafa kemal o taraflarda o gün bulunduğu için ilk çıkarma sırasında engelleme görevini başarı ile gerçekleştirmiştir. daha sonra tek bir kerede yaptığı başarısız saldırı sonucunda bir kaç saat içinde 2000 kişinin ölümüne sebep olmuş savunması alınınca astlarının söz dinlememesini öne sürmüş daha sonra da bu sebepten dolayı değil ama genelde alman komutanlara gider yapmasından dolayı zaten suriye ye gönderilmiştir.
gönderilmeden hemen önce "bak bunlar çekilecekler şöyle şöyle yapalım" diye bir rapor tutmuş, ne yazık ki bu rapor gözönüne alınmamış, ingilizler de rahatça dünya savaş tarihinin en başarılı 3üncü geri çekilişini (1.napolyon rusya dönüşü, 2.hitler rusya dönüşü) başarmışlardır. bunun haberini suriye cephesinde alan kendisi de duruma üzülmüş "zafer kazandık diyorlar ama yenilmişler, ingilizler geri çekilmiş işte" demiştir. yani ortada bir engelelme vardır ama zafer yoktur ve bunu da mustafa kemal söylemektedir zaten. bir kaç ay sonra da tarihin en başarılı geri çekilmelerinden birini suriyede ingilizlere karşı bizzat kendisi bu sefer ordu komutanı olarak yapmıştır.
yani;
1. mustafa kemal çanakkale de yüksek rütbede değildir. verilen emirleri uygulamakta anlamsız olanları uygulamamaktadır kafasına göre. o sebeple suriyeye gönderilir. savaşın en yoğun olduğu dönemleri ve sonucunu görmez bile.
2. savaş anti emperyalist değil bilakis emperyalist bir savaştır. savunma savaşı olması saldırgan taraf olduğumuz gerçeğini değiştirmez.
3. istiklal savaşından 5 sene öncedir. istanbuldaki tahtı korumak için yapılmıştır.
çanakkale savaşı'nın kurtuluş savaşından önce olduğu gerçeğidir.
mustafa kemal çanakkale'de yarbaydır. savaş sırasında albaylığa yükseltilir. sarı bayır saldırısı planlıdır ve yanlışlıkla falan yapılmamıştır. savaş 9 ocak'da biter. çanakkale savaşı sonrası ilk önce 16. kolordunun başına edirne'ye gönderilir. 14 Ocak'ta bu göreve atanır ki bu kolordu gelibolu'dan edirne'ye sevkedilmiştir. 2 ay sonra kolordusu doğuya gönderilirken kendisi de nisan ayında tuğgeneralliğe yükselir. tabi bunlar hep ahbap, eş dost sayesinde olmuştur.
kronolojik olarak çok önemli bir parçasıdır. defalarca yazdık, yine yazalım: çanakkale olmasa idi anadolu olmayacaktı, daha doğrusu türkler anadolu'da olmayacaktı. bu kadar açık ve net. çanakkale olmasaydı bolşevik rejimi de olmayacaktı. çanakkale olmasaydı, anadolu'nun savunulabileceği fikri de olmayacaktı. çanakkale olmasaydı, bolşevik rejimi olmayacağı için ingilizler türkleri arada tampon devlet olarak düşünmeyeceklerdir. çanakkale'de asker gücünden ziyade çok önemli beyin güçleri de şehit olmuştur ama çanakkale olmasaydı sakarya'da olmayacaktı.
bu yüzden çanakkale 1. dünya savaşının içinde ve alman bir generalin komutasında yürütülen bir savunma olmasına rağmen kurtuluş savaşı'nında bir parçasıdır.
aksini iddia eden maldır zaten.
sadece manevi olarak çanakkale bir dönüm noktası olmuştur.
ayrıca atatürk'ün o savaşta payı yok diyenlerin açıp azcık tarih okumasını öneririm.
