bu vatanın nasıl kazanıldığını bilmeyenlere,bu topraklar için canlarını veren atalarımızın düşmanla beraber yoksunluklarla da mücadele etmek zorunda bırakılıp, bu toprakları hangi zorlu şartlarda vatan yapabildiklerini unutunlara, kendi milletini, onun değerlerine, kutsallarına saldırmayı marifet sayan ve halkının sahip olduğu erdemleri küçümseyenlere her gün hatırlatılması gereken çanakkale kahramanlarının günlük aldıkları öğünü gösteren yemek listesi..
bu yemek listesi bazılarına askerlerin fazla kilolarından ötürü anoreksi yaptıgını düşündürebilir.
bazılarına abartılmış, kolpa, yalan dolu, duygu sömürüsü ve ucuz milliyetçilik zırvası gelebilir.
bazıları için hiçbirşey ifade etmez. çünkü onlar yurtta sulh cihanda sulh olmadan önce savaşın olması gerektigini ve daha öncede zilyon kez oldugunu bilmezler.
bu yemek listesi benim için çooook şey ifade ediyor. ucuz milliyetçiyim, modern olmayan hödügüm, odasının duvarında bir adet pompalı tüfek barındıran köylüyüm, çok güzel duygu sömürüsü yaparım, sürekli çanakkale ile övünürüm gelecege yönelik girişimlerim yoktur, çanakkaleyi, osmanlıyı okuyup zihin masturbasyonu yaparım. türkler şahanedir.
açık büfe kahvaltısını yapıp, solaryumdan çıktıktan sonra kocaman götünü şezlonga seren, hayatı testosteron salgılamaktan ve ağzına birşeyler almaktan ibaret olan insanlar için hiçbirşey ifade etmez. düşünmek beyin ister, bu beynin içini doldurabilecek ailevi egitim ister.
bazılarına da listede 1917 yazdığı gözden kaçmaz, çanakkale savaşı'ndan 2 yıl sonraki yemek listesi olduğu göze çarpar. ve yine tarihi adam gibi belgeleriyle değil, hamaset edebiyatıyla ele almaya çalışanlar gelir akla. askerine bu yemeği ancak verebilecek bir devletin nasıl olup da 1. dünya savaşı'na gözü kara daldığı sorulur, cevap alınamaz.
43-ncü Alay 1-nci P. Tb. 2-nci Bölük
1917 yılı yemek listesi
GÜN
15 HAZIRAN - SABAH: ÜZÜM HOSAFI OGLE: YOK AKSAM:YAGLI BUGDAY CORBASI EKMEK: TAM
26 HAZIRAN - SABAH: YOK OGLE: YOK AKSAM: ÜZÜM HOSAFI EKMEK: TAM
18 TEMMUZ - SABAH: ÜZÜM HOSAFI OGLE: YOK AKSAM: YOK EKMEK: YARIM
8 AGUSTOS - SABAH: YARIM EKMEK OGLE: YOK AKSAM: SEKERSIZ ÜZÜM HOSAFI EKMEK:YOK
21 TEMMUZ 1917'DEN ITIBAREN BASLAYARAK ORDU EMRIYLE EKMEK ISTIHKAKI 500 GRAMA INDIRILMISTIR. CUNKU UN VE EKMEK KALMAMISTIR.
BU VATANIN NASIL KAZANILDIGINI BILMEYENLERE, ANLAMAYANLARA YA DA ANLAMAK ISTEMEYENLERE LÜTFEN ANLATINIZ...
1917 yılında askere verilen yemeğin çanakkale kahramanlarının yemek listesi diye millete yutturulmaya çalışılan versiyonudur.
Kimse kusura bakmasın, birinci dünya savaşına bilerek ve isteyerek girdik, kimse bizi zorlamadı. Zaten halk da s.klemedi. Şimdi kalkıp da bakın biz neler yaptık demek biraz ayıp olmuyor mu?
Zaten savaştan önce memleketin batmış, ekonomin, gelir kaynakların komple yabancı devletlerin eline geçmiş (bkz: düyun-u umumiye), sekiz cephede birden savaşmışsın, bu ne erzak yeter ne mermi ne de asker...
Kendimizi mağdur ve ezik gösterme hastalığından kurtulduğumuz zaman bu memleket adam olacaktır.
edit : bazı beyinsiz kesim hala daha çanakkale savaşının 1917 de yapıldığını sanıyor.
--spoiler--
gelelim Çanakkale Savaşı'nda 43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölük, 1917 Yılı Yemek Listesi kepazeliğine...
Çanakkale Savaşı ile alakalı devlet dairelerinde dahi rastladığım bu yemek listesi, 18 Mart akşamı maalesef ciddi bir kanalın, reyting alan bir dizisinde karşımıza çıktı. Neredeyse şehir efsanesi olarak anılan bu uydurma yemek listesini televizyonda gördüğümde büyük tepki gösterdim. Nedeni; bir kanalın alenen bu UYDURMA listeyi dizinin jönüne gözyaşları içinde okutmasıydı..
5 yaşındaki oğluma sorsanız, Çanakkale Savaşı'nın Aralık 1915 sonunda bittiğini bilir. Maalesef, yetkililer ve sözüm ona tarihçileri seyreder... ihtiyatta bırakılan birlikler içinde bile 43. Alay yoktu. Yanılmıyorsam 1917'de Suriye cephesinde idi.
Gelelim Çanakkale'ye... Çanakkale Savaşı'nda askerlerimiz hiç açlık çekmediği gibi, onlara sık sık etli yemek verilmekteydi. Münferit olarak öğün atlamış birliklerimiz dışında, yemek sıkıntısı hiç çekilmedi.
Gerek gazilerimizin hatıralarında, gerekse Genelkurmay ATESE (Askeri Tarih ve Strateji Etüt Başkanlığı) arşivlerindeki kayıtlarda aksini göremeyiz. Nedeni ise, Çanakkale'de savaşan ordunun, bilinenin aksine 'DÜZENLi BiR ORDU' olduğudur.
Ne bu listenin, ne de belirtilen tarihin (1917) Çanakkale ile bir alakası vardır. işin en acı yanı, bir yetkilinin çıkıp da "NE SAÇMALIYORSUNUZ?" dememesi...
Milletçe en büyük zaafımız, hadiseleri dramatize ederek, ne büyük bir millet olduğumuzu göstermeye çalışmamız. En çok sinirlendiğim ise, Çanakkale Savaşı'nın büyüklüğünü, şehit sayımızı artırarak (çok şehit verdik diye, bizden başka övünen millet yoktur) ya da hurafeler (Bulut olayına şimdide uzun saçlı çocuk sahip çıktı. O bulut değil, "UFO" diyor) eşliğinde anlatmaya çalışmamız. Çanakkale Savaşı, kurtuluş mücadelesinin önsözüdür.
Çanakkale Savaşı'nın yalan yanlış bilgilerle abartılmaya hiç ama hiç ihtiyacı yoktur.
Bizler, askerimizi cephede aç bırakmayacak kadar asil bir milletiz. Yemez-içmez cepheye göndeririz. Netice de, Çanakkale Savaşı' nda da böyle olmuştur..
--spoiler-- http://www.canakkalemuzes...TextID=35&intPoetID=3
Tarihçilerin söylediği gibi uydurma listedir, ülkenin başkentinin dibinde olan bir savaşta her türlü lojistik orduya kolayca sağlanmıştır. Askerler de hiç bir zaman tıknaz bir deri bir kemik değil- resimlerden de görebileceğiniz gibi babayiğit adamlardır.
ben çanakkalede askerlik yaptım hemde mecidiye tablasının oldugu yerde.. ve hatta o zmanki askerlerin yemek yediği yerde 14 ay yedim..
bu ülkenin herşeyi yalan yaw.. cephede sıcak çatışma hariç hiçbir öğün atlatılmamıştır ama o liste bizim yemekhanede bile asılıydı...
çocuklugumda çanakkalede 450 bin şehit oldugu söylenirken ergen olunca 150 bine düştü şimdi ise 1914-1918 arası gk arşivlerinde 15 bin civarında oldugu söyleniyor ve doğruda..
size kötü bir anımı yazayım , yemek taburundayız(denizciler içtimaya tabur der) içeri girdik yemek tas kebabı,pilav,çorba ve muz geldi baktım eskişehirli bir asker muzu aldı dışarı çıktı astsubay oğlum yesene dedi o da ooo hergün yemekten bıktık dedi ,astsubayda oğlum çanakkalede dedelerin aç kalmış diyince bizim eskişehirli zevat aynen şöyle dedi ben dedem değilim gitmeseymiş.. dayanamadım ben diyarbakırlıyım bizde savaş yoktu sizde savaş vardı ve siz dedelerinize küfrediyorsunuz bizi kim s.. seninle aynı havayı paylaşıyorum dedim.
ben yemek listesini gerçek gibi düşünüyordum ama burada aksi de iddia ediyor. doğru olabime ihtimali de yüksektir. başkente yakın olan bir yerde böyle bir yiyecek sıkıntısının olduğunun anlatılması düşündürücüdür.
bir askerlik anımı da aklıma getirdi bu liste.
kısa dönem birlik olarak acemilik yaptığımız birlikte yemek, temiz içme suyu, kantinlerin içinin boşluğu gibi konulardan dolayı askerler bu konuda ailelerine yakınınca bazı aileler duruma sinirlenip alayı arayarak söylenmişler durumdan dolayı. şikayet nedeniyle sinir küpü olmuş geri zekalı bir binbaşı çıkıp bize bağırmaya başladı, "nereye geldiğinizi zannetiniz siz, askerdesiniz askerde" şeklinde ve ardından da şunu söyledi "gidin de yemekhanede asılı olan listeye bakın atalarınız çanakkale şavasını yaparken neler yemiş" diye. ardından o an arkamdaki bir arkadaş şunu söylemişti sessizce sadece bizim duyabileceğimiz sesle "bizim de yediklerimizin bir farkı yok o listeden zaten o. çocuğu" şeklinde. o an gülmemek için zor tuttum kendimi. hakılılık payı vardı çünkü, o liste kadar belki abartı değil ama tuhaf bir şekilde yemekler azdı, kantin boştu, 1 lt pet su için 50 tl'yı gözümü kırpmadan veririm diyenler çoktu. bir gün susuzluk kafama tak edip içinde nasıl su olduğu belli olmayan çekmeli su tankerinden su içmiştim ve o gece tam 6 kere ishal nedeniyle tuvalete gitmek zorunda kalmıştım. bizden önce terhis olan arkadaşa da sana askerlik ne öğretti demiştim de yemek yemeden ölmeyeceğimi öğrendim demişti. 30 küsür kilo verdiğini söylüyordu. 1 ayda 15 kilo vermiştim ben de. ailelerin şikayetlerinden sonra neyse ki durum biraz düzelmişti.
çanakkale kahramanlarının yemek listesini görünce bizim askerliğin yemek listesi aklıma geldi de...
o canakkale menusu tamamen yalandir onu bir soyleyeyim once. devlet savasa gireceginin farkindaydi ve hazirlik yapiyordu. askerlerin iase tamdir. gidin komutanlarin gunluklerini okuyun. yemekten yana tek sikinti yemekhanelerin uzakta olup gelene kadar sogumasidir. yemekte zorluk taaa savasin sonlarina dogru cikmistir. cunku hazirliklar savasin o kadar uzayacagi yonunde degildir. saygilar.
Biliyorum ajitasyonu seviyorsunuz ama gercekler boyledir. Osmanli devleti o kadar da bos degildir o yillarda askerine yemek verebilmistir.