I.Dünya savaşına bilinçli bir şekilde ,isteyerek girdiğimiz gerçeğini(Breslau ve Goben'in Sinop'taki Rus limanlarını bir güzel bombalaması sonucunda)kabul edersek ,tarihin en büyük amfibisine sahne olan Çanakkale Savaşına da isteyerek girdiğimizi düşünüyorum.Şu farkla ki I.Dünya savaşına girmemiz tamamen beceriksiz,sezgi ve yetenekten uzak Enver Paşa gibi tarihimizin yüzkarası komutanlar ve Vahdettin gibi vatanhaini emperyalist yöneticiler sebep olurken ;bu savaşları özgürlüğünü korumak için ulusal anlamda "Vatan" bilincini tarihin daha önce görmediği kadar ileri götürebilen milyonlarca Türk,Kürt,Çerkez,Laz anadolu insanının ve Kurtuluş Savaşımızın,Cumhuriyetimizin önsözüdür Çanakkale Savaşı.Şuna itirazım var; bir kısım şeriatçı-fethullahçı-sözde milliyetçi(II.cumhuriyetçi-Atatürk Düşmanı)kitlenin ,Çanakkale ,Savaşı'nın sadece hurafelerle,menkıbelerle,yeşiller içindeki hocalarla,üfürükçülerle kazanıldığını ön plana çıkarma çabaları ve bir savaşın kazanılmasında gerekli olan "Askerlerin beceri ve yeteneği,komutanların sezgileri ve yönetim başarısı,eldeki ordu ve cephane,uğruna savaşılana duyalan inanç" gerçeğini yok saymaya çalışarak orada şehit düşen milyonlarca askere ve Atatürk gibi nice komutana hakaret ettiklerini düşünüyorum.Çanakkale Savaşının bir turizm yatırımına dönüştüğünü gördükçe de üzülüyor ve her metre karesine sembolik şehit mezarları yaparak Gelibolu Yarımadasını taş mezarlığa çeviren zihniyeti konıyorum;sonuçta ulusal övünç ve yas bir kaç yapay mezar taşıyla aynı oranda mıdır?
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, ingiliz... Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu ingilizler bilinmiyor nerdedir
"Çanakkale Geçilmez" bu da açık gerçektir
türkün dünyaya verdiği mesajdır. basiretsiz, kukla yöneticilerin pazarlaması hariç, atalarımızın kan dökerek alıp bize emanet ettiği toprakları, kanımızın son damlasına kadar savunur, ne çanakkale'nin, ne diyarbakır'ın, ne hakkari'nin geçilmez olduğunun mesajını bütün dünyaya veririz.
Biz denize kilit vurduk, Kilitbahir diye. Biz denize set kurduk, Seddülbahir diye.
Hala anlamadınız mı? Ey ingilizler, ey Fransızlar, Avusturalyalılar, Kanadalılar,
Hala anlamadınız mı? Boğaz kilitli, Boğaz kapalı. Burası öyle bir yer ki....
"Çanakkale Geçilmez!" lakaplı.
müttefik orduları başkumandanı hamilton un çanakkale hatıralarından:
7 nisan 1915, iskenderiye;
yahudilerden faydalanacağımıza inandım. onları kendi çıkarımız için istismar edip, yahudi gazetecilerin ve bankerlerin çabalarını sağlardık; yahudi gazeteciler bizim davamıza renk katar, yahudi bankerler de kesemize para yağdırırdı.
17 haziran 1915,
merakımı mucip olmuştur; karşımızda hıristiyanlara düşman bir müslüman eri olsa, hatta o er kısmen aç olsa, kendisine 10 şiling verilse ve iyi bir akşam yemeği ile karnı doyurulsa, ne yapardı acaba? mamafih, dünyada osmanlı türkünden başka, din uğruna canını fedaya münakaşasız hazır bir millet ve asker yoktur. teslim olması için her asker başına 10 şiling yerine 50 ingiliz lirası teklif etsek, yine de türk askeri onu suratımıza çarpar, dünyaya rezil oluruz.
30 haziran 1915, imroz:
garip! çerkez asıllı türk esirlerinden biri, yaralı bir ingiliz askerini ateş altında alıp taşımış.
5 temmuz 1915, imroz:
saat altıda türkler hat halinde değil, bir çeşit arı sürüleri gibi yığınlarla hücuma devam etmekteydiler. çalılıklar içinden binlerce türk çıkıyordu. makineli tüfeklerin yaylım ateşiyle çoğu öldürüldü. cesetleri topraklar üzerinde duruyor. on güne kalmaz, türk askeri tamamiyle eriyecektir(!)
21 ağustos 1915, imroz:
saat sabaha karşı 4.30 idi. 11 tümenin, türklerin ileri mevzilerini ele geçirdikleri haberi geldi. yeniden karakol dağa tırmandım. bu sefer ismailoğlu tepesini hiçbir kuvvet elimizden kurtaramazdı. sabah erken saatlerde durumda umulmadık bir değişme başladı. gittikçe yoğunlaşan bir sis, etrafı göz gözü görmez hale getirmişti. top, tüfek sesleri birer birer azaldı ve cephe sustu. tabiat türkleri gizlemiş, allah onları korumuştu.
2 eylül 1915, imroz:
dün gece çok acaip ve korkunç bir rüya gördüm. çadırım imroz adsında olduğu halde, hellas burnunda boğuluyordum. boğazımı sıkan elin baskısını hala hissediyorum. sular başıma yaklaşıyor. hiç böylesine korkunç rüya görmemiştim.
doğruluğu çaka çaka kabul ettirilen cümle. tüm çanakkale'de savaşmış belki şehit, belki gazi olup sonradan vefat etmiş atalarımıza allah rahmet eylesin.
çanakkale geçilmez, 1915 yılı ingiliz, fransız donanması dayanmış çanakkaleye,
çanakkaleyi geçip, istanbulı teslim almaya.
vatan sevgisiyle dolu türk askeri canını verir,
vatanını vermez düşmana. 18 mart, düşman son bir saldırıya geçer bir çok zayiat verdikten sonra çekilmek zorunda kalır.
bir çok şehit vermemize rağmen zafer türk ordusunundur.
ne yazık ki üç yıl sonra savaşarak geçemeyen düşman donanması, 1918 yılın da elini kolunu sallayarak çanakkaleyi geçer, topkapı sarayının önüne toplarını diker.
30 ekim 1918 mondros mütarekesiyle osmanlı teslim olmuştur. enver paşa, talat paşa, cemal paşa yurt dışına kaçmışlardır.