kürtleri ülkeye entegre etmek amaçlı bir yalanı savunmaktır.
gönül isterdiki kürtler de çanakkale'de savaşmış olsun. ama ne yazık ki olmamıştır böyle bir şey. çanakkale şehitliğine gidip, şehitlerin kentlere göre dağılımı incelenince, böyle bir şeyi iddia etmenin imkansız olduğu görülür. keza genelkurmay istatistikleri incelenince de bu sonuca varılır.
güneydoğu'dan gelip şehit olanların oranı %3 tür. % 2 si o zamanlarda hiç kürdün yaşamadığı gaziantep'tir. % 1 lik kısımda tahminen güneydoğu'da yaşayan türk soylu vatandaşlardır.
bu veriler değerlendirildiğince kürtlerin çanakkale'de savaşmış olduğunu iddia etmek pembe bir yalandır.
faşist veya -hadi hafifinden alalım- tamamen milliyetçi paradigmayla 1915 yılını yorumlayarak günümüz siyasi tartışmaları için demagojik malzeme üretmeye çalışanların pek bir içlenerek kafaya taktığı bir mevzu. duyan da dünya savaşına girmiş bir memlekette kafasına esen gönüllü olarak mavzeri omzuna asıp istediği cephede savaşabiliyordu, binlerce kilometre ötedeki cepheye koşturup gidiyordu, etnik kökene göre topluluk oluşturulup kafaya göre cepheye gidilebiliyordu falan sanacak. bir de doğru düzgün kayıt kuyut olmayan dönemin yarım yamalak istatistikleriyle hangi ilde kürt yokmuş, hangi ilin yüzde kaçı kürtmüş gibi derin analizler imal ettiniz mi tamam, bakın ne güzel tarih yorumcusu oldunuz. zaten okumaya, araştırmaya , biraz da kafa yorup dönemi anlamaya çalışmaya gerek yoktur, boşuna hiç kafanızı, gönlünüzü yormayınız. hadi bakalım kolay gelsin...
çanakkale'de cesurca savaşan atalarımızın mekanı cennet olsun demekle beraber şu anda böyle bir savaş olsa katılmayacak vatandaşlarımızda! lütfen defolup gitsin.
çanakkale hastane şehitliğinde birkaç tane yüksekovalı askerin mezarını gördüğümde şaşırdığım durumdur. azda olsa varlar. ama bu askerler daha çok doğu cephesinde ve yemende savaştılar. malum o yıllar bdp gibi dinsiz ve bölücü bir oluşum yoktu.
(#11839420) buda kapak olsun. klavye başında bu böyleydi, şu şöyle oldu. kanıt var daha doğrusu biri bana öyle dedi. kanıtmış, kimin neresinden çıktı bu kanıt merak ettim şimdi. götünden element uydurmak bu değilse başka bişey hiç değildir. (daha üst safhası gerçekten element çıkarmaktır)
hadi onu geç 21 yy. la filmde mi izlemiyorsunuz hiç. işin içine bürokrasi karıştımı altından neler neler çıkabiliyor. siyasette dönen pis işler yalan haberler hiç bir yerde dönmez.
bu kadar şeye rağmen hala gelmiş bunların bahsini yapabiliyorsun(uz) ya pes doğrusu.
aslında durum hakkında anlayış gösterebildiğim daha doğrusu ne yaparsın ancak bu kadar kafası çalışıyor dediğim bir nokta var.
haberleri, gündemi kesin takip ediyorsundur. bu güzel bir davranış; ancak batırdığın bokunu çıkardığın bir nokta var ki. her söylenene ** inanıyorsun. belgeymiş, kesinmiş. sahte belge çıkarmaktan kolay ne var. bunun daha devamı bişr senaryoda örnek olarak tutup bunu arşivden bir parçaymış gibi piyasaya yutturmak çok zor bişey değil. o kadar çok üst düzey bir güvenliğimz yok malesef, pentagon değil anlayacağın.
savaşa girdi girmedi değişen şey ne olacak. hiç bişey değil. her iki durumdada insanlar ananı uzunca bi süre yaad edecekler. kendini bu konuma düşürmenin amacını ne ? bunu yaptın, dünya mı değişecek? bişeyler mi hallolacak ?
--spoiler--
kürtleri ülkeye entegre etmek amaçlı bir yalanı savunmaktır.
--spoiler--
ben bu yaşıma geldim adımı bile söylerken bu kadar emin bir cümlü kullanamam.
hani içimden geçenleri şu an söyleyemiyorum ama anlıyorsundur. mal değilsin ya yada belki...
birde şunu ekliyeyim. çanakkale'deki şehitlik mezar taşlarının üstünde diyarbakır, muş, bitlis ve diğer doğu illerinin isimleri yazıyor. madem bunlar savaşa girmedi deniyor. merak ediyorum, acaba keyfi olarak hepside vasiyette mi bulundu beni çanakkale'deki şehitliğe gömün diye. yukarıdaki iddayı ortaya adamın yüzüne bir tokat gibi gelecek belki ama beyin yoksa anlamayacaktır zannımca.
atsızcılıkla ilişkilendirmeden önce okuyun. adım gibi eminim ki bu giriyi yazmamdan saniyeler sonra eksileyen insan harfine bile bakmamıştır. zira bunlar en çok görüş ve düşünce özgürlüğünü savunanlardır.
--spoiler--
"bu vatanı düşmanlardan sadece türkler değil, kürtlerle türkler beraber kurtarmışlardır. ancak atatürk ortaya bir türklük dehşeti saçıp, kürtleri sindirmiş ve kürtlerin haklarını vermemiştir. yani devletin kurucu unsuruna kürt halkını eklememiştir."
--spoiler--
bir zamanlar dehap, hadep, dep, dtp şimdi de bdp partilerinin sözcülüğündeki bahanedir.
batı cephesinde slav kökenli bulgarları ve ortodoks yunanları kışkırtan ruslar doğuda ise ermeni ve kürtlere el atar. 1800lerden hemen sonra ilk kürdoloji çalışmaları yine ruslar tarafından başlatılır. kürtçülerin bugün bile en temel başvuru kaynakları olan kitaplar da bu dönemde ruslar tarafından yazılır.
rusların bu çabaları karşısında osmanlıda da uyanma başlar. rus destekli kürt aşiretleri ile osmanlı arasında çatışmalar başlar. 1830-1855 tarihleri arasında 8 kürt isyanı gerçekleşir.
fakat asıl büyük kürtçü hareket tam da 1877 yılında gerçekleşir. bu tarih 93 harbi olarak bilinen 1877-78 osmanlı-rus harbinin tarihidir. hem balkanlarda hem de kafkaslarda ruslarla savaşan osmanlıya karşı bir cephe de kürt aşiretleri açar. bedirhanlar ve şeyh ubeydullah isyanları tam dört yıl sürer.
rus general korganof, erzuruma saldırıya geçmeden önce zeylani ve sepki aşireti reisleriyle buluşur ve yüklü miktarda ödeme yapar. sonuç olumludur, kürtler rusyaya karşı osmanlıyı desteklemezler.
kürt isyanlarının genel karakteri burada şekillenir: türk devleti ne zaman ki bir düşmanla savaşsa mutlaka bir kürt isyanı başlar.
rusların kürtlere desteği sonrasında da devam eder. ama 93 harbinden sonra hem ermeni hem de kürt meselesi bir arada ortaya çıkacaktır. doğu illerimiz rus işgaline girdiğinde hem ermenilerin hem de kürtlerin isyanları aralıksız devam edecektir.
coğrafyanın ironisi ise bambaşkadır, bu dağlar aslında birer uygarlık çukurudur, etrafındaki ovalar ve deniz kıyıları ise birer uygarlık doruğudur. gerçekten de arap, türk ve fars uygarlıkları arasında sıkışıp kalan zağroslar bir kültürel çukur görünümündedir.
zağrosların insanının da bu çukur içinde biçimlendiği görülmelidir. büyük uygarlıklar arasında gelişen bu psikoloji ise ciddi bir aşağılık kompleksine yol açar. kültürel yoksunluğun sebebi olarak kendisini değil etrafındaki uygarlıkları suçlamaya başlar. ve yine ırkçı nefreti körükler.
hakikaten de tarihsel olarak kürtlerin üç büyük düşmanı olmuştur, türkler, araplar ve farslar. halbuki bu üçü de onların tek komşularıdır. komşulara karşı beslenen bu nefretin sebebini kendilerinin mazlum, komşularınınsa zalim olduğu ile açıklama yoluna giderler.
halbuki mazlum tarih anlayışı psikolojik bir yoksunluğu gizlemek için ortaya atılmıştır. kültür ve uygarlık yaratamamak bu şekilde açıklanmakta ve aşağılık kompleksi dengelenmek istenmektedir. kürt, böylelikle kendisini büyük uygarlıklarla eşitlemektedir.
kurtuluş savaşımızda ise...
her daim duyduğumuz şeydir. kürtler ile türkler birlikte savaştı.
yalan olduğunu biliyorsunuz. rağmen kelimesinin sizin nazarınızda anlamını bulması için daha ne olması gerekir bilemiyorum lakin bildiğim şey var ise ne zaman dara düşsek, birilerinin birilerinin telkini ile hareket ettiği gerçeğidir. bu birileri yunanlılar ve kürtler idi. hatta bu durum kendi karikatürleriyle resmedilmiştir.
sonuçta şu anda beraber yaşamak zorundayız. ama tarihi gerçekleri bugünkü yaşamımızı etkileyecek aman propaganda olmasın aman o olmasın aman kürt kökenli vatandaşlarımız üzülmesin aman bilmem ne olmasın diye değiştirmeye çalışmak o uğrunda çok uğraştığınız demokrasiye sığmaz...
çanakkale savaşında şehit olan alman askerlerinin veya şehit olan osmanlı gayrimüslümlerinin sayısı kürtlerden kat kat daha fazladır. hatta ve hatta çanakkale savaşında şehit olan arapların onda biri kadar yokturlar.
edit:
hatta ve hatta çanakkale savaşında şehit olan kadın sayısı kürtlerden kat ve kat daha fazladır.
tarih bilgisinden yoksun çapulcuların yeni trendidir bu konu. bu şaşırmışlar sürüsü çanakkale savaşında ''türkler ve dış güçler'' şeklinde güç odaklarının olduğunu düşünür. oysa ki çanakkale savaşı sünni müslümanlar ile kafirler arasında yapılan bir savaştır. ordu, allah allah nidaları ile, vakit namazlarını dahi kaçırmadan savaşmıştır. kürtü, lazı, çerkesi, arabı binlerce şehit yaradanın ordusuna hizmet için oradadır. kuru bir ırk milliyetçiliği için değil...
istanbuldan savaşa giden herkesi istanbul türkü sayan cahil insanların iddiasıdır. encük ağızlı faşist daha on gün önce asker ocağında gayr ı müslim vatandaşımız ölmedi mi ? neyseki o zamanlarda ceddimiz böyle faşist değildi ki beraber savaşıp beraber ölüp küffara geçit vermemiştir.
80 yıldır yasaklarla katliamlarla asimilasyonlarla anasını ağlattınız az biraz özgürlüğü çok mu görüyorsunuz. işte saidi kürdi(nursi) talebeleriyle rusyaya karşı savaşıp esir olmuş ve devlet madalyası almıştır. bdp ye kızıp kürtlere sövmek... çok yazık.
kimilerine göre mantıksız ve aslı astarı olmayan bir iddiadır. ama sorarım onlara; antepte, urfada savaşıp fransızı kovanlar neciydi? kürt değiller miydi?
Bunu kimse iddia etmiyor iddia edilecek bir konu yok ki ortada zaten ülkenin her tarafından insanlar geldi savaştı. Hatta Araplar bile destek için geldi savaştı, din uğruna millet nelerden bahsediyor hayret etmemek elde değil. Elbette Kürtler de savaştı zaten o yıllarda Osmanlı vatandaşıydı herkes