maymunun uzun otlardan dolayı, önünü görememesiyle ayağa kalkma ihtiyacının doğmasından insanların meydana gelmesini kabul eden zihniyet acaba neden çamurdan yaratıldığa inanmak istemiyor.. (bkz: darwinizm)
maymundan geldiğine inanan insan zekasıyla aynı güç tarafından yaratılmıştır. hikmetinden sual olunmaz sonuçta.
ancak neye inanırsa inansın aşağılanması gereken tek zeka insanlar bir şeye inanıyor diye aşağılayan insan zekasıdır.
aslında konunun zekâ ile pek alakası yok. var ama tamamen zeka ile alakalı değil. mecburen zeka'nın tanımını yapmalıyız:
insanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümü, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset.
akıl: Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us, hafıza, bellek.
mantık: Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi
demek ki aslında konumuzun çözümü direkt olarak zeka ve akıl ile yoğrulmuş bir mantıkta saklı.
önemli doğru düşünmenin yolu ve yöntemi. önemli olan doğru düşünmek. yani önemli olan zekayı ve aklı kullanmanın yanı sıra, doğru bir şekilde kullanmak.
soru 1: darwin'den önce evrim teorisi var mıydı?
soru 2: darwin'den önce evrim teorisinin temelini biri atmış mıdır? o kişi kimdir?
soru 3: darwin'den önce evrim teorisinin temelini atandan önce ilk arsa kazısını yapan var mıdır? kimdir?
soru 4: darwin'den önce evrim teorisinin temelini atandan önceki ilk arsa kazısını yapandan önce tapu-kadastro müdürü var mıdır? varsa kimdir?
soru 5: darwin'den önce evrim teorisinin temelini atandan önceki ilk arsa kazısını yapandan önceki tapu-kadastro müdüründen önce bayındırlık bakanı var mıydı? varsa kimdir?
cevap: bilmiyoruz.
bilmiyoruz.
bilmiyoruz.
bilmiyoruz.
bilmediğimiz içinde inanıyoruz. yüce hakime ve onun müdahalelerine inanıyoruz. ve çamurdan yaratıldığına inanan insanların birçoğunu kıçınıda yırtsa inandıramayacak evrime inanan ve dayatan dangoz sürüleri.
inanmadığı şeyi kendine bu kadar dert eden insanların çamur atmasını umursamaması gereken insanın zekasıdır,
zira hitabet ve karakter arasında sıkı bir bağ vardır,
inanmamak kişinin kendi bileceği bir iştir elbette, dinde zorlama yoktur, ama o inanmadığın şeye, ve inanmadığın halde sürekli hakaretle kişi kendisiyle çelişmektedir, meniden insan oluşumu düşünülünce, ve canlıların bu oluşuma meniyi rahme boşaltmak dışında en ufak bir müdahalesinin olmadığı da düşünülünce, ya herbir meniye ayrı ayrı bilinç ve zeka vermek yada o meniden kendini halk edeni tanımak gerektir,
ayrıca iman ispat gerektirmez, adı istünde iman etmek gerektirir, ama ateistlerin, hemde vıcık vıcık kelimelerle inanca saldırmaları, bence imansızlıklarına dayanak aramak içindir, işleri gerçekten çok zor, kendilerine açıklamaları gereken, kendilerine ispat etmeleri gereken ve bu bakış açısıyla asla akıl erdiremeyecekleri ve güç yetiremeyecekleri o kadar çok şey vardır ki! *.
bir çekirdeğin çınar olması gerçekten bir mucizedir, o ağaç için gerekli tüm maddelerin hepsiini tespit edebilirsiniz, zaten hepsi bellidir, o maddeleri bir araya getirerek bir ağaç yapamazsınız asla, bilmek ayrı şey yapmak ayrı, bu durumda ya o çekirdeğin akıllı olduğunu ve hepsini planlayarak yaptığını kabul edecek yada milyonlarca çekirdeği ayrı ayrı, ama aynı topraktan yaratan rabbinizi kabul edeceksiniz,
dünya hayatı, yaşadıklarınız sizi kendinizi birşey zannetmenizi sağlıyor, düşünmüyormusunuzki; uyuduğunuzda nefes almak vermek sizin kontrolünüzde değil, size bırakılmamış, yemek yerken lokmayı ağzınıza atıp çiğniyor ve sonrasına zerre müdahale etmiyorsunuz, gerekli vitaminler tamda gerekli organa, hücreye, ayarlanıp gönderiliyor ve sizin buna en ufak müdahaleniz yok* ve aslında kendi vücüduna bile hakim olamayan birine göre ne kadar koca laflar ediyorsunuz, ve farkına varın, bu şekilde davranarak, sonsuz azabı sonuna kadar hak ediyorsunuz, vesselam.
"Ey insanlar! Size bir örnek verildi; onu dinleyin. O Allah'ın yanında yakarıp durduklarınız var ya, hepsi bir araya toplansalar bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu bile ondan geri alamazlar. isteyen de âciz, istenen de..."*(hac 73)
trt 1 de galapagos adaları belgeseli izledikten sonra darwin e özenen nesil, sizlere sesleniyorum uyuyun artık ve inançlar ile dalga geçmek yerine saygı gösterin.
onun ki de öyle bir zekaydı işte, bir şeylere inanmak istiyordu sadece, güveni duymak sevgiyi hissetmek istiyordu, yapayalnız kaldığı etten duvarlarla çevrili itilip kakıldığı zekası için değil insan olduğu için sevilmek istediği dünyasında.
Henüz somut düşünme evresini geçememiş olan, ergenlik öncesi döneme ait zekadır. Bir vücudun şekillenme biçimini elle şekil vermekten ibaret zanneder. Bu yüzden tanrıyı bir heykeltraş gibi düşünme sığlığında bulunmaları normaldir. Onlara iyi davranılması ve şefkat gösterilmesi, ileriki yıllarda kişilik bozukluğu yaşamamaları açısından oldukça önemlidir.
Topraga gittigimize göre topraktan geliyoruz.insan vücudunda olup da toprakta olmayan bir molekül element atom var mı? Sorusu akla getirilmesi gereken önerme.