Ayder denen yerin her tarafı kaynak suyuyla dolu olmasına rağmen belediye üç beş Çeşme yapıp da oraya gelen insanların hizmetine sunmaz çünkü esnafı yarım litrelik suyu 2 liraya satarak turistleri sömürmelidir, etrafın pet şişe çöplüğüne dönmesi de cabası sonra utanmadan çevreci ayağına yatıp yol yapılmasına engel olurlar, ( yeşil yol ) halkının zeka seviyesi işte bu dur.
Fırtınaya ugrayıp rafting yapmanıda tavsiye ederim. Rize nin merkezine gidip bir tane dilenci bile olmadığını fark edip şaşıracağına eminim. Denize karşı balık, rakı harika gider. iyi tatiler..
Nefis bir yerdir. Tam ortasında, yokuş çıkarken solda laz böreği satan bir yer var, başı ora usulu bağlı bir abla ile eşi işletiyor. Unuttuğum lazca bir ismi var, şiddetle tavsiye olunur. 15 km kadar devam edince ayder var ama ayderin içine sıçmışlar inşaat yapa yapa. Çamlıhemşin'e gidince alabileceğiniz en otantik şey tamamen keçi kılından yapılmış çoraplardır. Dünyada sanmam başka yerde olsun. Bunlar karda giymek içindir. Hala yapılıyorken 50- 100 TL yi unutup bir tane alın.
yeryüzündeki cennettir. doğanın tüm renkleri ve seslerini, coşkusu ve huzuruyla içinde bulunduran, stresten ve üzüntüden arınmak için gidilebilecek yerlerin başında gelmektedir.
hemşin ile tek alakasının, bünyesinde yaşayan halk olduğu ilçe (ikisindeki halk da laz kökenli değildir). çamlıhemşin, hemşin değildir.
ayder yaylası ile tanınır, müthiş biryerdir. doğa ve el değmemişliğin birleşimidir (şu sıralarda köy kısmı biraz fazla gelişti, az tepelere çıkın, oralar hala güzel).
halkı, "hemşinli" diye adlandırılan insanlardan oluşur. ama bu hemşinliler de aralarında ayrılır. bir kısmı ermeni kökenli müslümanlar iken (ki kendilerine bunu söylerseniz döverler), bir kısmı selçuklu zamanında anadolu'ya yayılan türklerin bir boyundan gelen insanlardır (muhtemelen kayı). bu 2 halkı çamlıhemşin'de birbirinden ayırt etmek çok kolaydır. "hemşince" konuşan birini görürseniz (ki bu da aslında ermenice'nin bir çeşididir ama bunu da onlara söylerseniz döverler), bilin ki ilk gruptandır. ama çamlıhemşin'de, "hemşince" bilmeyen hemşinliler, ikinci gruba dahildir, türk boyundan gelmektedirler.
ayrıca, daha önce de belirttiğim gibi, sokaktaki herhangi bir hemşinli'ye kesinlikle sormamanız gereken en önemli soru, ermeniler ile akraba olanlardan olup olmadığıdır (1. veya 2. gruptan olması farketmez, döver). fakat türk kökenli bir hemşinli'ye sorarsanız, oralarda kimin ne olduğunu, kaç çeşit halk yaşadığını, tarihsel ve kronolojik olarak anlatabilir.
herneyse, diyeceğim o ki, tulum sesi eşliğinde, muhlama'mı yiyeyim, çayımı içeyim, çeşmeden buz gibi suyumu içeyim (son gittiğimde çeşmeden akan su, nestle'den lezzetliydi), ve oturup bir oh çekeyim, temiz hava alayım diyorsanız, çamlıhemşin (aslında ayder) sizin için biçilmiş kaftan.
eğer "spor yapacam" derseniz; yazın rafting, trekking, jogging gibi faaliyetlerle ilgilenilebilinirken kışın mountaineering, skiing, heli-skiing, ve yine trekking gibi faaliyetler le de ilgilenilebilinir. ayrıca kısıtlı da olsa futbol ve basketbol da oynanıyor*.
herkes için bir şey var orada. görmeden ölmeyin diyebileceğim bir yer. gidin bence. yani gidin. gitseniz sizin için iyi olur. aksi takdirde başınıza geleceklerden sorumlu değilim*.
edit: 7 paragraftır yazmamışım, babam da buralıdır. aslında ayderlidir. ama ayder de çamlıhemşin sınırları dahilinde olduğundan çamlıhemşinlidir de.