istanbul un eski semtlerinde insanların yaratıcılığını harekete geçirmiş asma eylemidir.
dar sokaklı istanbul semtlerinde çamaşır asacak kadar yer bulamayan ev hanımları, karşılıklı iki ev arasına makaralı bir sistemle, çamaşı ip germişler ve çamaşırlarını buraya asmışlardır.
bu durum foroğraflara da konu olmuş güzel maznaralar oluşturmuştur.
asacak balkonunuz yoksa ve odanızda bu işlemi gerçekleştiriyorsanız, bir süre sonra odayı buram buram yumuşatıcı kokusuna ve yoğun bir neme boğacak eylemdir.
ütüden sonra ifrit olununa iki önemli ev işidir. eskiden, asılan çamaşırların düzenine bakılarak atletler yan yana mı, çamaşırlar büyüklüklerine göre sınıflanarak mı asılmış, donlar, sütyenler milletin gözüne sokulmadan ustalıkla diğer çamaşırların arasına gizlenmiş mi diye evin hanımı hakkında da fikir edinilen eylemmiş.
asacak yer kalmayınca,
petek üstleri,
kapı üstleri,
koltuk üstleri derken
kaç bin parça çamaşır yıkadın arkadaş
diye de sormazlar mı adama sözlük?
adam da durur mu yapıştırmış cevabı: bu ne biçim entry?!
annemi bir türlü memnun edemediğim eylem.
ne zaman çamaşır assam annemden zılgıt yerim. amaç çamaşırların kurumasıysa, asılma şeklinin ne önemi var diye düşünüyor insan. anneler hariç.
astıktan sonra kurumaya bırakılan çamaşırların yağmurla buluşması sonucu edilen küfür sizi bu eylemin günaha davetiye çıkarabilitesi olduğu gerçeğiyle buluşturabilir.
berbat, tiksinç, mide bulandırıcı bir eylem.
ingiliz bilim adamları tarafından hemen bir icat bulunup bu çamaşır asma, katlama ve ütüleme işine kökten çözüm getirilmesi gerekiyor.