çamaşır ipine sırayla çamaşırları asan anne oğlunu bir köle olarak kullanır ve oğlunun; yerdeki mandal sepetinden birkaç tane mandal vermesini ister.
çocuk ise bu mandallarla oyun oynar.
burnuna takar bu mandalları.
anaa sesim ne farklı çıkıyo der. ses buğuludur. çocuk adeta ciguli olmuştur.
neyse.
aynı zamanda bu anneler, çocuklarına bu çamaşırları taşıttırırlar.
çamaşırlar anne tarafından özenle dizilirken, çocuk çamaşır ipinin ucundan tutarak tüm çamaşırların deprem dalgası şeklinde sallanmasını sağlar.
çocuk, anne tarafından uyarılır. çamaşırlardan biri fazla gaza gelip düşerse, anne ayağındaki terlik parabolik bir şekilde çocuğun kafasına isabet eder.
bu terliklerin balkondan aşağı düşme ihtimali yürekleri ağza getirir. düşen terlik annelerce sorun teşkil etmez, terliği alıp gelecek olan yine çocuktur.
pazar geceleri yapılan ütüler ise ayrı bir... tamam sustum.