çam ağacından sakız alıp, çobanla muhabbet edip bana oralardan hediye getirdiğine göre, yanıma gelirken, kesin dağdan geçti diye düşündüğüm kişidir kendisi.
kusura bakma sana paraya kıyıp adam gibi bir hediye alamadık demenin farklı bir yolu.
+ kusura bakma son anda öğrendik idare et artık. çam sakısı çoban armağanı.
"aq bir haftadır facebookta bas bas bağrıyo görmedinmi hiç" diye düşünsede
- "ne önemi var canım önemli olan düşünmen" der.
parası olmayan fakat hediye almak zorunda kalan kişinin baştacı cümlesidir.
+ya ne gerek vardı hediyeye falan.zahmet etmişsin
-aaa olur mu çam sakızı çoban armağanı işte.
+hmm. dursun bu ya sonra bakarım.
(bkz: arkasından sövmek)
(bkz: bunu hediye olarak alacağına...)
çoban dağda gezdiği, dağı mesken tuttuğu için hediyesi ancak dağda bulunan en güzel şeydir. ki çam sakızı dağda ele geçebilecek en güzel şeylerden birisidir. yani bir hediyenin kalitesini, var olan imkanlar içerisinde en güzelini vermeyi anlatır bu atasözü.
küçüktüm çok kücük ilk bu cümleyi duyduğumda çam sakızı ne olaki çoban armağan etsin diye ne kadar düşünmüştüm. öğrenene kadar beyin fırtınaları yapmıştım kendi kendime.
Küçükken ciddi ciddi çam sakızı hediye ettiklerini düşünmeme sebebiyet veren cümle. Ayrıca Çam sakızı nedir diye de derin düşüncelere sebebiyet vermiştir.
90 larda Yılmaz Erdoğan Bir reklam filminde kıza hediye verirken bu sözü degistirmisti.
_ bu nedir?
+ çam sakızı. çobanın adını vermeyeyeyim isterseniz.