4 yıllık işsizlik serüvenim boyunca idrak ettigim korkunç gerçek. masa başindan tut fiziksel güç gerektircek işlere kadar hepsi zor, getirisiz, abartılmış ve olmasa da olacak türden. zor olmasinin en büyük sebebi ise iş saatleri. insan günde 4 saatten fazla çalişmamali.
işte tam burda devreye şu söz giriyo ¨sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.” zaten her iş dediğin gibi yorucu ve zor bari sevdiğimiz işi yapalım.
günde 5 saatten sonrası evet zordur ama bizim türkiye'de insanların 10 saatlik çalışma diliminde 4 saat çalışma gibi alışkanlıkları olabiliyor. Masabaşı bir iş yapan biri "ne kadar kaytarsam" kardır diye baktığından 10 saat hem kişiden çalınıyor hem de dünyadan.
Araştırmalar, çalışma saatleirnin en uzun olduğu ülkelerde en düşük verimle çalışıldığını ortaya koymuştu.
günde 5-6 saat yapıp denemek lazım.
Çalışmaktan ziyade günün üçte birinden fazlasını para karşılığında satıyor olmaktır zor olan. Zamanımızı üç beş kuruşa satıyoruz ve işin en boktan tarafı o kazandığımız parayı harcayacak vaktimiz bile olmuyor ve biz de gidip saçma sapan eşyalar alıyoruz.
Denklemi sadeleştirirsek; kısacık ömrümüzdeki zamanımızı bir masayla, bir mutfak robotuyla veya ne bileyim bir avizeyle takas edebiliyoruz. Yani sevdiklerinizle veya kendinizle geçirdiğiniz bir saat, bir sehpaya denk olabiliyor. Zamanınızın değersizleştirilmesidir asıl kötü olan.