güzel şey, bir nimet adeta. üniversite bittikten sonra dünyanın en tatlı babaannesi ile birlikte yaşanıyorsa hele. kadın dün "yan villaya yakışıklı bir çocuk taşınmış bak" dedi ya. yerim seni ben.
tatlı hayattır. mesela evhanımı olmak çok özendirici. proje patlamış, müşteri sıkıştırıyo, ay sonu raporları yetişecek v.s. hiç böyle dertlerin yok. tek derdin fasulye kart çıktı, aman yemek yandı hadi bilemedin her yer toz oldu. o nasıl bir lükstür ya.
Son 6 aydır içerisinde bulunduğum vaka. Günde 14 saat playstation oynayıp, geri kalan vakitlerde bol bol film izlemek başlıca etkinliklerim arasındadır.
mümkündür, tabi neye göre çalışmak onu da bilmek lazım. kardan pay vererek başarabilirsin 10 tane işci alırsın yanına kurarsın şirketini onlar üretir çalışır onların ürettiklerini piyasaya sürersin bi süre sonra belirli kalıplaşmış müşterilerin olur ve yapacağın tek şey gelen müşteriye çay söyleyip anlaşmayı yapmak olur. hatta biraz daha zorlayıp kurumsallaşırsan yanına bir kaç dış ticaret uzmanı alırsın çay söyleme ve anlaşma yapma işini de onlara devredersin sana sadece "düzgün çalışın bak ataram işten ha" demek kalır.
varsa bir yolu yapalım amk bu nedir ya! alarm kurmak istemiyorum artık, sessizlik istiyorum, hesap vermeyeceğim bir yaşam sidilim olsun istiyorum. her şeyin otomasyonlu sisteme geçişine kadar ölürüm ben amk.