bir yere kadar goturur insani, ama sonradan cok zarari dokunur...
Lise hayatim boyunca boyunca efter kitap acmadim. Hic bir odevimi yapmadim, sozlu notum 0 olmasi gerekirken hocalara saygili oldugum icin severlerdi beni, iyi sozlu notu verirlerdi...
Her neyse, dersi derste dinlerdim. Insanustu bir konsantrasyonum var, birak beni derste, ilgimi cekiyorsa sabah 8 aksam 5 araliksiz dinlerim, her bir seyi de ogrenirim, hatirlarim... Bu yuzden matematik, fizik gibi derslerim lisedeyken hep 5ti, edebiyat tarih gibi ic bayan derslerde de surunurdum...
Her neyse, sonra universite geldi. Ulan, sadece derste dinelenerek her sey ogrenilmiyor. Gectim ou, hocalar her seyi derste ogretmiyor, gidin eve kitapta su bolumleri calisin diyorlar. Lan esseoglu bes kulak, ben hayatim boyunca ders mi calistim ki, kitapdan gidip calisarak kendi kendime ogreneyim? Iste buralarda benim gibi insanlar cuvalliyor. Hayati boyunca calisarak bir yere gelmis kisiler kazaniyor...
Sonra biz de nefret ede ede, sike sike calisiyoruz...
çalışmadan başarılı olmak ne kadar imkansızsa çalışıp başarılı olmakta bi o kadar imkansızdır. başarı görecelidir. yani insan kendimi hissettiği kadar başarılıdır. örneğin bir işçi usta başı olmayı başarı sayarken, bir doktor konumundan memnun olmayabilir.