insanlar günde 8 saat çalışması gerekirken , eğer 8 saatten fazla çalıştırılırsa mesai ödenmesi gerekirken 12 saat belki 12 saatten de fazla çalıştırılıyorsa,
kötü şartlarda çalıştırılıp , insanlara kalacak yer olarak fabrikalar veya hayvan bağlasan durmayacak lojmanlar veriliyorsa;
hafta sonu ailesi ile birlikte geçirmesi gerekirken haftasonları da çalıştırılıyorsa.
öğle arası dinlenmesi gerekirken , öğle arası da 20 dakika yemek yedirilip çalıştırılıyorsa;
nerde bu millet nerde bu devlet demekle koşulları iyileştireceğini sanan görev adamı vatandaşımız koyun oldukça tabi. aksi halde bir kurumun gelip şartları iyileştirmesi bekleniyorsa çok beklenir. öncelikle halihazırda çalışan işçilerin can güvenliğini sağlayamıyorlar o kurumlar, kaldı ki diğer çalışma koşullarına sıra gelmesi herhalde yüzyıllar alır. nafile sorudur.
cevabı, 'insanın sosyal bir varlık olduğunun bilincine sahip kişiler' olan sorudur.
sırf bir üst kademedeki kişiye yağ çekmek için altındakine zulüm eden kişilerle olmayacaktır. günde sekiz saat çalışmasına ve çalıştırmasına rağmen işleri hala bitiremeyen veya bitirmek istemeyen kişilerle olmayacaktır. patronu geç saatte ofisi ziyaret edecek diye, çalışanlarını evlerine göndermeyen salak zihniyetle olmayacaktır. şimdi çalış, sonra ben sana izin vereceğim dedikten sonra, sanki bunu söyleyen kendisi değilmiş gibi davranan kişilerle olmayacaktır. ekstra mesainin ücrete tabi olduğunu bilmeyen kişilerle olmayacaktır. kendisinin bir hayatı olmadığı için etrafındakilerinin de olmaması gerektiğine inanan kişilerle olmayacaktır. gün boyu iş vermeyip, mesai bitimine yarım saat kala önünüze iş yığan kişilerle olmayacaktır. verimliliğin sadece çok çalışmakla olduğunu düşünen kıt görüşlü kişilerle olmayacaktır. bir çalışanını kayırırken, diğerine üç kişilik iş veren zihniyetle olmayacaktır. etkili cezalandırmanın, sadece kişilerin zamanından çalmakla olacağına inanan kişilerle olmayacaktır. kriz var bahanesiyle, kıdemli çalışanları, sırf kıdem tazminatları daha fazla şişmesin diye işten çıkarıp, geriye kalan tecrübesiz tayfayı 'nasıl olsa bunlar yeni, sesleri çıkmaz.' düşüncesiyle eşek gibi çalıştıran zihniyetle hiç ama hiç olmayacaktır.
%99' unu çıkardığımızda geriye kalan %1' le, bir şeyleri düzeltip, genele yaymak çok zordur. hele ki bu %1' lik kısmın soyu hızla tükenirken...
beğenmiyorsan çalışma prensibi var çoğu işverende.o kadar çok işsiz var ki 580 lira maaşla işe alacağı personeli 3 aşamalı mülakattan geçiren çok büyük şirketler var.insanlık ayıbı.
çalışanlar sesini çıkartmadığı sürece kimse düzeltmez bu durumu.
organize olup eylem yapmak lazımdır.
işvereninin tüm gücün elinde olmadığını göstermek gerekir.
ama çalışanların bir kısmında da sorun vardır.
yalakalık olsun diye patronun dibinden ayrılmayanlar,gıkını çıkarmayanlar olduğu sürece böyle gelmiş böyle gider.