çalışma hayatı

    20.
  1. keşke öğlene kadar olsa çalışma hayatı. öğleden sonra kendimiz ve çevre için bir şey yapsak. sahile kitabımızı çayımızı alıp insek, spor yapsak. dil öğrensek. sevdiğimizle beraber yurtdışı seyahatlerine baksak. ailemizle daha çok vakit geçirsek.
    6 ...
  2. 16.
  3. aralık ayının ilk haftasına kadar aralıksız çalışacağım, belki 15 günde 1 gün belki hiç tatil yapmadan, garipsemiyorum, zira çalışma hayatı yaşamımın tamamına yakını olmuş durumda, sonrasında belki yirmi belki on gün izin yapacağım, bulunduğum şehri terk edip, ılgaz'da mevsimler nasılmış göreceğim, farklı yerlerde uykudan bir adım önce kitap okuyacağım, kim bilir yazı deneylerime dahi geri dönebilirim.

    söylediği sözlere ilahi bir kanunmuşçasına tapılan proje ..., ben ofisten erken çıkarken küreselleşen bu dünyada(ehe) 'gık' diyemiyor, kesin/net iş tanımıma karışamıyor, sürekli yeni aldığım otomobile övgüler yağdırıyor, bayramını tebrik etmediğim halde bayram mesajı atıyor, yanıt vermiyorum arıyor neden?

    elimden geldiğince bu havuzda yüzüp, sonunda başarılı olmaya çalışıyorum. gayem yalnızca sosyal hayatı finanse etmek değil, daha fazlasını istiyorum. yaşadığım şehire üretkenlik kazandırmak, ülkeye faydalı olabilmek, zor durumda olan personelin daima yanında olmak, şirket personel terazisinde hak/hukuk gasp etmeden sürekli devam! diyebilmek. yahu sürekli çalışmak, bilinçli bir ceza gibi görünen eğlenceli bir şey aslında.

    - şef ben bu firmada 15 yıldır çalışıyorum senin gibisini görmedim diyen hasan ağabey'in gözlerinde tutunan yaş'a vakıf olmak, personel hakkında karar verirken eşini, çocuğunu ailesini düşünmek, haklarını gasp edenlerin dimdik karşısında olmak,

    ve küçük notların tamamının sonuna tebessüm koyabilmek.

    çok uluslu kurumsal şirketler aslanın kediye boğdurulduğu, baro puluna döndüğü yerlerdir, departmanlar arası transferin gerçekteki adı terfidir, 'teknik ilerledikçe tasarım sadeleşir' yani, anladın?

    dilerim tüm hücrelerinize kadar mutlu olacağınız bir iş yaşantınız olur,

    sevgilerim ile.

    (bkz: what a wonderful world)
    4 ...
  4. 27.
  5. Her gün yorgunluk yapıyormuş. Bunu neden daha önce söylemediniz..

    işten geldim açım. yorgunluktan hazır yemeği ısıtmaya üşeniyorum. Bekliyorum öyle.
    4 ...
  6. 18.
  7. şerefsizin çıkarcının teki olmazsanız yer edinemeyeceğiniz hayattır.
    3 ...
  8. 6.
  9. ee ne demiş morpheus baba: " welcome to the real world!".
    aynen öyledir.
    3 ...
  10. 13.
  11. her sabah 'öff ya şu işi bıraksam' diye düşünerek gidip, bıcır bıcır çocuklara ders anlatmanın mutluluğuyla 'iyki çalışıyorum, okulumu, öğrencilerimi çok seviyorum' düşüncesiyle evde dönmektir.
    2 ...
  12. 15.
  13. disiplin, düzen, çalışkan ve ahlaklı olmanın yeterli olacağı düşünü kurarken,

    öperek! uyandırırlar sizi.

    ülke aktüelinde söz sahibi kurumsal bir şirkette yönetici konumunda iseniz, ciddi güçlükler peşinizi bırakmayacaktır, tatillerin/kendinize vakit ayırabileceğiniz günlerin bir hayli kısıtlı olması, toplantıların birbirini izlemesi ve toplantılarda zaman zaman konuşulan papaya!

    bütün bunların arasında kayıp bir cennet gibi gözüken çocukluk zamanlarınıza dair duyduğunuz saf özlem duygusu, bir adım ötenizde size tebessüm edecektir.

    temizlik görevlisinden, çay ocağı sorumlusuna, proje müdürüne kadar herkese eşit davranın, duruşunuz belli olsun.

    hangi işi yapıyorsanız yapın, en iyisini yapın minvalinde bir söz vardı, ne kadar doğru. işin doğruluğundan eminseniz ne olursa olsun geri adım atmayın, karşınıza çıkanları ezip geçerken tebessüm etmeyi ihmal etmeyin, yıllarca unutulmayacak, o tebessüm.

    yorgunluk, yoğunluk ve garfield ruh hali elbette olacak, pharmaton bunun için var.

    çalışmak, özgürleşmektir.

    davranış terazisi, sorumluluk bilinci, bitiricilik, etkin iletişim, ülkenin üretimine katkınız, attığınız her adımda sizinle birlikte, diplomasi dilinizin, gönden güne geliştiğini görecek, kibar, mütevazı, sakin tutumunuz ile en ilkel insanları dahi size karşı nazik davranmaya iteceksiniz.

    neticesinde çok daha düzenli/güzel bir yaşantınız var artık,

    gülümseyin.
    2 ...
  14. 11.
  15. eğlencelidir.yorucu olsa da. sabah sabah eğitim vermekten boğazım kurusa da. ortam daki personellerin hepsi ayrı ayrı tatlı güler yüzlü. tabi onlar öyle olunca ben de işimi yapmaktan büyük keyif alıyorum. uzun saatler çalışıyo olmam bile bu tatlı ortamı ziyan etmiyor. turkcellin etekleri altında aldığımız maaş ve imkanlarda işin içine girince tadından yenmiyor.

    müşteriler bile tatlı, hele anlamıyorlar ve bir daha anlatıyorsan; o an sinir olsan da, sikerim işi gücü bırakıyorum moduna girsen de, sonrasında üzerinde konuşulduğunda gülüncek çok malzeme çıkabiliyor. fevri davranmadığın ve sabırlı olduğun sürece hiç sorun yok.
    2 ...
  16. 5.
  17. yaptığınız işe göre değişen durumdur. eğerki sevdiğin ve zevk aldığın bir iş ise problem teşkil etmez keyfle yapar insan. ama sevmediğin bir işte ihtiyaç gereği zorunlu olarak çalışıyorsan gerçekten çok kötüdür. hayattan soğuyabilir. insan tek yaptığı sabahın köründe kalkıp işe gidip eve gelmektir. hayatı budur. ne boş zamanı olur nede güzel bir hayatı olmaz. üstüne üstlük borçlarıda ödemeye çalışır ömrü boyunca.
    2 ...
  18. 29.
  19. Kendi şirketinizde patron olmadığınız sürece köle gibi olursunuz gibi.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük