kapitalizmin türk kadınına benimsettiği yeni dünya görüşü... tabii bunun içinde zahmetli bir alt kültür de var:
- vermeye çalışmak...
ama ben bunu söylerken kadınları suçlayarak söylemiyorum, durum tespiti yapıyorum. dün çok yaygın olmayan bu durum, bugün yaygınlaşarak toplumda önemli bir kesimin dünya görüşü olmaya doğru gidiyor. okuyan, okumayan farkı yok, benimsenme oranı çığ gibi büyüyor...
böyle bir durumda eğer bir suç varsa, o en az kadınlardadır. birinci derecede suçlu olan ise, kapitalist kültüre bacaklarını ardına kadar açan siyasilerindir. bu kültür yerleştikçe, bu anlayış da kendini geliştiriyor.
bu durumda kadın ne yapsın? başka bir yol bırakılmıyor ki kendisine. mecbur, önüne konulanı alıyor. dindar kardeşlerim de bu duruma çok üzülüyorlar, "ya nasihat veriyor veya kadınlara hakaret ederek durumu kurtarmaya çalışıyorlar." bu da tabii ateşe benzinle yaklaşmak gibi bir etki yapıyor.
peki niye kadınlar suçlu bu anlayıştan? niye akp değil? niye üstte cuma namazı şovları yapılırken altta kan gövdeyi götüren bir düzen değil? neden bu sosyopolitik, sosyekonomik düzenin en küçük bir günahı yok da, bütün suç kadınların sırtında?
cevap var mı? bence var da, hiç sanmıyorum oralara girileceğini...
en az kadınların suçlu olduğu kadar erkeklerinde suçu var arkadaşım.
eğer birileri rütbelerini, iş dahilindeki imkanlarını kötüye kullanıyorsa sorunu onlarda değil kendimizde aramamız gerek. sen burada en ufak cinsellik temalı entry'e girip bayan yazar olup olmadığını yokluyorsan ve o bayana potansiyel seks işçisi olarak yaklaşıyorsan sorunlarına bakmalısın. verecek bayan her yerde ve her şekilde verir. sabahları kalkıp her gün işe gitmesine gerek yok. içinde olan bir durum bu.