telefon sürekli yanda taşındığı yahut işitilebilecek mesafede olduğu halde, yeni tanışılan, etkilenilen, telefon numarası alınıp verilen karşı cinse mensup kişi yahut haksız olunan bir tartışma neticesinde küsme kararı alan mevcut sevgili, ya da son birkaç gündür hiçkimse yoklamamışsa, bir dost aramış da ben işitmemiş olabilir miyim umuduyla, çalmadığını bile bile çağrı var mı diye cep telefonunu kontrol etmek.
çalmadığı bilinir, lakin çekip çekmediğinden emin olunmak istenir. çalmalıdır yoksa o telefon. uzayıp giden sessizlik acıklı olmaya başladıkça telefonun kendiliğinden kapandığı, veya bir sorun olduğu düşünülür.
yanındaki arkadaşa "beni arasana..." denir... ve çalan telefonun polifonik sesiyle orantılı çoğalır bu hüzün hali...
eğer çalacak olursa kapsama alanında mıyım, yok efendim şarjım yeterli mi, olmadı saat kaç amaçlı şöle telefonu hafiften taciz edercesine yapılan harekettir.bi çeşit paranoyadır kimi zaman.sıkılan, aklı havalarda olan, telefona güneş ışığının yansımasını bile mesaj geldi bildirimi sanan beklentilerle dolu insana has bir tavırdır.
canın istemediği halde bağımlılıktan dolayı sigara içmek gibidir. tahminimce çalmadığını bile bile cep telefonunu kontrol edenlerin sayısı sigara içenlerden fazladır.
gün içinde milyonlarca mesaj alma sonucunda ortaya cıkan paranoyadır zannımca. sürekli telefonun ışıgı yanıyormus gibi, titriyormus gibi, ne bileyim telefon masanın üstünden size sesleniyormuş gibi.
bilemedim şimdi.
nerdeyim ben ?
bazen eski bir arkadaşla karşılaşıldığında imdada yetişir bu hamle. zira, sevmediğiniz bir eski dostsa: çalıyormuşcasına telefonunuzu kontrol edersiniz, o da, yanınızdan geçer gider.
2-3 sene öncesine kadar yaptığım eylemdı.artık sakilce gelmektedir.
mesela otobuste ,metroda otuyosunuz. başınızda dikilen insanlar sohbet ediyor.o an yalnız olmadığınızı gostermek için telefona sığınırsınız,gereksız yere mesaj atma falan...