bu gece saat 3 sularında seni evinden aldık. belgrad ormanına getirdik arabanın bagajından çıkardğım topaçla kafanı ezmeye başladım sen bağırınca döşemeci numan abiden aldığım zımba makinasıyla dudaklarını zımbaladım sonra burnundan kasıklarına kadar raptiyeledim. sonra 7.64 tabancamla gözbebeklerine sıktım ikisine birden ondan sonra babadan kalma yadigar rambo bıcağıyla göğsünü deldim yüreğini avcuma aldım kanını emdim ondan sonra çimlerin altına gömdüm anladınmı beni repliğle yarmış film.
"namaz kılmıyoruz, oruç tutmuyoruz, zekat vermiyoruz ,hacca gitmiyoruz, alkol alıyoruz, zina yapıyoruz, ot içi ... la bebe biz nasıl adamlarız."
repliğiyle bir çoğumuzun(en azından benim) duygularıma tercüman olmuş filmdir.
10 üzerinden en fazla 6 alabilecek kalitede olsa da eğlencelidir.
bir de şunlar vardır:
"şu sıfata bi bak hele bizanslı mıyız la biz?"
"böyle bir dayak şekli yok. adam elini ateşe sokup yüzüme bastı ya."
resmen rezalet bir film. üç beş argo dışında gülünecek hiç bir şey yok . kötü bir dizinin her hangi bir hafta yayınlanan kötü bir bölümü gibi. gerçekten vakit kaybı.
bende angaralı olduğum için samimi geldi ve bir çok angaralıya samimi gelebilecek bir film. yalnız çok sövme falan var sevmeyen izlemesin. sonra buraya gelip, çok seviyesiz, çok küfürlü falan demesin. sevmiyorsan izleme. neyse sakinim.
filmin replikleri güzel, yer yer güldürüyor. izleyin.
-abdurrahman eniştem şöyle dediydi 'ölüyü fazla yıkarsan ya osururu ya sıçar.
gülmeye ihtiyaç hissettiğinizde bu film mutlaka seçenekler arasında yer almalıdır. filmi ilk defa izleniyorsa gülmeye odaklanılmalı, ikinci defa izleniliyorsa mutlaka diyaloglardaki o ince esprileri yakalamaya çalışıp gülmek amaç olmalıdır.