çaktırmadan diyet yapmak

entry1 galeri0
    1.
  1. diyet yapıyor olduğunuzu sadece kendinize söylediğiniz diyet biçimi. evet, öncelikle neden çaktırma karşıtı olduğumdan bahsedeyim. bariz bir kilo fazlanız yoksa, - ki bundan kastım kilonuzla boyunuz arasında bıdı bıdı değil, bildiğin 1.50 ye 100 kilodan bahsediyorum - biçok kişi, "aay, tülaay, canım senin hiç fazlan yok kii." diyip sizi bu yoldan döndürmeye çalışacaktır. ya da yediğiniz diyet bisküviyi gören hamza," ohahaohaha, yine diyet mi yapıyon la." diye dalga geçebilecektir. hele bikaç başarısız deneyiminize şahit olmuşlarsa, değmeyin dönecek makaralara. kimseyi diyet yaptığınıza inandıramadığınız durumlar olacak ya da sağlık timsali kesilmiş bireylerce yaptığınız yemek kısımı operasyonu yüzünden rencide edileceksiniz. hadi 3. şahısları önemsemenin saçma olduğuna inanmaya çalışalım. düşünme bulutu arıyor... yok değil mi? diyet yapmak bireysel gibi görünse de hayli toplumsal. ve başarısızlıkla sonuçlandığında malesef başkaları da konuya müdahil olmadan edemiyor. bu korkuya sahip birçok kişi olduğunu düşünüyorum. hem çaktırmamanın bi diğer güzel yanı direk sizinle ilgili. diyet yapıyor olma psikolojisi, normalde canınızın çekmeyeceği şeyleri istemenize, durduk yere mutsuz olmanıza ve her daim açlık hissine sebep olabiliyor. en iyisi kendinize de söylemeyin. şimdi, tüm bunların olmasını istemeyenler için gelsin.

    1- öncelikle, göstere göstere eti form yemeyin. (zayıfsanız "ben bunun tadını cidden seviyirum, anne de seviyi baba da seviyi." yapsanız yer de, aksi takdirde olmaz o bahane.)

    2- burger king ya da mc donalds'a gidip salata yemeyin. arkadaşlarınızı ikna edip daha çok çeşide sahip bir yerde yemeğe gidin. ızgara tarzı şeyleri ekmeksiz, bol salatayla tüketirseniz çok da güzel olur.

    3- kola ve şekerli içeceklerden uzak durmayı diyetlerini içme yoluyla yapmayın. kabul, diyet kolanın da tadı güzel diye içenler oluyor. ama birçoğunluk da malum diyet halinden ötürü bunu seçiyor.

    4- sinemaya gittiğinizde mısır-kola kombini (eveyt, cengiz abazoğlu sever'im) yapmayıverin. 

    5- öğünlerinizi atlamayın. akşam yemek yemeden duranlara imrenmeyin. en azından 5-6 dan sonra yemeseniz de olur. normalde akşamları haldır huldur yiyen bi bünyeyken, o hale geldiğinize kimse inanmayacaktır çünkü.

    6- yanınızda elma taşıyın. zor bi şey değil. şekeriniz düşüp, kendinizi iskender hayal ederken bulduğunuzda elmanıza sarılın.

    7- çevrenizdekilerle diyet, beslenme vs. konularında tartışmayın. "bak ben ne öğrendim.." diye gelen arkadaşınızın dediğine hemen inanıp uygulamaya koymayın. bi de tabi yediğinize dikkat ediyorsunuz ya, ağlak yapmayın etrafa. siz diyet yapıyorsunuz diye seferberlik ilan ettirmeyin.

    8- "ne kadar kalori alırsanız onun 2 katı hareket edin." güzel bi prensip olsa da, günümüz koşullarında, dışarda hava -5 ken ve spor salonlarında spor yapıyormuşçuluk yapmaktansa biraz bekleyin, havalar düzelecek. çıkın yürüyün ya. spor merkezine kayıt olup ayda 3 kere gitmenin inanın hiç faydası yok.

    9- yemeğinize ilave tuz atmayın. çaya 3 şeker atıyorsanız 1 şeker atın. bi anda şekersiz içmeye çalışmayın. ben denedim, çok kolay değil o.

    10- kepekli, yulaflı ekmekler tercih edin. hem tatları çok güzel değil ya, bu sayede canınız da çok ekmek yemek istemiyor.

    11- bol su için. mutfağa gitmeye üşenen bi yapınız varsa (eminim dolapta ne var diye bakmaya üşenmeyen bi yapı aynı zamanda), litrelik bi şişe suyu yanınıza alın. onunla göz göze geldiğinizde bi bardak içme cezası verin kendinize. - tabi su içmeyenler için bu.

    gerisini hayal gücünüze bırakıyorum.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük