türk yapımcıların, yabancı ülkelerde en çok izlenen dizilerini kendi vatandaşlarının hayatına uyarlaması.
örnek: tadımız kaçmasın - everybody loves raymond
bol entrikalı ya da atışmalı, çok zekice diyaloglar bulunmayan, her kültüre uyarlanabilecek düzeyde olan, uçuk bütçeler gerektirmeyen tüm dizilerin benzeri diziler.
tabii anglo amerikan hukuk sistemi farklı olduğundan avukat dizileri çeken olmadı şimdiye dek ama o da yakındır. nasılsa türk milleti salak gibi önüne konanı tüketir; daha iyisini istemez. nasılsa sosyal yaşam diye bir şey de yok. insanların bütün yaptıkları çalışmak ve televizyon izlemek. galip derviş bile saçmaydı çünkü türkiye'de böyle bir şey olamazdı ama yapıldı ve izlendi.
yalnız şöyle bir durum dikkâtimi çekti, türkiye'deki salak prodüktörlerin işi gücü ya gençlik dizisi ya da medical drama'ların haklarını satın alıp ülkemizde çekmek. işin daha iğrenç yanını ise acil servis sayesinde fark ettim: özgün dizilerdeki zenci karakterler son dönem çakma dizilerde kürt oluveriyorlar. doktorlar'daki zilan da böyleydi.