kesinlikle namık kemal gibi vatansever bir türk halk kahramanını ya da nasrettin hoca gibi ahiliğin kurucusu, moğol istilasına karşı kahramanca savaşmış, bir türk islam direnişçisini hedef alır. hiç kimseyi bulamazsa camii imamlarını (hoca diyerek başlayıp, fıkranın sonunda iyice saçmalayarak) hedef alır. ne ömer hayyamla ne de hacı bektaşi veliyle hiç bir ilgisi olmayan götten uydurma fıkralardır. bunları anlatırlar cemaat ortamında ve sonra neden bana kızılbaş dediniz diye alay ederler. e adama demezler mi o zaman be hey allahın aymazı sen camii imamlarını sübyancı sapık yaptın, tarihi önderlerime dil uzattın, kutsalıma laf attın ben de kızıp sinirle kızılbaş dedim, mum söndü dedim. zoruna mı gitti? demezler mi adama? (bkz: kızılbaş)
kiliseye bir papaz atanmış, papaz gelir gelmez ilk işi eski çanı değiştirmek olmuş.
çan çalmak için geldiğinde bakmış bir de ne görsün, karganın biri çana pislemiş. neyse, çanı temizlemiş. ertesi günü çan çalmaya geldiğinde aynı manzarayla karşılaşmasın mı? papaz kargayı yakalamaya karar vermiş; fakat, ne yaptıysa bir türlü yakalayamamış. demiş ki, en iyisi bir vatandaşa sorayım. birilerine olayı anlatmış ve sormuş:
-ben bu kargayı nasıl yakalarım?
vatandaş, "kolay" demiş. "bir parça peynir,
peynirin yanına da bir kadeh rakı koy, yakalarsın."
papaz:
-nasıl??? olur mu öyle şey, demiş. vatandaş izah
etmiş:
-karga peyniri yiyecek ve sonuçta susayacak. rakıyı su diye içecek ve sarhoş olacak.
papazın aklına yatmış, vatandaşın anlattığını harfiyen yerine getirmiş. papaz çanı çalmak için geldiğinde bakmış ne görsün? karga yerde yatıyor. kargayı tutmuş.
-ulan, demiş, sana hıristiyan desem kilisenin çanına
sıçmazsın, müslüman desem rakı içmezsin. söyle lan
söyle, sen nesin?.. karga kekeleyerek: