sabit bir evde değil de çadırda doğa ile iç içe yaşamaktır. Haftalarca banyo yapamasan da haftalarca yarı aç gezsen de tüm rezilliklere rağmen bambaşka bir deneyimdir. Cebinde hiç para olmadan ve kimseye muhtaç olmadan her sabah farklı bir yerde uyanmak ve sırtındaki tek bir çanta ile özgürce gezmek..
yağmurun az yağdığı karasal iklimlerde göçebe toplumların sıklıkla doğa şartlarından korunmak için yaptığı, taşınabilir barınaktır. keçi kılı, hayvan kürkleri vb. ürünlerle yapılır uzun sırıklar ve ipler ile bağlanır. sıcaktan soğuktan ve vahşi hayvanlardan korunmuş olur.
yörükler, ve kuzyede karlar içinde yaşayan pek çok kavim halen kullanmaktadır.
üniversite yıllarında bir arkadaşımız böyle bir girişimde bulunmuştu. komün hayatına geçmişti. bildiğin çadırda yaşıyordu. tatil yapmak gibi değil. hayat tarzı olarak. ne kadar sürdü akıbeti ne oldu, bilmiyorum.
Akp öncesi Türk halklarının makus kaderi idi. Çadırda yaşardık. Buzdolabı fırın falan yoktu. Reisimiz sağ olsun o geldi de başımızı sokacak bi evimiz oldu.