zıp zıp zıplamayan çekirgeyi tanıyamamak

entry2 galeri0
    1.
  1. zıplamayan çekirgenin çekirge olduğunu anlayamamak.

    şirketin sosyal aktitesi, katılmak lazım diye trekking'e götürdüler uludağ'a. pek tarzım değil, genelde bildiğiniz üzere, yeme içmeli organizasyonlar tercihim. ama el mahkum, giydik eşofmanları, minübüs bıraktı bizi dağın bir yerine. 12 km yürüyüp, 12 km döneceğiz. teknoloji çağındayız, arabayla neden gitmiyoruz diyorum, gerizekalı konsept o değil diyorlar. zaten mangal sucuk da yok, seveyim böyle organizasyonu.

    neyse başladık yürümeye. doğa yürüyüşlerinde konsept hep böyle mi bilmiyorum ama, millette fotoğraf makinesi, bir yandan makro çekim yapıyorlar, bir yandan da gençler bakın ne değişik çiçek, ne değişik böcek diye birbirlerine gösteriyorlar. biz de durup hep birlikte bakıp şaşırıyoruz. bana çok şaşırtıcı gelmiyor ama, düzene uyup abarta abarta şaşırıyorum. görsen dersin ki hayatında ilk defa çiçek görüyor. kaşım gözüm ayrı oynuyor şaşırıcam diye.

    öyle öyle baya yol gittik, herkes bir şey gösterdi. bir tek ben gösteremedim. üzerimde nasıl bir mahalle baskısı hissettiysem o saatten sonra yere baka baka yürümeye başladım. değişik bir şey gördüğüm an yapıştırıcam millete. bir yandan da dua ediyorum, yarabbim yarattıklarından farklı bir şeyi önüme çıkar, madara etme beni şu beyaz yakalı ekibine diye.

    derken dualarım kabul oldu sanıyorum ki, değişik bir böcek gördüm, 12 bacaklı, yaratık gibi bir şey. o heyecanla millete bağırdım, koşun bakın ne değişik böcek, aman da ilk defa gördüm, hanimiş de ne sevimliymiş gibi saçmalıyorum. neyse ekip toplandı başına.bir böceğe bakıyor, bir bana bakıyorlar. derin bir sessizlik var. ben böyle yapmamıştım ama sizin böceklerinize diyesim geliyor. hepsine çok şaşırmıştım.

    o uzun bakışmalardan sonra konsey toplanıp içlerinden bir sözcü seçiyor. herkes yere bakarken, sözcü bana gerçeği açıklıyorlar.

    "dibi o çekirge, ama iki tane" diyor.

    cibiliyetini sevdiğimin çekirgesi, çiftleşecek zamanı bulmuş, biz de anlamamışız. zoolog muyum nan ben, bir de garipsiyorlar anlamadım diye.

    zaten oldum olası böcekten korkarım. bu çekirge milleti de böcekten korkan adam için en tehlikelilerinden. hem yürüyor, hem zıplıyor, hem uçuyor. allah belamı vermesin, aklım çıkıyor çekirge görünce. bir de nereye zıplayacağı da belli değil. Manuel Neuer miyim nan ben, kendimi korumak için saniyenin bilmem kaçta birinde ne tarafa atlayacağıma karar vereyim. bir de allah'ın cezası bir viyaklama sesi.

    velhasıl gençler, çekirge sevmiyorum. o trekking sonrası hele hiç sevmiyorum. trekking nedir arkadaş ya. mangalı var, hamağı var, derenin içine konan karpuzu var. bana bunlarla gelin.

    ayrıca dönüş yolunda da hiç konuşmadım. o çekirgeler çok kırdı kalbimi.
    5 ...
  2. 2.
© 2025 uludağ sözlük