‘Pedofili’ içeren kitap iddianamesi: Hiçbir sanatsal ve edebi değer yok.
iddianamede, ‘Şüphelilerin eyleminin demokratik bir toplumda çoğulculuğun, hoşgörünün, açık fikirliliğin gereği olan ifade özgürlüğü kapsamında kalan eylemler olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu şekilde şüpheli Abdullah Şevki Yurtvermez’in müstehcen yazı ve sözleri içeren söz konusu kitabın üretiminde çocukları kullanmak suretiyle diğer şüphelinin de bu şekilde çocukların kullanıldığı ürünün içeriğini basın ve yayın yoluyla yayımlamak suretiyle üzerlerine atılı müstehcenlik suçunu işlediklerinin anlaşıldığı’ değerlendirmesinde bulunuldu.
Pedofili bu dille anlatılmaz. Bu şerefsizler eskiden okudukları bulvar gazetesi hikayeleri kıvamında çocuk pornosu anlatıyorlar. Şeref yoksunu, kahpeler. Umarım hapishanede gerekli özeni gösterirler. Birde sanat diye bunları savunan kansızlar var. o.çocuğu sapığın birisi o kitabı okuyup sağa sola saldırmadan bu tarz bütün kitaplar yakılmalı. Yazan ve basanlara da ağır cezalar verilmeli. okuyanın da ta a....
Arabada oturmuş olanlardan habersiz diyor acaba çocuğun anasıyla da mı bişiy yapmış anlayamadim.
Bastırılmış fantezilerini kitaplarda yazan yazarlar. Eğer pedofili eleştiriliyor olsa bu dille yazılmaz ne kadar kötü birsey olduğu vurgulanarak yazilirdi.
Elif şafak in erkek versiyonu elif in kitapları da çok pornografik diye sattı zaten baktılar kadın yazar seksli meksli bişey yazıyor tıpkı pucca gibi.
2000 yılı yapımı "Requiem for a Dream - Bir Rüya için Ağıt" filmini ilk seyrettiğimizde bazı arkadaşlarım filmi tamamlayamamışlar, bazıları ağlamışlar ve "Bu kadar sert olmasına gerek yoktu" demişlerdi. Seyredenler bilirler; gerçekten de çok sert bir filmdi. Hemen hemen tüm dünya filmin bazı sahnelerinin bu denli sert olmasına gerek var mıydı diye sormuştu? Neden sonra filmin yönetmeni Darren Aronofsky bu soruya şu şekilde cevap vermişti:
"Filmin bazı bölümlerinin sert olduğunu biliyorum. Ama bunca zaman çevrilen filimler bağımlılığı insanlara tokat atarak anlatmaya çalışmışlardı. Ben "yumruk" atmak istedim."
Bu kitap ta şu topluma "pedofili" konusunda bir yumruk oldu. Kitabın kamuoyuna yansıyan tek bir sayfası var ve bütün tepki bu tepki üzerine. Bilen varsa bunu da yazsın lütfen. Anlatılan korkunç olay kitapta ne şekilde geçiyor. Bir pedofili polise ifade mi veriyor, birisine anısını mı anlatıyor, tedavi mi görüyor. Hepsinden önemlisi bu olayı yaşayan karaktere bu kitabın sonraki bölümlerinde ne oluyor ?
Tatlı tatlı hayatına devam mı ediyor yoksa yakalanıp hapse mi atılıyor, tedavi mi ediliyor, bir şekilde öldürülüyor mu?
Tüm tepkiselliğimi bir kenara bırakıp soğukkanlılıkla şunu sormamız lazım! Madem toplum bu olaya bu denli büyük tepki gösteriyor neden her gün bu ülkede bu alanda yeni bir suç işleniyor? Neden kamuoyu tepkisini sürekli kılıp kanun koyucuları bu alanda daha sert önlemler almaya itemiyor. Bu tepki bir 2 günde yazarını gözaltına aldırdı, yayınevini cezalandırdı, kitabını toplattırdı. Bir ay sürse neler olur, bir yıl sürse neler olur bir düşünün. Eğer bu kitap ta "Requiem for a dream" gibi bir yumruk olacaksa razıyım. Bir çocuğa bu şekilde bir taciz ve tecavüzün yazılmasına razıyım. Sonuçta bu bir kitap. Bu olayı yazanları tutuklamak, cezalandırmaktansa gerçekten yapanların yakalanmasını, cezalandırılması gerekmez mi?
Toplum iki yüzlü ve riyakar. Bu ülkede neden o zaman her hafta bu şekilde öldürülen, tecavüz edilen bir çocuk haberi duyuyoruz? Bu ülkede çocukları koruması gereken bir kurumda çocuklar tecavüze uğradı ve onları korumakla görevli bakan çocukları koruyacağına yapan kurumu korudu ve "Bir kereden bir şey olmaz" demedi mi? Kurum kapatıldı mı? Hayır. Sorumlular cezalandırıldı mı? Hayır. Bir daha olmasını önleyecek önlemler, kanunlar çıkarıldı, cezalar sertleştirildi mi? Hayır. Bu paragrafın ilk cümlesine dönün o zaman. Neden o zaman bu denli yüksek ölçekte bir ses çıkarılmadı. Neden insanlar sokaklara çıkmadı. Yaşanılanlar kurgu değil, kitap değil gerçekti.
Bu ülkede kadınlar ve çocuklar her gün öldürülüyor. Eğer sesimizi zamanında yükseltmezsek daha da kötü olaylar yaşandığına şahit olacağız. Bu kitap 6 yıldır piyasada... Bu kitap nasıl bandrol almış, kimse okumadı mı? Bir gazete makalesini didikleyen yetkililer bu kitabı okumadan mı saldılar piyasaya.
Bu ülkede bir TV programcısı polisten daha çok olayları didikliyorsa bu ülkede yanlış bir şeyler olmadığını kim söyleyebilir. Müge Anlı'dan bahsediyorum. Aslında kendisinden pek hoşlanmam. Ama bu ülkenin hayrına bir karakterdir. Çünkü kanun koruyucular görevlerini yapmıyorlar ya da yapamıyorlar. Bu kadın yaptığı TV programında kamuoyu dikkatini çekmese kaç olay aydınlanmazdı.
Abdullah Şevki'ye yargısız infaz yapmaktansa bu adam konuşmalıdır. Bu kitabı neden bu şekilde yazdığı sorulmalıdır. Niyetinin çocuk tecavüz ve cinayetlerine dikkat çekme ihtimali de dikkate alınmalıdır. Bu ülkenin suçlu profili çizebilen polisleri yok mudur? Bu adamın söylediklerinden ya da yazdıklarından bir manyak mı bir sosyolog mu olduğunu anlayacak kimse yok mu? Eğer suçluysa hemen incelemeye alınıp nasıl normal gibi görünen birinin bu kimliğini başarıyla saklayabildiği incelenmelidir ki onun gibilerin maskesi düşsün.
Kitabı okumadım, sayfayı falan sosyal medya üzerinde gördüm. Yalan olmasın. Bundan dolayı yazasım bile yoktu ama... Sanatçı dediğimiz insanlar bir şeyi kafasında kurarak yazar, çizer, ortaya koyar. Meslek icabı yazılım adına dahi ufak bir makale yazarken bunu kafamızda elli kere programlayıp yazıyoruz. Bu insanlarda bunu gözlerinin önüne getirerek, düşünerek yazıyor... Bunu yazan bir insan bunu düşündü, tarttı, detayları gözüne getirdi ve yazdı. Basit değil bu, basit bir şey değil bu. Bir bebekten bahsediyor orada. Yazan eleman sevk edildiği mahkemede denetimli serbestlik ile serbest bırakılmış. Bu kitap 2013 basımı bir kitapmış dostlar. 6 yılda kaç adet satıldı ve kaç kişi okudu. Düşünün. Okuyup rahatsız olmayan kaç kişi var bir de böyle düşünün. Bir çocuk hatta bebek hakkında detaylarına girerek istismar ile haz alma geçen bir kitaptan rahatsız olmayan belki binlerce var. Bu toplumsal yozlaşma işte. Bütün gün sosyal medyada adult gifler paylaşan, çeşitli cinsel içerikli fotoğrafları sanat diye oraya buraya atan insanlar var. Biliyoruz hepimiz biliyoruz. 14-15 yaşında kız çocukları bunu Tumblr veya diğer platformlarda çok fazla yapıyor. Ve bunu sanat diye paylaşıyor insanlar. Nudizm bir sanat değildir. Nudizm insan dogmalarını normlastırır ve artık basit gelmeye başlar. Ve bir yerden sonra tek düze gideceği için insanlar farklı arayışlara girer. Bilirsiniz çok fazla cinsellik yaşanır ise dahi sıkılıp farklı kanallara hücum başlar. Toplumun her tarafında yozlaşma var. Herif rezalet bir şey yazmış ve buna tepki 6 yıl sonra geliyor. Televizyon, sosyal medya, internet, kitaplar, oyunlar, müzik, filmler her şey ama her şey bu yozlaşma içinde. Çizgiler normal olarak algılanmaya başladı. 16 yaşında kız ile 35 yaşında bir adamın birlikte tatile gitmesi "Ay ne kadar Aydınlar" diyen salaklar tarafından takdir edildi. Salaklar çünkü. Ben ahlak bekçisi değilim çok da ahlaklı bir adam değilimdir. Dindar da değilim. Bunu ahlak kavramı dışında insanlık kavramı ile değerlendiriyorum. 6 yıl boyunca buna sessiz kalan tipler kitabı yazan sapıktan daha tehlikeli gözümde. Aman film, aman kitap, aman internet demeyin. insanların bilinçaltını bunlar besliyor. Fight Club izleyip kendine şizofrenim diyen bir sürü salak vardı, Nymphomaniac izleyip kendini seks hastası sanan kadınlar vardı, Grinin Elli Tonu izleyip BDSM bağımlısı gibi davranan tipler vardı. Umarım tehlikeyi size anlatabildim. Bu tarz olaylar insanların bilincini besleyip onlara bunları normal olarak algılatır. Düşünün... Öyle basit bir olay değil abi bu.
umarım içeri tıkarlar bu malı ve çıkınca içerde başına gelenleri ayrıntılarıyla, en ince ayrıntılarıyla anlatır.
'gardiyan elinde kocaman, yağlı bir jopla hücreme girdi, yanında iki tane müebbet yemiş insan azmanı, pos bıyıklı, kaslı mahkum vardı, bana diz çöktürdüler, takma dişlerimi çıkardım ve'
neyse devamını kendi anlatır.
edit : bu kitabı, basan, dağıtan, satan, alan, okuyan da 'suça ortaklık etmek'ten bu yaratıkla aynı cezayı almalı.
Dili damağı kurutup, insan olmaktan utandıracak boyutta çirkin ve olumsuz, kepaze bir duyguyu allandırıp pullandırarak normalleştirmeye çalışan bir haysiyet yoksununun ve buna alet olan basımevinin rezilliğidir.
Evet pedofili gibi bir gerçek vardır, evet bu konuda yazılar da yazılmalıdır ama bunu fantezi kıvamına getirip, aklı ve vicdanı kıt insanları özendirecek nitelikte yazmak nedir?!
Amaç nedir?
Neyin kafasıdır?
Şimdi söyle bakalım, ecrin bebeğe tecavüz eden mahluktan farkın nedir?!
Gercekten ben bu ulkede artik nefes alamiyorum, ne turklugumuzun bir adi onuru kaldi ne insanligimizin serefi haysiyeti. Demoraksi zaten hak getire, adalet yoksunu, rezil bir egitim sistemi, cahil cuhela yobaz azgin bir halk.
Cinsiyetcilik yapmak degil niyetim ama bu azmis insanligin sikini indiremiyor bir turlu devlet buyuklerimiz, lal oluyorlar bunca olan bitene, dini imani saltanat surmek tabii, ulan sen musluman olsan bu yuku boyle mi tasirsin, nasil can vereceksin hangisinin hesabini vereceksin sozde parmagina calinan ballarin.
Ulkeyi eline aldin parmaginin ucunda dondurdun ama su garibim ulkeye bir adalet, egitim hukuk sistemine bir duzen getiremedin oyle mi??? Neden?
Yazik... klozetinde taharet muslugu olmayan ulkelerde yasamamak icin zor tutuyorum kendimi. Evet tek neden bu degil tabiiki, beni baglayan bir ailem olmasa firsatini bulsam ceker giderim, suriyelilerle mutlu mesut yasayan yasasin.
hukukçu arkadaşlara bir soru sormak istiyorum. kitapta yazılanlar iğrenç lakin sırf yazıldı diye birisine ceza verilebilir mi? eyleme geçirilmemiş bir düşünceye ceza verilebiliyor mu?
iğrenç bir sapığın yazdığı, nasıl bir yayınevi olduğunu aklımın almadığı bi yayın evinin de yayınladığı kitap... Daha önce pedofili sapıkların anlatıldığı iki kitap okudum Mario Mazzanti'nin "Öldürmek için mükemmel bir gün" ve Jodi Picoult'un Yapboz kitapları... ikisi de farklı bir şekilde işlemişler konuyu fakat kesinlikle böyle bi anlatım yok... yani demeye çalıştığım şey şudur; bu adam pedofili bi sapığı değil, direkt kendi içindeki sapığı anlatmış bence kitabında... böyle bi iğrençlik, böyle bi sapkınlık nasil olabiliyor hala aklım almazken bir de bunun kitabını yazıp basıyorlar. yeminle lugatimda bunlara söylenecek sözüm kalmadı...
sansüre karşıyız. bir sanatçı toplum tarafından onaylanmak için hareket etmemelidir. sanat sanat içindir. sanat her türlü olgunun tüm gerçekliğiyle çarpıcı ve kan dondurucu biçimde karşı tarafa aktarılmasıdır. toplum için sanat denen şey bir zırvalıktır, sanat değildir. yazara boşuna saldırmayın.
sabah beri küfür edip orucu sakatlamayalım diye bakmadım şuna sol tarafta dönüp durdu. az önce baktım da hakikatten bu nedir lan böyle. bunları denetleyen birileri yok mu ? hadi adam utanmadan sıkılmadan yazmış da bunu basan bir yayın evi falan yok mu. kitabın sağında solunda bir yerinde illa ki ismi geçer "şu yayın evi" diye. adamlar ticaret yapıyor neticede. firmanın ismi sapık yuvasına çıkar kimse umursamıyor demek ki.
Bir kitapta sapığın hikayesini anlatılabilir ama bunu onun iç dünyasından yansıtması daha doğru olurdu bence. Yani benim okuduğum kısımlarda fiili bir tecavüz bütün sapkınlığıyla yansıtılmış. Bunu daha üstü örtülü de anlatıp istenen etkiyi sağlayabilirdi.
Çok denk geldi yakın zamanda başladığım bir makelemde de bundan bahsediyorum. Geleneksel ya da yeni medya farketmez bir "tetikleme etkisi" gerçeği var. Yani sağlıklı bir beyin burada yazanları okuyunca bir nefret duygusu tetikler ama daha "yatkın (hastalıklı)" bir beyinde bu başka türlü bir tetikleme etkisine neden olur. Yani gider aynen o yazılanları uygulamaya kalkabilir. Bizim alanyazınında pek ele alınan bir konu değil ama dünyada yapılan çalışmalarda var bu.
O yüzden çok dikkat edilmeli. Bu kitap bence geri çekilip bazı kısımları tekrar yazılıp yayına sürülmeli.
eserin tamamına bakılmadan eserin linç edilmesini doğru bulmuyorum.
Edit: ayrıca sınırı nerede koyacağız, bugün bu yasaklandı. Yarın uyuşturucu içerenler, yarın eş cinsellik, yarın yasak ilişki. Sınırı nerede koruyacağız. Kurtlar vadisi izleyip kafa kesen de var, genç werther in acılarını okuyup intihar edenler de. Ayrıca dediğim gibi eserin tamamına bakılmalı evvela. Ardından suçsa cezası verilir. Suç değilse sırf rahatsız edici diye ceza verilemez.