bu sıralar "yurt dışındaymış", o yüzden sorularımıza asistanı "vodafone" adına cevap vermeye devam ediyor.
memleketimde yıllardır süregelen "aydınların dönme geleneği" nin son temsilcierindendir.
bir döneğin anatomisi için: (bkz: özgürlük kaç kuruş)
sosyalist, komünist, liberal, yer yer ulusalcı, nihilist, kapitalist, hedonist... renkli bir kişilik, müzisyen. kime ne lan? bestesini kime satacağını da paul amcaya sorucak değil ki be.
ve fakat sevmezdim, sevmiyorum, ilelebet sevmiyciiim.
kendisi hakkındaki ufak bir eleştiriye küfürle cevap vererek şahsımı üzen sanatçı. bu adamın sanatına diyecek tek bir lafım yok lakin leman dergisi yazarına sarf ettiği sözlere ben alındım resmen.
"özgürlük" şarkısını 300 bin dolara satmışsın. tabi ki beste senin güle güle harca gözümüz tok çok şükürde. seni eleştiren insanlara niye "Şarkılarım artık benim değil halkın" diyorsun. sen bu lafı dersen lemandaki adam da şu sözleri deyivermiş:
"reklamdan aldığı parayı da o zaman bize verse ya. Şarkı bizim ama para sizin... Bari kontör versinler..." çok da güzel söylemiş. şimdi kalkmış adama itoğlit sende yaz sende sat demişsin. ayıp ettin be zülfü ağabey gerçekten hiç senin karakterine yakıştıramadım bu sözleri. yinede büyüğümüzsün ellerinden öperim.
üzdükçe üzüyor bizi. yapma zülfü abi, kabul et hata yaptın o şarkıyı satarak. hadi sattın bari eleştirilere açık ol, ya da karşı çıkıyorsan da insanca küfür etmeden konuş. yemin ediyorum videoyu izlerken kalbim acıdı. ben ne güzel zülfü livaneli gibi gerçekten güzel ve kusursuz insanlar yetiştirebilmiş bu ülke diye umutlanırdım. ama o da sokaktaki adamdan farksızmış.
halkı hayal kırıklığına uğratmıştır. "Zamanın Unesco Barış Elçisi olan Zülfü Livaneli'nin kendini kaybedip kitlelerde bıraktığı naif adam karakterini alt üst ederek sarf ettiği ağır sözler hiç mi hiç bir 'barış elçisi'nin ağzından dökülecek sözler olamaz. Bu sözler, daha önce kendisinin söz konusu satışla ilgili dolaylı olarak olarak söylediği 'rahatım' minvalindeki açıklamaların da hükümsüz olduğunu, işin hiç de öyle olmadığını göstermektedir. Büyük bir sıkıntı çektiği ve kimi rahatsızlıklar yaşadığı bu sözlerinden belli olmaktadır! 'Kompleksli çocuklar, gazetelere girmeye çalışıp da iş bulamayan adamlar' cümlesi de Livaneli'nin sermayenin dilini iyi kaptığını, son derece fiyakalı patron terimlerine hakim olduğunu gözler önüne seriyor! Bu küçümseyici sözler neyin ne olduğunu görmemizde önemlidir. Bu besteye kaynak olan şiirin, Nazi işgaline karşı direnen Paul Eluard'ın özgürlük mücadelesi verenler için kaleme aldığını belirtmekte tekrar fayda var..." sözleriyle Livaneli'nin ağır hakaret içeren açıklamalarını yorumladı. Konunun hukuki makamlara taşınıp taşınmayacağıysa henüz netleşmiş değil.
"özgürlük" şarkısını "onların sesini dinledim" diyerek, dinleyenlerinden gelen yoğun baskı sonucunda reklamdan geri çektiğini dünkü yazısı ile açıklamıştır.
dinlediğinde insanı saran kendine çeken ve her cümlesinde kelimesinde kendimizi bulabildiğimiz müzikler yapabilen değerli bir sanatçımızdır. hayata bakışı duruşu ve görüşleri ile kendini insanlara sevdirmeyi başarabilmiş nadir kişilerdendir. müzik konusunda en üst düzeyde bulunan bir kişidir.
'biz o şarkıyı dinlerken; serbest piyasanın girişimcilik özgürlüğünü değil, insanların/ toplumların özgürlüğünü düşünürdük zülfü bey!' cümlesini iletmek istediğim, epeyce gözümden düşmüş şahsiyettir. bir programda da bize küfür etmesi muhtemeldir.
nerde işsiz/ güçsüz, gazeteye yazar olamayan adam varsa uludagsozluk'e sinir sitres atmak için yazar olmuşlar.
siz de şarkı yazın, siz de satın.
arap yalakaları yüzünden Unesco Genel Direktörü olamamış bir ülke sanatçısıdır. Beğenirsiniz beğenmezsiniz ama ibrahim tatlısese türklerin medarı iftaharı der, akm çirkin binadır yıkalım der sonra da böyle bir fırsatı kaçırırsanız, tarih yüzünüze tükürür.
bu sabah star tv de Ruhat Mengi'yle Her Açıdan adlı programda, chp den ayrılış nedenlerini, deniz baykal hükümdarlığının sonuçlarını anlatmış; tayyip in kendisini bu kadar başarılı hale getiren en büyük destekçisinin baykal olduğunu kendi ağzıyla söylediğini belirterek son noktayı koymuş; unesco genel direktörlüğünü arap oyunuyla kaybetmiş yazar.