bildiğimiz nat-ı şeriftir canlarım. güzeller güzeline yazılmıştır. tevazudan efendimizin (sav) adının geçmeyişini aşığın aşıklığına bağlamak icab eder ki maşuğun ismi ağızdan çıkmaz imiş canlarım...
şimdi bir türkü düşünün yada beyit yada ağıt yada adı herneyse,
müzik yok!çıplak bir ses,
ağlamaklı...
güzel kelimesi yalnız kuru,önüne koyacak kadar değerli bi sıfat yok sıdki de yazmış hani
can feda ya muhammed, ya ali
o nasıl bi sestir öldürdün beni erkan abi...
çıplak sesle dinleyenin içine bir ok gibi saplanan harika bir naat'tır. içinde isim geçmeden kimi kastetiği aşikardır.
bilindiği üzere resulullah (sav); hz.yusuf güzeldir, ama ben ondan daha sevimliyim demiştir.
eserde de bu geçiyor zaten; Yusuf-u kenan'dan güzelsin güzel.
nefesin içindeki tüm güzel sözler, tüm güzel benzetmeler, tüm sevgiler Hz.Ali'yedir. sevgiliye, yâra değildir övgüler. erkan oğur usta enstruman olmadan söyler. keşke son konserinde söylemiş olsaydı da canlı canlı dinleyebilseydim.
şah-ı gülistan dan güzelsin güzel
mihr-i süleyman dan güzelsin güzel
sen huri gılman dan güzelsin güzel
yüz mahı taban dan güzelsin güzel
zühre-i rahşan dan güzelsin güzel
yusuf-u kenan dan güzelsin güzel.
aşikar olmak: belirgin olmuş ortaya çıkmış zülfikar olmak: hz ali'nin çift başlı kılıcının şeklini almak kastedilmiş mihr-i süleyman: kanuni'nin heybeti, parlaklığı
bahçe i vahdet: Allah'a yakınlık bahçesi tuba ı hikmet: * hikmet ağacı, iyilik güzellik cemal: bildiğimiz üzere yüz güzelliği * huri gılman: bu da bildiğimiz hurilerden biri * ; gılman
imran: hz meryem'in babasının ismi. ama bakışlarında ne tür bi özellik varmış bulamadım. divane: deli şule: alev yüz mah ı taban: parlayan ay
zühre i rahşan: çoban yıldızı gibi yıldızların parlaklığı
suretin hattın: görüntün, yüz hatların falan işte * secdegah: söylememe gerek olmadığının farkındayım ama secde edilen yer * pişegah: işyeri. bunu pek çözemedim bütün güzellere iş yeri oldum falan. dalga geçiyorlar demek istemiş herhalde yusufu kenandan güzelsin: hz yusuf'un kenan ilinden güzelsin yusuf'a kenandan güzelsin: hz yusuf'a, hep dönmeye çabaladığı şehirden daha güzel gelirsin gibi bir anlam var sanırım
son olarak sıdkı'nın mahlas olduğunu da yazayım da eksik kalmasın, hani belli zaten ama olsun *
ayrıca (bkz: şaheser) insanı alıp götürüyor, bir kez daha aşık ediyor ithaf ederek dinlediğiniz kişiye göre