roma tatilinde tanıştığım can dost, güzel insan. kader arkadaşı. şu sıralarda new york 21. caddedeki dairesinin salonunda sıcak kahvesini yudumlarken diğer yandan öss'ye hazırlanıyor. üniversiteyi kazanırsa teyze kontenjanından alcaklarmış. olsun.
Uludağ sözlüğün en iyi yazarı! acaip seçici , bu işin kitabını yazmış bu arkadaş. Sözlüğe yazar alımı uygulamasına kadar öneri verebilecek kapasitede sağlam yazar!! Ama bir entryle yazarları eleştirme huyu iğrenç. Sözde ilerici görünen bir yazar, belki de yobazın önde gideni, çok önyargılı.
insanları oldukları gibi kabul etme erdemine ulaşmış insan. aynı hastalıkla bogustuğumuz forumdasım. hissettiklerimi anlayacak biri. ılık bir sevgiye sarılmış şimdilerde
fenerbahçemizin en asil taraftarı, sözlüğümüzün gözbebeği. fenerbahçe gibi büyük bir takımın böyle muhteşem bir taraftara sahip olması her takıma nasip olmaz...
yüzü gülen, kalbi gülen, değerli bir insan. galatasaray konusundaki iddiaları fanatikçe ve bu konuda kendisine katılmak mümkün değil. nasıl aykut kocaman gibi bir fenerbahçe değerine laf atmak yanlışsa, bülent korkmaz ve gheorghe hagi gibi galatasaray değerlerine laf atmak da yanlıştır.
fanatik olmaya, kalp kırmaya gerek yok. zuvvar' ın sadece espri yaptığını biliyorum, ona kırılmak da mümkün olamaz zaten.
"ühühü, baak bülent'in kariyeri. sizi anneme söylücem"
nasıl kariyerinde avrupa şampiyonası 4. lüğü bulunması sabri'ye "kazma" denmesine engel değilse, kariyerinde bilmem kaç organizasyonda forma giymesi de bülent'e "öküz" denmesine engel değildir. ki zuvvar öyle birşey dememiştir. teşbih-i beliğ yapmıştır. futbolu edebiyatla karıştıranlar edebiyatı da farklı şeylerle karıştırıyor sanırım. hey gidi. *