(bkz: himyeriler) hz. muhammedin doğumundan 1 asır önce Hıristiyanlık yemende çok fazla sayıda taraftar kazanmış, bu da ülkenin Yahudi kralı zunuvası kaygılandırmıştı. necran Hıristiyanlaşmanın merkezi konumundaydı. taberinin aktardığı iki olay zunuvasın Hıristiyanlar üzerinde uyguladığı işkence ve katliamı açıklar niteliktedir. birinci olayın nedeni, fanatizmdi. zunuvas, Hıristiyanlardan Yahudiliği kabul etmelerini emretmiş, onlarda bu emri reddetmesi üzerine zunuvas tarafından kılıçtan geçirilmeleri emredilmişti. bir diğer olaya göre; iki Yahudi çocuğu necranda öldürülünce, babaları kral zunuvasa şikayette bulunmuş, o da Hıristiyanların affedilmeleri için tek çıkar yolun dinlerini değiştirmek olduğunu söylemişti. necranlılar dinlerini değiştirmeyi reddettikleri için, zunuvas büyük bir ordu ile bölgeyi istila eder ve karşı koyanları öldürmüş ya da tutsak almıştı. daha sonra büyük çukurlar (uhdud) kazılarak içlerinde ateşler yakıldı. zunuvas Hıristiyanlara son bir kez din değiştirmeleri için fırsat tanıdı ve Yahudiliğe geçmeyi reddedenlerin hepsini diri diri ateşe attı. zunuvas bu katliamdan sonra hire(güney ırak) kralı temsiliyle ülkesindeki tüm Hıristiyanların yok edilmesi emrini vermiştir.
katliamdan sağ kurtulan birkaç necranlı ya kaçıp kurtuldular ya da din değiştirmiş gibi göründüler. o sırada Mekkenin iktidarını elinde tutan ve katliamdan kurtulanlara sığınma hakkı tanıyan, curhumlu başkan el-haris ibn mudad suçluları cezalandırmak amacıyla bir dizi seyahat düzenlemiş bizanstan yardım istemiştir.
iran ısfahan kentinde ele geçen bir mezar kitabesinde şöyle kayda rastlanmıştır; ben hendek(uhdud) kazdıran insanları cezalandıran el-haris ibn mudadım
bizans imparatoru katliama uğrayanların temsilcisine; benim ülkem sizinkine çok uzaktır; tek yapabileceği şey komşunuz ve aynı zamanda bir Hıristiyan olan neçaşiye sizin lehinize bir mektup yazmaktır. katliamdan sağ kurtulanlar neçaşinin huzuruna çıkmış ve kendisine kutsal kitaplarının yanmış sayfalarını göstermişlerdir. bunun üzerine Habeşistan kralı, bizans imparatoruna bu yanık incileri göndermiş ve ondan kendisine asker sevkiyatı için gemi sağlaması isteğinde bulunmuştur. sonunda necaşi kendi imkanlarıyla 700 gemi inşa ettirmiş, o sırada kendi limanlarına demir atmış iran ve diğer ülkelere ait ticaret gemilerine el koymuş ve bu arada bizanstan istediği yardımını da almıştır. Arapça kaynaklara göre 70.000, yunan kaynaklara göre ise 120.000 habeşli babul-mendeb boğazını geçmek üzere gemilere binmiş, ancak gemilerden çoğu daha son durak olan yemene varmadan batıp gitmiştir. ibn el-kelbiye göre burada iki istila hareketi söz konusuydu, bunlardan birincisi, tek başına zunuvası dehşete düşürecek kadar etkili olmuş, öyle ki zunuvas büyük bir meblağ karşılığında barışı sağlayabilmiş; ancak, Habeşistanlı subaylar bu parayı almak üzere zunuvasın yanına vardıklarında, haince kılıçtan geçirilmiş, daha sonra vakit yitirmeden, şaşkın ve komutansız kalan Habeş ordusunun üzerine çullanmıştır. yukarıda belirtilen 70 000 rakamı, ibn el kelbiye göre, ikinci kez düzenlenen misilleme harekatındaki asker sayınsı göstermektedir. Bizanslı vakanüvisler ise, 15 000 kişilik bir öncü kuvvetin susuzluk ve bitkinlikten telef olduğunu söylerler. savaş zunuvasın yenilgisiyle sonuçlanınca o da kendisini denize atarak intihar etmiş ülke necaşinin orduları tarafından işgal edilmiştir. *