çoğu insanın bilmediği, ahiret hayatının müthiş sıkıntılarla geçeceğini bilmesini bildiren önemli bir görüştür.
Bayram sonrası bir çay içimlik muhabbet esnasında Hocaefendi ye soruldu: Zulmü yapanlarla zulme seyirci kalanlar uhrevî vebal açısından aynı yükü mü yüklenirler? Soruyu dinlerken cevabı hazırdı Hocaefendi nin. Muhatabının üç-beş cümlelik bu sorusunun bitmesini beklerken yerinde duramamasından, bitse de bir an önce cevabını versem şekliyle özetlenebilecek tavrından anlamak mümkün bunu.
iki cümleden oluşuyor cevap. ilki bir hadis-i şerife telmihen söylenen beyan, ikincisi ise kendi yorumu. Zulüm karşısında susan, seslerini çıkarmayanlar dilsiz şeytandır. Eğer genel yapıyı biliyorlarsa bazen zulümler karşısında sükût edenler zalimlerden daha aşağı olurlar. Derk-i esfel... Derk-i esfel, daha aşağı dereke demektir ki derekenin müspet manadaki karşılığı derecedir, mertebedir ki ayette yer bulur kendine bu tabir. Şöyle diyor ayet: Şu kesindir ki münâfıklar cehennemin en alt katındadırlar. Onları oradan kurtaracak bir yardımcı da bulamazsın. (Nisa, 145)