bazı arkadaşlar bunu "ermeni/rum tohumlarının beslediği kin" olarak yorumlayabilirler, ben şimdiden bu tür yorumlara şiddetle karşı çıkıyorum. bu milletin değerlerini benimsemiş olan ermeni, rum ve diğer ekalliyet durumundaki kardeşlerimizin de bizim tarihimizi sahiplendiğinden hiç şüphem yok. bize asıl bu piçliği yapanlar jön türk'lerden kalma kokuşmuş zihniyettir.
gezi olaylarının vatan millet selameti için yapılmadığını, bu kargaşayı çıkaran şerefsizlerin aslında ne olduklarını gösteren delildir,
tarafını ona göre seçmek gerekir,
hükümetten nefret edenlerin bu nefretini de gayet güzel kullanmaktadırlar, chp de siyaseten yenemediği ak partiye karşı bu kozu kullanmaktadır, chp bu ülke için zaten ne zaman hayırlı bir şey yapmış ki?
Büyük şair ve yazarların, düşünürlerin sözlerinden alıntı yapıldığında neden susulduğunun göstergesidir. Çünkü işimize geleni görmemiz öğretildiği için çok sevdiğimiz bir şiirin, karşı olduğumuz eylem içinde kullanılması bile bazılarında o şiirden nefret etmeye vesile olabiliyor. Ve yazılmış bir yazıdan - yani ellerine geçen tek kozdan yola çıkarak- genellemenin sınırları hususunda felsefeyi ve psikolojiyi hayrete düşürebilirler. Bunun da yanında kanımca başlığın en çarpıcı cümlesi şu olması lazım "bir yandan asıl niyetlerini belli etmeleri güzel oldu" cümlesindeki "asıl niyetlerini belli" ettiklerine dair saptama. Çünkü burada bir niyet tespiti yoktur, aksine kişinin kendi temennisini niyet kılıp durumu yoğurma vardır. Asıl niyetlerin ne olduğuna dair bu tümcede gizli olan şey şudur:
"Senin, sizin şuana kadar yaptıklarınız benim için önemli değil. Çünkü yaptığınızın altında başka bir şey gizli bence" demenin bir diğer halidir. Bu lafı kullananlar için "anlama" veya "çözümleme" durumlar söz konusu değil diye düşünüyorum. Çünkü o "niyet"lerini ve kendi kanılarını bir şablon haline getirip mevcut durumun üzerine oturtmaya çalışırlar. Bu durumda da mevcut olay anlamsızlaşıp, geriye o yorumu yapan kişinin "asıl niyeti" çıkar ortaya.
Öncelikle eleştiri durumu anlamanın bir sonucudur; "asıl niyeti" arama maksatlı ortada dolaşan biri komplo teorileri üretmekten öte gidemez. Anlaşılamamış bir şeye de haliyle eleştiri getirilemez. Çünkü bu eleştiri sanılan durum anlamsızlığın ta kendisidir.
Bunun yanında duvar yazılarına böyle önem verileceğine o yazıyı yazana yani insana biraz daha yakından bakılsa "asıl niyet"in karşınızda olduğunu göreceksiniz.
bir bakıma dogrudur. ama istanbulu kim alsa benzer şeyler yaşanacaktı. şöyle ki, sen gidip adamların topraklarını alıp sonra da dinde zorlama yoktur. herkes istedigi dinde kalabilir diyip müslüman olmayanlara vergiyi dayarsan müslüman olmadıkları için bu müslüman olmayanlar için zulümdür.
niyeti bozukların desteklediği durum. nasıl bir yazıdır, kimler izin vermiştir bu rezilliğe bilemem ama zulüm görmemiş bünyenin yaptığı nankörlük ve hainliktir.
böyleleri ülkenin sağından solundan bile geçirmemeli. allah belanızı versin, ne diyelim nankör köpekler!!
her şeyden önce bir beyinsiz tespitidir. 1204'deki haçlı istilasından sonra bizans halkı tek kelime ile sürüngen hayatı yaşıyordu. sadece halk mı? çok ilginçtir galata bankerleri belirli bir para karşılığında imparatorun karısını rehin alıyor fakat imparator, karısını kurtaracak parayı dahi ödeyemiyor. böyle bir imparator var, halkı siz düşünün.
fetih 1453 filminde gösterildiği gibi çok muazzam, mühiş yapıların olduğu bir yer değildi bizans. sefil bir halkın ve sefil ama onurlu bir imparatorun yaşadığı bir yerdi. osmanlılar böyle bir kenti aldı, türk-yunan savaşına kadar da tüm gayrimüslim azınlıklar gibi rumlar kayda değer bir zulüm görmediler.
hal böyle iken bu tür bir hareketin tek anlamı var; türk düşmanlığı. adam 600 yıl öncesinin hesabını yapıyor, davasını güdüyor. fakat türk düşmanlığı ne rumlara ne ermenilere ne de kürdlere olumlu anlamda bir şey kazandırmıştır. dikkat etmek lazım.
sırf kadıköy'de yazıldı diye bunu fenerbahçeliler'in yazdığını düşünen zihniyet, onu yazan provakatörlerden ne farkınız kaldı şimdi. vatan hainliğinin, provakatörlüğün dili, dini, mehzebi, takımı olmaz.