dünyanın birçok ülkesinde afganistan,somali gibi zulümlerin, iç savaşların olduğu ülkelerde tankla,tüfekle savaşın çözüm olmadığını düşünen, allah rızasından başka bir gaye gütmeden memleketlerini bırakıp, odtüden, boğaziçinden, hacettepeden mezun olan gönül insanlarının cehaletle savaşmalarını görmezden gelmek, sen daha güneydoğu ya tayinin çıktığında en kısa sürede memleketine dönmek için can atarken, onlar herşeyi göze alıp, o ülkelerde cehaletin kökünü kazımaya devam edecekler. o okullarda hem türkçe konuşacaklar hem bayrağımızı dalgalandıracaklar hemde istiklal marşımızı okutturacaklardır. selam olsun cehalet karşısında dimdik duran şakirtlere. bakıyorsun ama görmüyorsun durumu.
kısas ilkesini bilmeyen adaletsiz şakirdir. islamda zulüm bitene kadar savaşmak vardır. ama bu şakirin ülkesineki diyanet işleri bakanlığının katkılarıyla beyin ölümü gerçekleşmiştir. islamı sessizce evinde oturmak, israil'e sövmek sanar. kalkıp "biz neden israil yalakası bir ülkeyiz?" diye düşünmez.
Cesaretsiz ve güçsüz kimselerin kendilerini avutmalarıdır. Şöyle bir hadis vardır, Bir zulme gücün yeterse elinle müdehale et, yetmiyorsa dilinle müdehale et ona da yetmiyorsa kalbinle buğzet. Ve benim bildiğim Zulme isyan eden adam allaha itaat eden adamdır.