dinde zorlamanın olduğunu öğretmek amacıyla konulmuş olan derstir.
"dinde zorlama yoktur" sözünün, müslüman olmayan birini zorla müslüman yapamazsın anlamına geldiğini öğretmek amacıyla bile konmuş olabilir.
kaldırılmalıdır. kaldırılmayacaksa bile müfredatı düzenlenmelidir. safi islam'ı öğretmek ve islam dışındaki diğer dinleri ve inançları aşağılamak yerine dünya dinlerinin tarafsızca öğretildiği bir ders olabilir. genel kültür açısından da iyi olur hem.
seçmeli olsa iyi olur şeklinde düşündürten durumdur.
şöyle ki seçmeli olursa islam ı benimsememiş insanların islam a karşı nefret dolu sözlerini duymaktan kurtuluruz en azından.
onların inancı beni bağlamaz benim inancımda onları.
seçmeli olsun ki en azından kimse bir daha zorunlu islamiyet zulmü diye saçma sapan konuşmasın.
zorunlu din dersi koyduğumuz tamamen yalandır,ifiradır. bakın bu laflar yine hep cehapenin altından çıkıyor. bu iftirayı atanlar alçaktır, namussuzdur,müfteridir. bu kadar açık ve net konuşuyorum. bakın burası çok önemli biz din dersini zorla değil mecburi seçtiriyoruz.
türkiye'de sıhhatli bir zeminde tartışılmayan derstir. okutulması ve kaldırılması, sürekli ideolojik argümanların gölgesinde cedel edildiği için, kimsenin birbirini anlamadığı ve 'kafir', 'densiz', 'göt kılı' gibi yaftaların havada uçuştuğu bir ortamda ne kadar sağlıklı bir sonuca varılıyorsa, bu ülke aydınları da aynı sonuca varıyor.
bir boka varamıyorlar kısacası. ama ben varabilirim.
evvela beni tanıyanlar nasıl bir hayat görüşüne malik olduğumu bilirler, muhafazakarlığım da dillere destandır. fakat sünni islam teolojisinin ağırlıklı olarak işlendiği din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin, seçmeli bir ders haline getirilmesi, hatta mümkünse tamamen kaldırılması taraftarıyım.
neden diye sorabilirsiniz. şu yüzden:
türkiye'de her hususta olduğu gibi, bu konuda da ''resmî bir din anlayışı'' oluşturulmuştur. ''resmî tarih'', ''resmî ideoloji'' ve ''resmî sünni islam'' bizim ülkemizin 3 temel unsuru maalesef. bu eşiği aşmak için yapılabilecek tek hamle, din eğitiminin sivilleştirilmesi ve tek tip bir islam anlayışının olmadığını kabullenmektir. din eğitimi; çeşitli dinî vakıflara havale edilmeli ve böylece eğitim orada sağlanmalıdır. zira ancak bu şekilde muhafazakar sivil toplum örgütleri toplumsal hayata daha fazla katılabilir ve eyleme geçmede cesaretlenebilir. böylece alevî, sünni, şii, nakşî ayrımları bitmiş olur ki, bu da ülke psikolojisini son derece rahatlatacaktır. din, kimseye dikte edilebilecek bir şey değildir.
ayrıca bunun islamcılar açısından gözle görülür bir yararı olacaktır. açıkçası, ben solcuların bunu savunmasına şaşırıyorum. zira din dersi vakıflara havale edildiği anda, resmî ideolojinin ''laikliğe saygılı, modern müslüman'' yaratma projesi bitecek ve birçok dinî vakıflar aracılığı ile çok daha muhafazakar bir müslüman tipolojisi meydana gelecektir. bugün din dersine giren kimse daha dindar olarak dersten çıkmaz, din dersine girmeyen birisi de kafir olmayacaktır. lakin vakıflara gidenleri bir düşünsenize kemalistler, mesela gülen cemaati gibi laikliğe destek veren bir cemaatle bile başa çıkamazken, bir de laikliğe karşı olan islamcılarla nasıl baş edeceksiniz?
her zaman söylerim, bizim ülke insanında şeye sürülecek akıl yok. muhafazakarı din dersi okutulsun diye çığlıklar atıyor. oğlum, kafayı çalıştır. bugün din dersinde hala senin nefret ettiğin laikliğin islam'a uygun olduğu anlatılıyor. ki yalan, külliyen yalan da, konumuz o değil. sana devredilen, sivilleştirilen bir din dersi düşünsene. bugün zaten din dersi istemeyen adam, yine sivil din derslerine girmez. ama olaya makul bakınca, bu toplumun büyük çoğunluğunun din derslerini vakıflara devrettiğini düşününce, farklı din anlayışlarına özgürlük verildiğini tahayyül edince, islamcıların sesi çok daha gür çıkacaktır.
Olmasi gerekendir. Yoksa sözlüklerde cirit atan ateistler gibi sokaklardada cirit atabilirler.
Hatta ve hatta haftanin en az 6 saati zorunlu olmalidir. Bu konuyu Başbakanlığa mail atarak öneride bulunacağım. Hadi gene iyisiniz köfte hor ateistler sizi.
ne kadar iyi niyetle yapılırsa yapılsın ufacık beyinlere insanlık dışında hiçbir öğretinin propagandası yapılmamalıdır. gel gör ki tüm ülkeler çıkarı doğrultusunda makineler yetiştirir gibi çocukların beyaz dünyasını lekeliyor.
inananlar tarafsız düşünmeyi becerebilirlerse ne kadar faşist bir uygulama olduğunu görebilirler. ama yok her zamanki gibi dinimizi de mi öğretmeyek mantığıyla düşünürlerse bizden bi bok olmaz.
ön yargılarından arınmış, inancını öğrencilere aşılama amacı gütmeden, ''dinler'' hakkında bilgi verecek öğretmenler tarafından anlatılacaksa olması gereken ders. Böylece çocuklar dinini kimlikten değil doğru kişilerden öğrenir ve en azından sonraki kuşağın din, mezhep kavgaları önlenir.
zorunlu olmaması halinde gençliğimizin uyuşturucu batağına batacağı -cb tarafından- öngörülen derstir. yine cb'ye göre, zorunlu olması tartışılmaması gerekir zira fizik, kimya ve biyoloji yıllarca zorunlu olarak okutuldu onun milletine ama kimse bir şey demedi!