adil değildir.
zira makam mevki sahibi ya da zengin birileri hiç askerlik yapmaz yahut en iyi yerlerde kral bir biçimde yaparken gariban çocukları ''vatan borcu'' denilerek sınır karakollarında teröristlerle çatışmaktadır.
bu ''vatan borcu'' ne menem bir şeydir ki sadece babası makam mevki sahibi olmayan gariban çocuklarının payına düşer.
yalnız milletvekillerinin, paşaların oğulları değil, kendisine adeta tapılan şarkıcılar, futbolcular hiçbir zaman o sınır karakollarında çatışmalara girmez.
onlar ''vatan borcu''nu nasıl ödemiştir acaba merak konusudur.
askerliği ''adam etme'' işi olarak anlayan, askerlik yapmayı ''erkeklik'' olarak gören, askerliğini yapmayana kız verilmez anlayışına saplandırılmış bir milletin artık bu düzeni sorgulamasının zamanı çoktan gelmiştir.
bu inanışlar, militarist bir düzenin dayatmalarıdır.
insan haklarına aykırıdır.
bedava 15 ay boyunca zorunlu askerlik yapılması tek kelime ile dünyanın en büyük emek sömürüsüdür.
devlet, nasıl eğitim, adalet, sağlık gibi temel konularda vatandaşa hizmetini maaşlı personeli ile veriyorsa, ve nasıl öğretmen, hakim, doktor yaptığı iş karşılığı devletten maaş alıyorsa, ve dahi iç güvenliğini koruyan polis de bu kapsamda düşünülüyorsa, dış güvenliğin sağlanması için de bu şekilde sadece maaşlı personelin bulunulması gerekir.
aksini düşünmek devletin varlık sebebine aykırıdır.
düşünebiliyor musunuz, 15 ay boyunca bedava zorunlu askerlik yapan insanlara üstelik babaları para göndermektedir.
sen hem adama zorla askerlik yaptırıyorsun, hem de o adamı babası besliyor.
bu nasıl adaletsiz bir düzendir, vicdan sahibi olan herkes rahatça anlar.
zorunlu askerliği, çok eski bir uygulama olarak düşünen ve bilenler de kara cahildirler.
zorunlu askerlik uygulaması ulus-devlet anlayışını doğuran fransız ihtilalinin mahsulüdür.
ve bu topraklara tanzimat döneminde sokulmuştur.
sizin zaferleri ile övündüğünüz, kosova'da, niğbolu'da, istanbul'un fethinde, çaldıran'da, mohaç'ta, viyana önlerinde tarih yazan ordu, orhan gazi zamanında kurulan avrupa'nın ilk askeri teşkilatı yeniçerilerdi.
ilk olarak 1000 rum gencini devşiren orhan gazi, bunların her birine günlük bir dirhem maaş verilmesini emretti.
anlayacağınız üzere bu zaferler bir profesyonel ordu ile kazanıldı.
işe bakın ki, bizim zorunlu askerlik uygulamasını kaptığımız devrimin coğrafyası fransa, 7.şarl zamanında bizden ancak 122 yıl sonra askeri teşkilatını kurabilmiştir.
ve o fransa'da bugün zorunlu askerlik kaldırılmıştır.
''bizi paralı askerler mi koruyacak'' diye saçmalayanlara osmanlı'nın en parlak dönemleri en güzel örnektir.
kaldı ki, bugün uzmanından, orgeneraline kadar herkes maaş alıyor.
onların vatanseverliğinden şüphe ediyor musunuz?
o halde bu gariban çocukları hangi hukuk ve hakla bedava savaştırıyorsunuz?
bu nasıl bir adalet?
devletin bu kadar profesyonel orduyu besleyemeyeceği de safsatanın en büyüğüdür.
bugün yüzölçümü bizim iki katımız olan antidemokratik iran'dan bile 250-300 bin fazla askere sahip olmak dünyanın geldiği noktayı göremeyen bir körlüğün eseridir.
islam hukukunda da, askerler, savaştan elde edilen ganimetin beşte dördünü almayı hak ederler.
görüldüğü gibi doğrudan allah için savaşta bile askerlerin ortaya koydukları emeğin karşılığı her zaman verilmiştir.
osmanlı'da da bu hukuk uygulanmıştır.
öte yandan çatışmalarda ölen asker kadar ordu içinde intihar eden zorunlu askerin bulunması, zorunlu askerlerin maruz bırakıldığı durumun ipuçlarını vermektedir.
bu insanlar, kabul toplanma merkezi denilen yerlerde bir esir muamelesi görürken, ölene kadar da ''eğitilmeye'' ve ''adam edilmeye'' muhtaç varlık muamelesine tabi tutulurlar.
ölünce ise, bütün devlet protokolünün ''bir namazlık'' önlerinde sıraya dizildiği ''kahraman'' insanlar olurlar.
ve pek çok kişinin askerlik sırasında askerlikle uzaktan yakından ilgisi olmayan işlere amade kılınması ise trajedini bir başka boyutudur.
hey gidi kahpe düzen!!
garibanları içleri hamaset dolu nutuklar ve bomboş bir romantizmle ölüme götürürken, ensesi kalın insanlara hiçbir şey olmuyor.
şayet bir gün vatanı topyekün savunma durumu ortaya çıkarsa o zaman dişiyle, tırnağı ile savaşmak dahil hangi iş gerekiyorsa onu yapmak hangi devletin vatandaşı olursa olsun herkesin borcudur zaten.
bu topraklardaki insanlar ise, bütün milletlerden bu konuda daha fedakar davranırlar, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
o zaman öğretmen de, polis de maaş istemez arkadaş, orası ayrı.
artık şu ulusalcılık dayatması sloganları elimizin tersi ile itmeli ve askerlik teşkilatını en baştan ıslah etmeliyiz.
özgür bi ülkenin, özgür bi sözlüğünde, teröristler bile özgürce yorum yapabiliyor, entry girebiliyorken biz burda azar işitiyoruz saçma sapan insanlardan. saygı duyuyorum, susuyorum. çünkü siz size yakışanı yapıyorsunuz bende bana yakışanı.
6 aya indi inmesine de ne yapacaklar orada allah aşkına bu çaylak takım. Daha doğru dürüst silah bile kullandırmazken hemen tezkeresini eline veriyorlar adamların. Kışlada o komutandan ötekine çay taşı dur akşama kadar. Bence çok saçma. Özelleştir orduyu bitsin gitsin.
zorunlu askerlik olan ülkeler:
Türkiye
Rusya
Kazakistan
Norveç
Finlandiya
isviçre
Avusturya
Yunanistan
Suriye
Meksika
Brezilya
Zorunlu askerlik olmayan ülkeler:
ABD
Birleşik Krallık
ispanya
portekiz
fransa
almanya
isveç
kanada
avusturalya
çin
hindistan
suudi arabistan
japonya
türkiye\'de bir pkk gerçeği olduğu için eğitimli, asıl işi askerlik olan insanların pkk saldırısı alan yerlerde askerlik yapması gereklidir. Artık şehit vermek istemiyoruz.
bu arada askerliğini yapanların savunduğu sistem. ben -25 derecede nöbet tuttum, patates soydum, ağlatılana kadar azar işittim, hayatımı tehlikeye attım onlarda yapsın ben enayimiyim kafasını bir üst entry'de görebilirsiniz.
"ey bu topraklar için toprağa düşen,bi karış toprağın var mıydı yaşarken?"
zorunlu edit: avrupa birliği yasalarını benimsemiş hiç bir devlette* zorunlu askerlik yoktur*,zorunlu olarak kamu gorevi vardır. hasta bakıcılığı gibi.
(#1206569) Zorunlu askerlik, askere gitmeyen her genç için vatan millet sakarya anlamına gelmez. sapına kadar milli duygularla askere gidip askerlikten soğumuş, eski gazından eser kalmamış olarak dönen insanlar da vardır.
zorunlu askerlik bazılarının zoruna gider. doğrudur gider. normali de budur. ölme/öldürme eğitimi almak, henüz kimseyi öldürmeseniz bile, gayet rahatsız edici bir durumdur. rahatsız olmayanlar için ek başlık olarak: (bkz: insanlık)
şimdi gelelim saçmalıklar dizinine de ak götü kara götü meydana çıkaralım.
1) manevi bağlayıcılık, sadece "türküz biz" , "madem türksün göster ürksün" ile "zorunlu askerlik" gibi seçeneklerle oluşmayabilir. dayanışma, paylaşma vs. gibi kavramlar ile de sağlanır. bunu anlamak için asker kafalı değil, sakin kafalı olunmalıdır.
2) ülkedeki herkesin askerlik yapmış olması az rastlanır bir toplumsal bütünlük sağlar önermesini ortaya atmak için bayağı bir ıkınmak gerekir. dünyanın bir çok yerinde zorunlu askerlik yoktur. insanlar bunun yerine kamu hizmeti yaparlar ki bu da kamuya duyulan inancı askerlikten daha fazla artırır. eğer ortalama zekaya sahip olursanız anlarsınız. ayrıca kosta rika'da 60 yıldır milli ordu olmamasına rağmen kosta rika hala orada. benimle temasa geçerlerse bir dünya haritası gönderebilirim isteyenlere.
3) evet, türkiye'nin durumu içler acısı. evet, kimsenin doğru dürüst okuması yok. peki, sormazlar mı adama devlet bütçesinin yüzde kaçı eğitime ayrılıyor? ya da yüzde kaçı askeri kurumlara ayrılıyor? ben sordum yanıtını aldım. laf ebeliği yapmadan önce araştırmak gerekir değil mi canlar? sen eğitim kurumunu kurdun, o kurumlara ulaşımı sağladın da herkes hala okuma yazma bilmiyorsa o zaman söylersin bunları. ayrıca bak bu da türkiye demekle ya da al bu da şehir demekle olmaz o işler. inan o adam senden benden daha iyi biliyor türkiye'yi. o türkiye'nin gerçek yüzünde yaşıyor. terziliğe soyunmadan önce kendi donunuzu dikin ulan!
4) olaya sosyal açıdan bakınca da tepemde zar zar öten helikopterler psikolojik savaşın bir parçası olarak insanlar üzerinde etkiler yaratır. bunun da sosyolojik etkileri olacaktır elbet. özellikle, doğuda alçaktan uçan jetler veya kırtasiyelere yanlışlıkla konan bombalar... amanın bunlara girmeyelim kimsenin borusuna gitmesin.