sabaha kadar uyumayan bünyelerin, öz eleştri tadındaki içsesinin dışa vurulmuş halinin, yansımasının en gerçek halinin, görüntü kümesidir **.
üniversiteli sözlük yazarları, özellikle öğrenci evi insanı olanları sıklıkla tekrarlar bu cümleyi. bir de ikinci öğretimse şerefsizim tadından yenmez. sabaha kadar bilgisayarlar açık birer meşgale, uğraş vs. sonra sabahın ilk ışıklarıyla gelen o efsane, "olum bizim zorumuz neydi niye uyumadık"...
besteleyecek olursak ki uykusuz bir bünye için en azından benim için eğlenceli olacaktır:
zorum neydi neden uykusuz kaldım
bu sabah uykusuzluk var bünyemde
nasıl olsa sıçtın mavisini gördüm diye
her şey boka sardı yine
sıçtın mavisinin bir perdesi olmalı...