sibirya soğukları nasılmış acaba diye bir merak içinde olanların uzun bir seyahat yapmadan bu meraklarını giderebilecekleri mekan... hava 20 dereceyken bile nasıl bu kadar soğuk olabilir bir mekan, anlamak mümkün değil.... hayır, kanyon'un başına gelenlerden de mi ders almamış mimarları acaba?....
inanılmaz karışık bir yer, gerçekten ne nerde, katlar arası geçiş nasıl anlamak zor. her tarafa koydukları mağazar tarif eden ekranlar da başarısız diyebilirim ancak içindeki restoranlar oldukça güzel. sırf bunun için bile gidilir.
hele ki yeni açılan italyan esintileri sunan gurme market ve restoran eataly'i denememek olmaz. kaliteli, lezzetli yemeği, ürünü, şarabı her şeyi uygun fiyata istiyorsanız şiddetle denemenizi tavsiye ediyorum. mozzarella peyniri yapımını da izleyebilirsiniz, çok lezzetli çok! insanın iştahını açıyor burası.
bir başka alem. arkadaş grubumla içerisine girdiğimde, kendimi istanbul a yolu düşen; akabinde saf saf etrafına bakıp heyecanla "himmet aaabeeyy" diye bağıran halit akçatepe gibi hissettim.
avm kısmı vasatı aşmasa da lüks mağazaların ve pahalı restoranların yer aldığı boğaz katının (boğaz katı dediysek, meydan işte. adamlar boğaz katı demiş) yavaş yavaş havalı abiler, güzel ablalarla dolmasıyla popüleritesi artan avm.
kış gelip insanlar tekrar kapalı alanlara döndüğünde nasıl olur bilinmez ama işler iyi gitse bile, yine de bir istinye park olması için bir kaç fırın unlu mamüle ihtiyacı var.
1.Blok 17. katında yangın yüzünden 1 güvenlik amiri ölüp, 6 işçi yaralanmıştır. Orada çalışan kardeşimden aldığım bilgiye göre milyonlarca liralık zarar varmış.
içinin karmaşıklığından dolayı, hangi mağazanın nerede olduğunun ve nasıl gidileceğinin ezberletildiği görevliler dolaşmakta etrafta. aval aval baktığınız anda yanınıza gelip, ne aramıştınız derler.
Geçenlerde Lord of the Rings in Concert etkinliğinden önce "Teras kattaki burgerda 2li menü" yeme hayalleriyle gittiğim mekan.
istanbul'da oturmuyorum,istanbul'da oturan fakir olduğunu bildiğim arkadaşlar her gün burda. E ben de bi ikili kampanya menüsü yiyeyim dedim. Demez olaydım.
O günden sonra psikolojik travma yaşadım.
Girişini bulmak için bir süre harcadıktan sonra, "tom's kitchen" adli bir restoran tarafindan girdik. Millet bakiyor tabi "bunlar hayirdir ya hahah, ay burasi köle teri koktu" falan dediler herhalde içlerinden.
Neyse baktım herkes macbooklar takım elbiselerle havyarını yiyor. Biraz gezineyim de tanıdık mağaza bulayım ordan sonra Burger King i de bulurum dedim. Orda gördüğüm en tanıdık mağaza Lui Vitondu, gerisi zaten işte Burberry, Cavalli falanlar filanlar. Millet çılgın gibi bize bakıyor ama. Utanmasalar kiyafetlerimizin etiketlerine bakıp "aaa Koton markasıyla buraya alamıyoruz ya, maalesef. hamfendi lütfen şu taraftan çıkış yapabilir misiniz?" diyecekler.
Bir baktım Apple store ortadaki meydanda. Gelmişken bir görelim dedik. oraya doğru gittik. Apple store un çatısı cam, içerisini görüyoruz, içeride insanlar var deli gibi bişilerle uğraşıyor ama girişini bulamıyoruz. Şaka gibi. Tam ümidi kesmiş giderken, işte oradaydı... yerin 2 kat altına doğru uzanan yürüyen palet. bindik ona indik aşağıya. allahim yareppim Mc donalds, Popeyes, Burger King, Koton, mango bilmem ne "fakir magazalari"nin hepsi yerin dibinde. içerisi leş gibi köle teri kokuyor.*
gittik burger king'den 2li menümüzü aldık misler gibi de yedik doyduk. bir ara tepsileri alıp tom's kitchen in önündeki banklara oturmayı düşünmedik değil.
Sonra bi apple store a uğradık, tüm fakirler gibi biraz teknoloji kurcaladık filan.
Çıkış kapısını bulmaya çalışırken temiz hava kokusunu takip ettik de bulduk.
Dönen kapıdan geçerken bir koku sezdim böyle oda parfumuyle ilaç kokusu karışımı ve o an anladım ki fakirleri burada dezenfekte edip zengin katına gönderiyorlar.
yine yürüyen palete bindik yukarı çıktık. çıkarken de 2 gencin dudaklarından dökülen şu cümleleri duyduk
"olsun be oğlum çaya ekmek banarız."
evet sözlük zorlu center iste boyle bir yer. fakirler zenginlerin goz zevkini bozmasin diye yer altina gonderilip dezenfekte edildiği bir yer.
demek ki fakir arkadaşlarım da o yer altında takılıyormuş bunu da anlamış oldum.
Sonuç: istanbul'da yaşayıp buraya giden insan maldır.
p.s lotr konserini en önlerden izledik nasıl zenginsek artık.*
Şu cümleleri duyduğum yerdir. iki kişi buluştular, yanlarından da geçen ve onlara göre daha, daha zengin olan iki kişi de onlar için şu cümleleri sarf ettiler: " böyle tipleri de alıyorlar ya, inanmıyorum."
iPhone servisinin bulunması sebebiyle gittiğim avmdir
Abartıldığı kadar şaşaalı bir mekan değil pelinsularla berkecanların cirit attığı leventteki ofisinden yemek yiyip kahve içmeye gelmiş beyaz yakalıların ve zengin yaşlı çiftlerin sıklıkla görülebileceği mekandır
Yalnız mağaza çalışanlarının almayacaksan içeri girme der gibi bakışlarını istisnasız her mağazada görebilirsiniz.
Begenmedigim avm.
Meydanimidır bahcesimidir nedir ordaki banklarda otururken karsimizdaki bankta oturanlarin kafasina gökten biri taş fırlattı 3 adam da dumur oldu ya bize gelseydi nolacaktı.
Istanbulun guya en elit avm sinde biri kafaniza taş firlatiyor.
Yemek bolumunu de begenmedim alacağınızı alin ve cikin bu avmden dolasilacak yiyip icilecek bir yer degil cok da havasiz gereksiz kasinti.
AVM'ler, fakirler için gezmek zenginler için alışveriş amacıyla ziyaret edilir.
Ha bir de ergenlerin buluşup fast food atıştırmalık alanıdır.
Genel olarak alışverişi internet üzerinden yapan ve gezme eğlence anlayışı AVM seviyesinde bulunmayıp AVM kültürü olmadığından benim için AVM bir sirk desem yanlış olmaz.