doğal olarak ramazan ayının gelmesiyle türeyen esnaf türüdür.
her akşam olduğu gibi evime giderken bakkala uğrayıp ekmek, süt ve tekel 2000'imi aldım. parayı verip para üstüne aldıktan sonra ''laik akşamlar'' deyip çıkıyordum ki bakkal seslenip;
-abi dur sana şu yeni gelen imsakiyeden vereyim, dedi.
camiler, kuşlar, gökyüzü... huzur dolu bir resim tercih edilerek basılmış olan imsakiyeyi bana uzattı tebessüm ederek. hiç tereddüt etmeden teklifini reddettim ama halden, çağdaşlıktan anlamayan bakkalın ısrarları sonucu açtım laiklik ağzımı;
+kardeşim oruç tutmuyorum ben, istemiyorum imsakiye falan. sen onu al da git münasip bir yerine as evinin!
neye uğradığını şaşırmıştı. böylesine keskin bir tepki beklemiyordu. bakışlarımızla birbirimiz lime lime ettikten kısa bir süre sonra ayrıldım o hacı yağı kokan dükkandan. huzurlu, cumhuriyet kokan evime gittim ve ancak sakinleşebildim. bu çağda çağdaş olmak çok zor...
"yav al mübarek al lazım olur ama odaya astığında bizim dükkanın tabelasının olduğu kısım görünsün iyice tamam mı ehe ehe" şeklinde bir cümleyle verileceği hissi geçti içimden şu an.